Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Firari Sanık”
- Uyuşmazlık: Firari sanığın yakalanmasının beklenmeden diğer sanıklar hakkında beraat kararı verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Firari sanıkla diğer sanıkların aynı suçtan yargılandığı ve firari sanığın yakalanmasının beklenerek dosyaların birleştirilmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme nedeniyle beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında Askeri Ceza Kanunu'nun 73. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın firar suçunun başlangıcından itibaren altı haftalık süre dolmadan askerliğe elverişsiz hale gelmesi nedeniyle, kendisinden birliğine katılmasının beklenemeyeceği ve bu yöndeki irade ve fiili durumunun hukuki olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, sanık lehine yorum yapılarak Askeri Ceza Kanunu'nun 73. maddesinin uygulanma koşullarının bulunduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen hükümlerin eksik araştırma ile kurulup kurulmadığı ve sanık müdafisinin temyiz talebinin süresinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Firari sanığın yakalanıp ifadesinin alınması ve diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi, ayrıca olay yerinde keşif yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, nitelikli kasten öldürme ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, PKK terör örgütünün milis grubunda yer aldığı, planlı eylemin gerçekleştirilmesi için örgüt mensubu diğer kişilerle birlikte hareket ettiği, bomba yüklü aracın nakline ve patlatılmasına yardım ederek devletin otoritesini yok etmek amacıyla işlenen suçlara katıldığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararı, tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın firar suçundan mahkumiyetine dair hükmün, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulması üzerine, yerel mahkemenin verdiği kararın direnme kararı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararından sonra yeni deliller toplayıp, ilk kararında bulunmayan yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle, verdiği kararın direnme kararı değil yeni bir hüküm olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’ın ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, hükümlünün kaçmasına imkan sağlama suçunu kasten mi yoksa taksirle mi işlediği ve taksirle işlediği kabul edilirse bilinçli taksir hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hükümlüyü babasının evine bırakarak gözetim yükümlülüğünü ihlal etmesiyle kaçmaya imkan sağladığı, ancak hükümlünün kaçacağını istediğine dair kesin delil bulunmadığı ve neticenin meydana gelmesini istememesine rağmen öngörebilecek durumda olduğu gözetilerek eylemin TCK'nın 22/3 ve 294/8. maddeleri uyarınca bilinçli taksirle kaçmaya imkan sağlama suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tazyik hapsi infazı sırasında açık cezaevinden firar eden sanığın eyleminin TCK m. 292'de düzenlenen "hükümlü veya tutuklunun kaçması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tazyik hapsi infaz edilenlerin 5275 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatta "hükümlü" olarak kabul edilmesi, TCK m. 292'nin kanun koyucu tarafından devletin adli yargı fonksiyonlarını ve ceza infaz sisteminin etkinliğini sağlamak amacıyla düzenlenmesi ve "bir suçtan dolayı" ibaresinin madde metninden çıkarılması gözetilerek, sanığın "hükümlü" statüsünde olduğu ve eyleminin TCK m. 292'deki suçu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına dair verilen direnme kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ...'ın azmettirdiği eylemlerin niteliği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve sanık ...'ın kolluktaki ikinci ifadesinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın maktul ...'e yönelik kasten öldürme ve katılan ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına azmettirdiği, sanık ... ve ...'ın haksız tahrik hükümlerinden faydalanma şartlarının oluşmadığı ve sanık ...'ın kolluktaki ikinci ifadesinin CMK 148/5'e aykırılık teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların tasarlayarak öldürme suçuna azmettirme eyleminin sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar ile maktul arasında husumet bulunmasına ve olayda kullanılan aracın sanıklardan biri tarafından tamire götürüldüğüne ilişkin deliller bulunsa da, maktulün başka kişilerle de husumetinin olması ve olayın failinin tespit edilememesi nedeniyle sanıkların azmettirme eyleminin şüphe boyutunda kalması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanı, yeşil kart ve sürücü belgesindeki fotoğrafları değiştirmesinin TCK 205. maddede düzenlenen “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan doğrudan zarar gören kişinin davaya katılma hakkının ihlal edildiği ve bu kişinin yokluğunda hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış, yerel mahkeme kararının suçtan zarar görene tebliğ edilmesi için dosya Yargıtay 11. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü darp etmeleri sonucu denize düşen ve boğulan maktulün ölümünde kasten öldürme suçuna iştirakten verilen mahkumiyet hükümlerinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulü darp etmeleri, maktulün darp sonucu denize düşmesi, kafasına aldığı darbeler ve suda boğulmanın ortak etkisiyle ölümünün meydana gelmesi, eylemleri ile ölüm arasında nedensellik bağı bulunması ve eylemlerinin kast ve iştirak boyutunun dosya kapsamına göre belirlendiği gözetilerek, kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların savunma hakkının ihlal edilip edilmediği ve haklarında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklara esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmak için yeterli süre verilmemesi nedeniyle savunma haklarının kısıtlandığı, ayrıca tanıkların dinlenmemesi, Bank Asya hesap hareketlerinin detaylı incelenmemesi ve diğer delillerin toplanmaması nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.