Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Eser Sahibinin Hususiyeti”
- Uyuşmazlık: Davalıların, davacının doktora tezi ve bilimsel bildirilerinde yer alan laboratuvar sonuçlarını izinsiz kullanarak intihal yapıp yapmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bilimsel çalışmalarında yer alan ve davalılarca izinsiz kullanılan ham verilerin, bilinen bilimsel yöntemlerle elde edilmiş olması ve davacının hususiyetini taşımaması gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin proje sahibi, davalı şirketin ise organizatör olduğu proje kapsamında davacı tarafından yapılan ve sergilenen bankın üçüncü kişilerce tahrip edilip çalınması üzerine, davalıların FSEK kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Eserin mülkiyetinin devredilmiş olsa dahi eser sahibinin manevi haklarının devam ettiği, davalı belediyenin aslın maliki ve zilyedi olarak eseri korumak için gerekli objektif özeni göstermekle yükümlü olduğu, bu yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğinin tespiti ve davalı şirketin sorumluluğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'ndan kaynaklanan manevi hakların ihlali halinde, eser sahibinin mirasçılarının manevi tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Eser sahibinin ölümünden sonra mirasçılarına manevi hakların kullanımı konusunda belirli yetkiler tanındığı, eserin bütünlüğüne müdahale edilerek bazı kısımlarının çıkarılıp değiştirilmesinin FSEK'nin 16/3. maddesinde düzenlenen eserin bütünlüğünün korunması hakkını ihlal ettiği ve bu nedenle mirasçıların FSEK'nin 19/2. ve 70/1. maddeleri uyarınca manevi tazminat talep edebilecekleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yayınlanan belgeselde davacının kitabından intihal yoluyla yararlanıldığı iddiasına dayalı esere tecavüzün tespiti, men’i ve tazminat davasında, davacının mali haklara ilişkin aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, intihal iddiasına konu kısmın eser niteliğinde olup olmadığı ve haksız rekabet oluşup oluşmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait kitabın mali haklarının Kültür Bakanlığı’na ait olduğu iddiası karşısında, Bakanlık yazısının tek başına yeterli delil olarak kabul edilemeyeceği, davacının aktif dava ehliyetinin tespiti için sözleşme ve makam olurunun incelenmesi gerektiği, intihal incelemesi için kitabın tamamının dosyaya sunulmasının ve intihal iddiasına konu kısmın eser olup olmadığının belirlenmesi, eser niteliğinde olmayan kısımlar bakımından haksız rekabet değerlendirilmesi yapılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma ilamına karşı verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediyeye sunulan mimari projede mimar olarak davalının isminin yer alması nedeniyle oluşan FSEK m.11'e göre eser sahipliği karinesinin aksinin ispatı için belgenin gerekli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK m.11'de düzenlenen eser sahipliği karinesinin dayanağı resmi belge olsa dahi, karinenin konusunun hukuki işlem niteliğinde olmadığı ve aksinin tanık da dahil her türlü delille ispat edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 12.06.1995 tarihinden önce meydana getirilen sinema eserlerinde başrol oyuncusu olarak yer alan icracı sanatçının, eser sahibi yapımcı ile yaptığı sözleşme ile FSEK m. 80 kapsamındaki mali haklarını devrettiğinin kabul edilip edilemeyeceği ve bu bağlamda icracı sanatçının mirasçılarının, eser sahibi/devralandan tazminat talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK m. 80 kapsamındaki icracı sanatçı haklarının 12.06.1995 tarihinden sonra tanındığı, bu tarihten önceki sözleşmelerle bu hakların devredilemeyeceği, FSEK’in 51. maddesi gereğince ileride doğacak hakların devrinin geçersiz olduğu ve davalının iyi niyetli üçüncü kişi olarak korunamayacağı gözetilerek, davacıların tazminat talep etme hakları bulunduğundan direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, müdürlüğünü yaptığı otelin lobisinde ve odalarında müzik yayını yapması eyleminin, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Televizyon kuruluşlarınca yapılan yayın içeriğine müdahale yetkisi ve imkânı bulunmayan sanığın, yayın akışında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarafından korunan eserlerin kullanılacağını bilmeyerek televizyon yayınını müşterilere sunması nedeniyle, suça konu musiki eserlerinin umumi mahalde son tüketiciye kasten temsil ve iletimi sağlanmadığından, suçun manevi unsuru oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında değişik tarihlerde aynı mağdura karşı aynı suçtan dolayı TCK’nın 43/1 ve 43/2. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı ile fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 19. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçunda mağdurun toplum olduğu, birden fazla eser ve şikayetçi olsa da mağdurun değişmeyeceği, tek fiille birden fazla farklı suç işlenmesi halinde TCK'nın 44. maddesi gereğince en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerektiği, 5846 sayılı Kanun'un 81/13. maddesinin özel bir içtima hükmü içerdiği ve bu hükmün uygulanması halinde TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanamayacağı, iddianamenin düzenlenmesiyle hukuki kesintinin meydana geldiği, sanığın eylemlerinin bir suç işleme kararı kapsamında gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na muhalefet suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, radyo yayını içeriğine müdahale imkânı bulunmadığından yayın akışında telif hakkıyla korunan eserlerin kullanılacağını bilmeden radyo yayınını umuma açık mahalde müşterilere sunması nedeniyle kast unsurunun oluşmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan çeviride, davacının hak sahibi olduğu eser üzerinde intihal yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İntihal iddiasının tespiti için bilirkişi raporunda davacı tarafından sunulan karşılaştırılmalı çeviri metinlerinin incelenmemesi ve mahkemenin bu eksikliğe rağmen davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı görülerek, intihal incelemesinin yapılabilmesi için İtalyan Dili ve Edebiyatı ile Türk Dili ve Edebiyatı alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların hat eserlerinin davalı tarafından hazırlanan kitapta kullanımının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 35. maddesi anlamında iktibas serbestisi kapsamında olup olmadığı ve davacıların eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu kitabın bilimsel eser niteliğinde olduğu, davacıların eserlerinin alenileştiği, kitabın bağımsız bir eser olduğu, iktibasın kitabın içeriğini aydınlatma amacı taşıdığı, iktibasın oranın amacı haklı gösterdiği ve iktibasın belli olacak şekilde yapıldığı gözetilerek davalı tarafından yapılan kullanımın iktibas serbestisi kapsamında olduğu ve davacıların haklarını ihlal etmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.