Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Eylemin Niteliği”
- Uyuşmazlık: Sanıkların, Pamukbank'ta görevli oldukları dönemde gerçekleştirdikleri bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat sağlama işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemlerin hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, Hazine Müsteşarlığı'nın uyarılarına rağmen kredibiliteleri bulunmayan veya şüpheli olan firmalara kredi kullandırmaları, avans vermeleri ve teminat sağlamaları, bankanın kaynaklarını zimmete geçirme kastıyla hareket ettiklerini gösterdiğinden, eylemlerinin zincirleme suç hükümleri uyarınca basit zimmet suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve olayda kaçınılmaz hata halinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın rahatsızlık duyduğu davranışların haksız fiil niteliğinde olmadığı ve sanığın haksız bir fiilin bulunmadığını bilerek eylemi gerçekleştirdiği gözetilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı ve kaçınılmaz hata halinin de bulunmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın hakim hissedarları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat mektubu düzenleme işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçtan dolayı sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine Müsteşarlığının bankanın hakim hissedarlarına ait şirketlere kredi kullandırılmaması yönündeki talimatlarına rağmen, sanıkların banka kaynaklarını zimmet kastıyla bu şirketlere aktardıkları, kredilerin geri ödenmeyeceğinin bilinmesine rağmen temdit edildiği, yeterli ve gerçek bir teminat alınmadığı, verilen kredilerin banka zararıyla sonuçlandığı, tüm bu hususların dosya kapsamından anlaşıldığı ve ek bir araştırma gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün Özel Dairece incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın katıldığı eylem ile örgüte müzahir sitelerdeki çağrılar arasında geçen süre ve gösteriye ilişkin siyasi partinin bildirisi de dikkate alındığında, sanığın örgüt çağrıları üzerine eyleme katıldığının kanıtlanamaması gözetilerek, sanığın örgüt adına suç işleme suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyenin yol düzenleme kazı çalışmaları sırasında özel bir şirkete ait tesislere zarar verilmesi nedeniyle açılan maddi tazminat davasında görevli mahkemenin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zararın, idarenin plan ve projesine aykırı bir şekilde, özel hukuk kişisi gibi hareket ederek yürüttüğü faaliyetler neticesinde meydana geldiği ve idari bir eylem veya işlemden kaynaklanmadığı, bunun bir haksız fiil niteliğinde olduğu gözetilerek, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazalarında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısı olan şirketten destekten yoksun kalma tazminatı istemesi halinde uygulanacak zamanaşımı süresinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün tam kusuruyla ölüme sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazalarında dahi, fiilin Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu, dolayısıyla 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tek taraflı trafik kazasında sürücünün ölümü halinde, destekten yoksun kalanlar tarafından açılan tazminat davasında Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesindeki ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tek taraflı kazada sürücünün ölümü ve araçtaki yolcunun yaralanması eyleminin, kusurlu olsa dahi, taksirle yaralama suçunu oluşturduğu ve bu eyleme TCK’nın 89/2. maddesi uyarınca sekiz yıllık ceza zamanaşımı uygulanacağı, KTK'nın 109/2. maddesi gereğince ceza zamanaşımının tazminat davası için de geçerli olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evli bir erkekle ilişki yaşayan kadının, erkeğin eşine karşı haksız fiil sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının eşi ile evli olduğunu bilerek duygusal ve cinsel ilişkiye girmesinin, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir haksız fiil oluşturduğu ve aile birliğine zarar verdiği gözetilerek yerel mahkemenin davalı aleyhine manevi tazminata hükmeden direnme kararının onanmasına, ancak çocukların manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tek taraflı trafik kazasında sürücünün ölümü halinde, destekten yoksun kalan yakınlarının araç sigortacısına karşı açtığı tazminat davasında uygulanacak zamanaşımı süresinin Karayolları Trafik Kanunu'nun 109. maddesindeki 2 yıllık süre mi yoksa Türk Ceza Kanunu'nun 66. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi mi olduğu hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün kusurlu eyleminin Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu, bu suçla ilgili ceza davasının 8 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca bu sürenin tazminat davası için de geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazasında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısı şirketten destekten yoksun kalma tazminatı talebinde zamanaşımı süresinin Türk Ceza Kanunu'na mı yoksa Karayolları Trafik Kanunu'nun 109. maddesine mi tabi olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün tam kusurlu olduğu tek taraflı trafik kazasında ölümünün, Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu ve Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazasında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinde ceza zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Desteğin tam kusurlu hareketiyle ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının, 5237 sayılı TCK'nın 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu ve bu suçla ilgili ceza davasının sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması, 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca maddi tazminat davası için de geçerli olduğundan, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İddianamede ve esas hakkındaki mütalaada sanık hakkında uygulanması istenen TCK'nın 29. maddesinin (haksız tahrik), sanığa ek savunma hakkı verilmeden uygulanmamasının CMK’nın 226. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun hukuki niteliğinin değişmemesi ve cezanın artırılmasını gerektiren yeni bir hususun duruşmada ortaya çıkmaması nedeniyle, iddianamede yer alan ve sanık lehine değerlendirilebilecek haksız tahrik hükmünün uygulanmamasının CMK’nın 226. maddesi kapsamında ek savunma hakkı doğurmayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.