Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Fide”
- Uyuşmazlık: Davacının satın aldığı karpuz fidelerinin kuruması nedeniyle davalı üretici ve satıcıya karşı açtığı tazminat davasında zararın kapsamı ve miktarı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kuruyan fidelerin yerine aynı alana yeniden fide dikmesi nedeniyle zararının yalnızca fide söküm/dikim masrafları ile sınırlı olduğu ve davalılardan tahsil edilecek yargılama giderleri ile iade edilecek harç miktarının tespiti gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı fide üreticisi tarafından üretilen ve davalılar aracılığıyla davacı çiftçilere satılan karpuz fidelerinin ayıplı olması sebebiyle, yetişen ürünlerde oluşan hastalık nedeniyle davacıların uğradığı zararın tazmini talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dosyada bulunan Adana Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü raporu ve emsal nitelikteki dava dosyalarındaki bilirkişi raporlarına ilişkin bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ayıplı fide satışı nedeniyle ürün kaybı yaşayan davacının, satıcıdan maddi zararın tazminini talep ettiği davada, fidelerin ayıplı olduğunun ispatı ve zararın belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyada mevcut bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli olduğu ve davacının fidelerin ayıplı olduğunu ispatlayamadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satılan fidelerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat davasında, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun bilirkişi raporu alınıp alınmadığı ve zararın miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak, zararın miktarını tespit etmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Satılan fidelerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak davasında, Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen mahkemenin davacının zararı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Yargıtay’ın bozma kararında belirtilen hususlara uygun hareket edilmeyerek, davacının zararı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, davalının karar düzeltme talebi reddedilerek, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtildiği şekilde, davacının uğradığı zararın miktarını tespit edecek uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacıya satılan marul fidelerinin ayıplı olup olmadığı ve ayıplı ise davacının uğradığı maddi zararın tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında marul fidelerindeki sorunun kaynağının net olarak belirlenememesi ve davalının kusurunu ortaya koyan objektif bir bilgi ve belge bulunmaması, dolayısıyla fidelerin ayıplı olduğunun ispatlanamaması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacıya teslim edilen domates fidelerinin ayıplı olması nedeniyle açılan tazminat davasında, taraflar arasındaki sözleşmenin satım sözleşmesi mi yoksa eser sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak ıslah edilen tazminat miktarı için zamanaşımının dolup dolmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya ait tohumlardan fide yetiştirerek teslim etmeyi üstlendiği sözleşmenin, BK m. 355’deki tanımı uyarınca eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bu nedenle de eser sözleşmelerinde ayıp nedeniyle açılacak davalarda BK m. 126/b.4 uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, davacının ıslah talebinin bu süre içerisinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı çiftçi tarafından, davalı tohum firmasından satın alınan fidelerin ayıplı olması sebebiyle oluşan zarardan dolayı tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dosyada bulunan Adana Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü raporu ile emsal nitelikteki dava dosyalarında yer alan ve mevcut bilirkişi raporu ile çelişkili olan diğer bilirkişi raporlarına ilişkin bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketten satın alınan mandalina fidelerinin farklı cins çıkması nedeniyle davacının uğradığı zararın belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile bozma sonrası alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu ve bu çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûm edilen sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aleyhine yeterli delil bulunmadığı aşamada, kovuşturma evresindeki beyanlarıyla kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği gözetilerek, TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanmamasının isabetsizliğinden dolayı yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.