Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Eski Türk Medeni Kanunu”
- Uyuşmazlık: Miras bırakanın ölümü Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleştiğinde, mirasçılar arasında paylı mülkiyete konu taşınmaz üzerinde kazandırıcı zaman aşımı hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın ölümü Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önceki bir tarihte gerçekleştiyse ve mirasçılar arasında mirasın paylaşımı yapılmamışsa, mirasçılar arasında mirasçılık ilişkisi devam ettiğinden, terekenin müşterek mülkiyet esaslarına tabi olup olmaması gözetilmeksizin kazandırıcı zaman aşımı hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun velayetinin anneye verilmesi halinde, çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilip değiştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun doğum tarihinde anne ve babanın evli olması halinde çocuğun babanın soyadını taşıyacağının TMK m.321'de açıkça düzenlendiği, velayetin anneye verilmesinin ve boşanmanın çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden oluşturmadığı, bu konuda yasal bir düzenleme bulunmadığı, aksine düzenlemenin çocuğun menfaatine zarar vereceği, nüfus kayıtlarının güvenilirliğini zedeleyeceği ve çocuğun ruh hali üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı tarafından mirasçılara karşı açılan ortaklığın giderilmesi davasında, yeni Medeni Kanun hükümleri uyarınca alacaklının doğrudan dava açma hakkı bulunup bulunmadığı ve kayyım atanmasının zorunlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 648. maddesi ile alacaklıya tanınan yeni imkanın, borçlu mirasçının payını temsilen bir kayyım atanmasını isteyebilmek olduğu, hakimin hem paylaştırmayı gerçekleştirmesi hem de mirasçı yerine geçmesinin uygun görülmediği ve bu sebeple alacaklının dava açmadan önce kayyım atanması talebinde bulunması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasında, davacının ikametgahı mahkemesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m.25/son hükmünün, 743 sayılı TMK m.24/a’daki kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında davacıya kendi yerleşim yeri mahkemesinde dava açma yetkisi veren hükmü de içerdiği ve davacının bu seçimlik hakkını kullanarak kendi yerleşim yerinde dava açabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin yetkisizlik kararına ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İfraz edilen bir parsel üzerinde daha önce tesis edilmiş irtifak hakkının, parselin kamulaştırılması sırasında bedeline etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İfraz edilen parsel üzerindeki irtifak hakkının, tapuda terkin edilmemiş olması ve Medeni Kanun'un 793. maddesi gereğince ifrazdan sonra da devam etmesi sebebiyle, kamulaştırma bedelinin tespitinde irtifakın olumsuz etkisinin dikkate alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İfraz edilen bir parsel üzerinde daha önce tesis edilmiş irtifak hakkının, parselin kamulaştırma bedeline etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İrtifak hakkının tapudan terkin edilmedikçe, yükümlü taşınmazın ifrazı sonucu oluşan parseller üzerinde de varlığını sürdüreceği, fiilen kullanılmıyor olsa dahi bedel tespitinde etkisinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle ölüm aylığı kesilen davacının, bu işlemin iptalini istediği davada, birlikte yaşama olgusunun ispatı ve işlemin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, ölüm aylığı almak için boşanan ve boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan kişilerin aylığının kesilmesi öngörüldüğünden ve bu hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmediğinden, birlikte yaşama olgusunun ispat yükünün Kurum'da olduğu, ancak Kurum'un denetim memuru raporlarının tek başına yeterli delil sayılamayacağı, davacının imzasını içermeyen tutanakların aksi ispatının davacıdan istenemeyeceği ve yerel mahkemece tüm deliller toplanıp birlikte yaşama olgusu araştırılarak karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.