Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Emlak Komisyon Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Emlak komisyon sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket yetkilisinin dava dışı kişiye verdiği vekaletnamede emlak sözleşmesi imzalama yetkisinin bulunduğu, sözleşmenin yazılı şekilde yapıldığı, taşınmazın devrinin gerçekleştiği ve davalının basiretli bir tacir olarak söz konusu bedelden sorumlu olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Emlak komisyon sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, sözleşmenin geçerli olarak akdedilmesine rağmen, taşınmazı üçüncü bir kişiye satarak sözleşme hükümlerini ihlal ettiği ve bu durumun davacıya cezai şart talep etme hakkı verdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Emlak komisyonculuğu sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibine davacılar tarafından yapılan itirazın iptali davasında, sözleşmenin geçerliliği ve davacıların borçlu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ... tarafından imzalanan yazılı emlak komisyon sözleşmesinin geçerli olduğu ve davacıların sözleşme süresi içerisinde taşınmazı satmaları nedeniyle komisyon ücreti ve cezai şarttan sorumlu oldukları, ancak cezai şartın belirlenmesinde TBK 182. maddesinin de gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satışı için verilen vekaletname kapsamında davalı emlakçı tarafından yapılan satışta, alıcıya ait komisyon ücretinin davacıya ödenecek satış bedelinden düşülüp düşülemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı emlakçı arasında yapılan vekaletname ve ön satış sözleşmesi hükümleri değerlendirilerek, alıcının ödemesi gereken komisyonun davacıya ödenecek tutardan indirilemeyeceği ve yerel mahkemenin direnme kararının bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Emlak komisyonculuğu sözleşmesinden kaynaklanan komisyon alacağı davasında, alıcının satıcının payına düşen komisyon bedelini de ödemekle yükümlü olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında akdedilen sözleşmede, alıcının satıcının payına düşen komisyon ücretini de ödeyeceği yönünde açık bir hüküm bulunmaması ve sözleşmede komisyon ücretinin belirlenmemiş olması sebebiyle sözleşmenin geçersiz sayılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, sonucu itibariyle doğru olduğundan hüküm gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan komisyon alacağı için yapılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, takip dayanağı sözleşmenin geçerli bir simsarlık sözleşmesi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı sözleşmenin, taraflar arasında geçerli bir simsarlık sözleşmesi olarak kabul edilebileceği, sözleşme tarihlerindeki uyuşmazlığın hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve sehven yazılmış olması gerektiği, ayrıca dava dışı kişilere yapılan ödemelerin davalıları sorumluluktan kurtarmayacağı değerlendirilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödenmeyen emlak komisyon bedeli alacağı nedeniyle açılan itirazın iptali davasının reddine dair verilen kararın temyizi üzerine, mahkeme kararının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının serbest iradesiyle imzaladığı emlakçı hizmet bedeli protokolü ile bağlı olduğu ve mahkemenin sözleşmede kararlaştırılan hizmet bedelini dikkate almadan davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinde belirtilen "kan ve sıhri hısımlar" ibaresinin eşi de kapsayıp kapsamadığı ve davalının eşinin taşınmazı satın alması durumunda tellallık ücretinin ödenip ödenmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tellallık sözleşmesinde, eşin açıkça belirtilmemesi ve Medeni Kanun'a göre eşin kan veya sıhri hısım olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, davalının eşinin taşınmazı satın alması durumunda davalının komisyon ücretinden sorumlu olmadığına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinde belirtilen "kan ve sıhri hısımlar" ibaresinin eşi kapsayıp kapsamadığı ve davalının eşinin taşınmazı satın alması durumunda tellallık ücretine hak kazanılıp kazanılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tellallık sözleşmesinde "eş" ibaresinin açıkça yer almaması ve Medeni Kanun'a göre eşin kan veya sıhri hısım olarak değerlendirilmemesi gözetilerek davalının, sözleşme hükümleri gereğince komisyon ücretinden sorumlu tutulamayacağına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gabin hukuki nedenine dayalı olarak taşınmaz satış sözleşmesinin iptali, taşınmazın iadesi ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gabinin unsurları olan edimler arasındaki aşırı oransızlığın ve davacının tecrübesizlik gibi durumunun bulunmadığı, davalıların kötü niyetli olduğuna dair de ispat bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.