Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Faiz Tarihi”
- Uyuşmazlık: Ecrimisil davasında, davacı tarafından kademeli faiz talebi olmamasına rağmen mahkemece kademeli faize hükmedilmesinin ve ıslah edilen miktar için faizin hangi tarihten itibaren işleyeceğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve davacının kademeli faiz talebinde bulunmadığı gözetilerek mahkemenin kademeli faize hükmetmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu, ayrıca ıslah edilen miktar için faizin ıslah tarihinden itibaren işlemesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk davada talep edilmeyen dava tarihi ile ıslah tarihi arasında işlemiş faiz alacağının, sonradan açılan yeni bir davada talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Faiz alacağının asıl alacağa bağlı bir yan edim olduğu, asıl alacağın tamamen sona ermesiyle birlikte sona ereceği, açıkça vazgeçilmedikçe ayrı dava konusu edilebileceği, ilk davada dava tarihi ile ıslah tarihi arası faize ilişkin kesin hüküm bulunmadığı ve davacının bu haktan açıkça vazgeçmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak ilamın bozulması üzerine, İcra ve İflas Kanunu'nun 40. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tahsil edilen paranın iadesinde faizin hangi tarihten itibaren işleyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı taraflar arasında, aynı konu ve aynı takip dosyası hakkında verilen ve kesinleşen icra mahkemesi kararının, tahsil edilen paranın iadesinde faizin başlangıç tarihinin, tahsil tarihi olduğunu belirlediği ve bunun kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işçilik alacakları davasında faizin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı işvereni ihtarname ile temerrüde düşürdüğü ve dava dilekçesinde de temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu gözetilerek, mahkemenin faize hükmetmekle birlikte faiz başlangıç tarihini dava/ıslah tarihi olarak belirlemesinin hatalı olduğu, faizin temerrüt tarihinden itibaren işlemesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıya ödenen miktarlar düşüldükten sonra kalan asıl alacak ile faiz alacağının belirlenmesinin ve asıl alacağa faiz işletilmesinin davacının talebini aşıp aşmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dilekçesinde, anapara ve faiz talebinde bulunduğu, mahkemenin ise davacıya yapılan ödemeleri faizden düştükten sonra kalan asıl alacak ve faize hükmettiği, bu durumda mahkemenin davacının talebinden fazlasına hükmetmediği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İtiraz edilmeyerek kesinleşen ilamsız takipte, takip talebinde belirtilen aylık %10 faizin, dosya hesabında yıllık %120 oranı üzerinden mi yoksa değişen oranlarda avans faizi oranları üzerinden mi hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Takip talebinde faiz cinsi belirtilmediği ve talep edilen faiz oranı, takip tarihindeki yasal veya ticari faiz oranlarına denk gelmediği için alacaklının değişen oranlarda avans faizi istediği sonucuna varılamayacağı, bu nedenle itiraz edilmeyerek kesinleşen yıllık %120 oranı üzerinden dosya hesabının yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işçilik alacakları davasında faizin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava öncesi ihtarname ile davalıyı temerrüde düşürdüğü ve dava dilekçesinde de temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu gözetilerek, mahkemenin faiz başlangıç tarihini dava ve ıslah tarihi olarak belirlemesinin hatalı olduğu ve faizin temerrüt tarihinden itibaren işlemesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, mahkemece hükmedilen faiz oranı belirtilmediği durumlarda, icra takibinde hangi faiz oranının uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip talebinde belirtilen ticari faizin, ticari temerrüt faizi olan avans faizi olarak değerlendirilmesi ve mahkeme kararında faiz oranı belirtilmediğinden, takip talebinde istenen oranın altına düşmediği sürece, takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında avans faizinin uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: TBK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davada, kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan dönemde uygulanacak faiz oranının belirlenmesinde TBK m. 120/2’deki sınırlamanın uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TBK’nın yürürlük tarihinden önce doğan ve dava konusu edilen alacağa, TBK’nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan dönemde, BK hükümlerine göre faiz işletilmesi gerektiği ve bu dönem için TBK m. 120/2’deki faiz sınırlamasının uygulanmasının 6101 sayılı Yürürlük Yasası’nın 1. maddesindeki ilkeye aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak ilamın bozulması ve borçlunun borcu olmadığının kesinleşmesi üzerine, İİK’nın 40/2 maddesi uyarınca tahsil edilen paranın iadesinde, muhtıranın alacaklıya tebliğinden itibaren yasal faiz mi yoksa tahsil tarihinden itibaren avans faizi mi uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 40/2. maddesi gereğince, icra edilen ilamın bozulması ve borçlu olmadığının kesinleşmesi halinde icranın eski hale iade edileceği, alacaklının iade yükümlülüğünün muhtıra tebliği ile başlayacağı ve temerrüdünün de bu tarihten itibaren gerçekleşeceği, bu nedenle yasal faizin muhtıra tebliğ tarihinden itibaren işleyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretinin hesaplanmasında bordroda gösterilen ve ödenen miktarın mahsup edilip edilmeyeceği ve kısmi davada ıslah dilekçesiyle davanın belirsiz alacak davasına dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği ile faiz başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin imzasız bordrolarda gösterilen fazla mesai ücretlerinin ödendiğinin ispatlanması halinde, ödenen miktarın mahsup edilmesi gerektiği, diğer yandan ıslah dilekçesiyle davanın türünün değiştirilemeyeceği ve taleple bağlılık ilkesi gereği ıslahla artırılan miktar için ıslah tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiz oranını aşmamak kaydıyla yasal faize hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kurumun, usulsüz reçete düzenlenmesi suretiyle uğradığı zarardan kaynaklı alacak davasına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay’ın bozma ilamına uygun hüküm kurduğu, bozma dışında kalan kısımların kesinleştiği ve hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek davacı vekili ile davalılar vekilinin karar düzeltme isteklerinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.