Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Esasa İlişkin Olmayan Ret”
- Uyuşmazlık: Mahkemenin, davalı bankaya karşı açılan menfi tespit ve istirdat davasında verdiği ret kararının gerekçesinde hem usulden hem de esastan ret sebeplerine yer verip vermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın taraf sıfatının bulunmaması sebebiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın, esasa ilişkin bir ret kararı olduğu ve mahkemenin gerekçesindeki esastan ret sebeplerine yer vermesinin usule aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak bozma ilamındaki eksiklik nedeniyle dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat davasının zamansız açılması nedeniyle reddine ilişkin kararda davalı lehine maktu vekalet ücreti mi yoksa nispi vekalet ücreti mi takdir edilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki yararın dava şartı niteliğinde olduğu, dava tarihinde alacağın muaccel olmaması halinde hukuki yarar şartının gerçekleşmediği ve davanın zamansız açılması nedeniyle reddinin esasa değil usule ilişkin olduğu gözetilerek, davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat kararı verilen sanık hakkında, beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezanın belirlenmesinde TCK'nın 158/3. maddesinin dikkate alınması gerektiği, bu kapsamda suçun cezasının üst sınırının on yılı aşması nedeniyle anılan beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilebilir olduğu gözetilerek, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi üzerine hükmedilecek harcın maktu mu yoksa nispi mi olması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin kamu düzenine aykırılık incelemesinin esasa ilişkin bir inceleme olduğu ve HMK’nın 352/1-d maddesi gereğince verilen ret kararının usulden değil esastan ret kararı sayılması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Erken açılan sebepsiz zenginleşme davasında verilen ret kararının esastan mı yoksa usulden mi olduğu ve davalı yararına nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Henüz ifa zamanı gelmemiş bir alacak için açılan davanın, hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiği, bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın sona ermediği ve davacının aynı davayı tekrar açma imkanının bulunduğu gözetilerek, davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin yasal dayanağının bulunup bulunmadığı ve haksız şart teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) kayıp-kaçak bedellerini belirleme yetkisine sahip olduğu ve bu bedelin tüketicilere yansıtılmasının yasal dayanağı bulunduğu, ayrıca bu uygulamanın yasal denetim mekanizmalarına tabi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kooperatifin, davalıların murisi ile dava dışı yüklenici arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hak iddiasında, davacı kooperatifin aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve zamanaşımının dolup dolmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı kooperatifin aktif husumet ehliyetinin olmadığı ve zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi, sıfat yokluğu ve zamanaşımının dava şartı olmaması ve bu yönde verilen kararın esasa ilişkin nihai karar niteliği taşıması nedeniyle hatalı bulunmuş ve mahkemenin hem husumet ehliyeti yokluğu hem de zamanaşımı gerekçesiyle aynı anda davanın reddine karar vermesinin doğru olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Erken açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat davasının reddine ilişkin kararın esastan mı yoksa usulden mi verildiği ve buna bağlı olarak davalı vekiline maktu mu yoksa nispi vekalet ücreti mi takdir edilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasındaki sözleşmenin fesih şartlarının gerçekleşmediği ve sözleşmenin halen yürürlükte olduğu gerekçesiyle davayı reddetmesinin, işin esasına ilişkin bir değerlendirme olduğu ve dava şartı yokluğundan usulden verilmiş bir ret kararı niteliğinde olmadığı gözetilerek, davalı yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma kararına direnen Bölge Adliye Mahkemesi'nin, yeniden yargılama yapıp hüküm kurması gerekirken, önceki “esastan ret” kararında direnmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararı ile ilk derece mahkemesi hükmünün ve bölge adliye mahkemesinin “esastan ret” kararının ortadan kalktığı, bu nedenle direnme kararında CMK'nın ilgili maddelerine uygun olarak yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın esastan mı yoksa dava şartı yokluğu nedeniyle usulden mi reddedildiği ve buna göre davalı yararına maktu mu yoksa nispi vekalet ücreti mi verileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin içeriğinin incelenerek, fesih şartlarının gerçekleşmediği ve sözleşmenin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi esasa ilişkin bir karar olduğundan, davalı yararına nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin yağma mı yoksa hırsızlık mı oluşturduğu hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla girdiği iş yerinde, mağdur iş yerine gelince elindeki silahı doğrultarak mağduru kaçmaya mecbur etmesi ve malı almadan ayrılmasının yağma suçunu oluşturduğu, Yerel Mahkemece eylemin hırsızlık olarak nitelendirilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı ve temyiz incelemesinin sanık müdafisinin temyiz nedenleriyle sınırlı olmayıp maddi hukuka aykırılık iddialarının tümünün incelenmesi gerektiği gözetilerek, hırsızlık, silahla tehdit ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, duruşma açıp ek delil toplamasına rağmen ilk derece mahkemesi kararıyla aynı sonuca ulaşması halinde, yeni bir hüküm kurmak yerine istinaf başvurusunu esastan reddedip reddedemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, 7251 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmadan önce, duruşma açıp ek delil toplamasına rağmen ilk derece mahkemesi kararıyla aynı sonuca varması halinde 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-3. maddesi gereğince yeni bir hüküm kurması gerektiği, esastan ret kararının bu hükme aykırı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.