Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Fark Alacak Talebi”
- Uyuşmazlık: Davacıların fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin taleplerinin yalnızca ücretlerin brüt üzerinden hesaplanmamasına dayalı fark alacağı talebi mi yoksa bordrolarda gösterilen sürenin dışında fazla çalışma yapıldığı iddiasını da içerip içermediği hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dava dilekçelerinde, fazla çalışma sürelerinin bordrolarda gösterilenden fazla olduğunu iddia ettikleri ve bu iddialarını tanık beyanlarıyla ispatlayacaklarını belirttikleri gözetilerek, taleplerinin yalnızca eksik hesaplamaya dayalı fark alacağı talebi olarak değerlendirilmemesi ve tanık delillerinin de dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlık giderilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, talep ettiği fark ücret ve ikramiye alacaklarının hesaplanabilmesi için işverenin elinde bulunan ve kanunen tutmakla yükümlü olduğu belgelere ihtiyaç duyması, işçinin eğitim ve sosyal durumu da gözetildiğinde alacağın miktarının davacı tarafından tam olarak belirlenememesinin objektif bir imkansızlık oluşturduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, talep ettiği fark ücret ve ikramiye alacaklarının hesaplanmasında işveren tarafından tutulması gereken yasal kayıt ve belgelere ihtiyaç duyması, bu belgelere ulaşımının mümkün olmaması ve işçinin eğitim ve sosyal durumu gözetilerek alacağın miktarını tam olarak belirlemesinin kendisinden beklenemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, talep edilen fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, işveren tarafından yapılan hileli girdi-çıktı işlemleri nedeniyle gerçek ücretinin ve ikramiye alacaklarının tespitinde işveren nezdinde bulunan belgelere ihtiyaç duyması, talep sonucunu tam olarak belirleyememesine ve alacağın miktarının tahkikat aşamasında yapılacak hesaplamalara bağlı olmasına yol açtığından, belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, talep edilen fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği, dolayısıyla davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, işveren tarafından gerçekleştirilen hileli girdi-çıktı işlemleri nedeniyle oluşan fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının belirlenmesi için işveren nezdinde bulunan bordro ve kayıt gibi belgelere ihtiyaç duyması, bu alacakların belirsiz alacak niteliğinde olduğunu gösterdiğinden, yerel mahkemenin belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, talep edilen fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği, dolayısıyla davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin talep ettiği fark ücret ve ikramiye alacaklarının hesaplanması için işverenin elinde bulunan bordro ve kayıt gibi belgelere ihtiyaç duyulması, işçinin eğitim ve sosyal durumu gözetildiğinde bu alacakları tam olarak belirlemesinin kendisinden beklenemeyeceği ve işverenin kanuni yükümlülüğü olan belge verme yükümlülüğünü yerine getirmediği hususları değerlendirilerek belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, talep edilen fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak davası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin talep ettiği fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının hesaplanması için işveren tarafından tutulması gereken yasal kayıt ve belgelere ihtiyaç duyulması, işçinin eğitim ve sosyal durumu da gözetildiğinde alacağın miktarının davanın açıldığı tarihte tam ve kesin olarak belirlenememesinin davacıdan beklenemeyeceği ve belirlenebilmesi için işverenin elindeki bilgi ve belgelere ve tahkikata ihtiyaç duyulduğu gerekçesiyle, yerel mahkemenin davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği fark ücret ve ikramiye alacaklarının belirlenebilmesi için işverenin elinde bulunan bordro ve kayıtlara ihtiyaç duyulması, işçinin eğitim ve sosyal durumu gözetildiğinde bu hesaplamaların kendisinden beklenemeyecek olması ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasını haklı kılan sebeplerin varlığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, işverenin hileli girdi-çıktı işlemleri nedeniyle eksik ödendiğini iddia ettiği işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, talep ettiği fark işçilik alacaklarının hesaplanabilmesi için işveren tarafından tutulması gereken yasal kayıt ve belgelere ihtiyaç duyduğu, iş sözleşmesinde iş görme edimini yerine getiren ve belge düzenleme yetkisi bulunmayan işçinin ücret ve ikramiye gibi alacaklarını tam olarak belirlemesinin kendisinden beklenemeyeceği, bu alacakların belirlenebilmesinin işverenin elindeki bilgi ve belgelerin sunulması ve yargılama aşamasındaki tahkikat ile mümkün olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği fark işçilik alacaklarının hesaplanabilmesi için işverenin sunması gereken yasal belgelere ihtiyaç duyulması, işçinin eğitim ve sosyal durumu gözetildiğinde yaklaşık 6 yıllık bir süreye ilişkin TİS artışlarından kaynaklanan alacaklarını kendi başına hesaplayamaması ve bu alacakların ancak işverenin elindeki bilgi ve belgelerle belirlenebilecek olması gözetilerek, yerel mahkemenin belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, talep edilen fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, talep ettiği fark ücret ve fark ikramiye alacaklarını belirleyebilmesi için işverenin elinde bulunan bordro ve kayıtlara ihtiyaç duyması, ayrıca işçinin eğitim ve sosyal durumu gözetildiğinde yaklaşık 6 yıla ilişkin TİS artışlarından kaynaklanan alacaklarını hesaplamasının kendisinden beklenemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sendikal alacaklar davasında, arabulucuya başvurulması gereken alacak kalemlerinin belirlenmesi ve bu alacaklar yönünden arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sendikal alacak kalemlerini dava dilekçesinde açıkça belirtmesine rağmen, bu alacak kalemleri için arabulucuya başvurmadığı, sadece ihbar tazminatı ve ... arama izin ücreti için arabuluculuk yoluna başvurduğu gözetilerek, 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesindeki dava şartı yerine getirilmediğinden, sendikal alacaklar yönünden davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.