Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Eylemin Sabit Olması”
- Uyuşmazlık: Sanığın görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin kesinleşen hükmün, eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu da kapsayıp kapsamadığı ve bu kapsamda kanun yararına bozma talebinin reddedilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede, görevi kötüye kullanma suçu unsurları vurgulanmış ve resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin bir iddia ve delil sunulmamış olması, ayrıca kesinleşmiş beraat hükmünün bulunması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının resmi belgede sahtecilik suçundan yargılama yapılması gerektiği yönündeki itirazının reddine ve kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel saldırı eyleminin sabit olup olmadığı, sabit ise eylemin basit cinsel saldırı mı yoksa sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı mı olduğu ve sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçundan dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin olay anlatımındaki tutarsızlıklar, sanığın atılı suçu inkâr etmesi ve mağdurun eşi ile tanıkların beyanlarındaki çelişkiler nedeniyle sanığa atılı eylemin sabit olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan açılan kamu davasında, iddianamede tanımlanmayan hakkı olmayan yere tecavüz suçundan hüküm kurulup kurulamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında düzenlenen iddianamede, konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturduğu iddia edilen villanın kapı anahtarının değiştirilmesi eyleminin yer aldığı, ancak katılanın siteye girişinin engellenmesi şeklindeki ve sanığın mahkûmiyetine esas alınan hakkı olmayan yere tecavüz suçu ile ilgili herhangi bir iddia ve isnat bulunmadığı, bu nedenle de mahkemenin iddianamede belirtilen suçun dışına çıkarak sanığı hakkında iddianamede tanımlanmayan bir eylemden hüküm kurmak suretiyle CMK’nın 225. maddesine aykırı davrandığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisinin bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde sanıklar hakkında usulüne uygun açılmış bir kamu davasının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisini düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği fiille aynı fiilden dolayı sanıklar hakkında daha sonra kamu davası açılmasının CMK'nın 172/2 ve 173/6. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Cezaevinde çıkan yangında iki tutuklu/hükümlünün ölümünden sorumlu tutulan infaz koruma başmemurunun eyleminin olası kastla işlenmiş ihmali davranışla öldürme suçunu mu yoksa bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ölenlerin yangın çıkarma tehdidini ciddiye almamasının ve yangına müdahale etmemesinin mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık oluşturduğu, ancak ölenleri öldürme amacıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı ve ölenlerin yangını söndürecekleri beklentisiyle hareket ettiği gözetilerek, eyleminin bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunu oluşturduğuna karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında isnat edilen nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve kamu malına zarar verme suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile birlikte suç işlediği iddia edilen ve olay yerinde yakalanan diğer sanığın beyanlarının çelişkili ve delillerle desteklenmemiş olması, sanık aleyhine mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmaması ve oluşan şüphenin sanık yararına yorumlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurlara ve katılana karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyip işlemedikleri, mağdur ...'a yönelik eylemin sabit olması halinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların katılan ... ve mağdur ...'a karşı hürriyetten yoksun bırakma eylemini gerçekleştirecek nitelikte bir fiillerinin sabit olmadığı, mağdur ...'a yönelik eylemin ise sanıklardan kaynaklanan haksız bir fiil nedeniyle oluşan hiddetin etkisi altında kaldıkları gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel Mahkemece verilen hırsızlık suçundan mahkûmiyet hükmünün, istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozularak sanığın beraatine karar verilmesi üzerine, katılan vekilinin bu kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay’ın temyiz incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin beraat kararının gerekçesinin maddi vakıa denetimi gerektirmesi ve katılan vekilinin temyiz dilekçesindeki talebinin beraat gerekçesine yönelik olmaması gibi hususlar gözetilmeden, maddi ceza hukuku normlarının doğru uygulanmasının maddi olayın doğru tespitine bağlı olduğu, bu nedenle hükmün hukuki yönüne ilişkin temyiz incelemesinin, hükme etki eden maddi olay değerlendirmesindeki hukuka aykırılıkları da kapsaması gerektiği değerlendirilerek, Özel Daire kararının kaldırılarak dosyanın Özel Daireye, temyiz incelemesi yapılması için gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararına karşı yapılan istinaf incelemesi sonucunda verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının, mağdur hakkında düzenlenen adli muayene raporu ve tanık beyanları ile eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olması ve delillerin hükme uygun olarak değerlendirilmiş olması gözetilerek esastan reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının işgal ve faydalanmada bulunduğu ormanlık alandan ağaç kesmediğinin sabit olması karşısında, işgal ve faydalanma eylemi nedeniyle ağaçlandırma giderinden sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 114. maddesindeki ağaçlandırma giderinin, orman suçları ile tahrip edilen sahalar için öngörüldüğü, işgal ve faydalanma suçunda ise her zaman orman örtüsünün tahrip edilmediği, somut olayda da işgal edilen alanda ağaç kesilmediğinin tespit edildiği gözetilerek, davalının ağaçlandırma giderinden sorumlu tutulamayacağına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana zorla senet imzalatma eyleminin sabit olup olmadığı ve sabit ise bu eylemin hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların katılana zorla senet imzalattığı hususunun doktor raporları, ekspertiz raporu ve tanık beyanlarıyla sabit olduğu, ayrıca sanıklar ile katılan arasında ceza hukuku alanında dikkate alınması gereken bir hukuki ilişkinin varlığı ve sanıkların eylemlerini bu hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla gerçekleştirdikleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.