Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Görüldüğü Savcı”
- Uyuşmazlık: 20.07.2016 tarihinden önce asliye ceza mahkemesinde verilen ve görüldüğü savcıya tebliğ edilen beraat kararının, savcı tarafından temyiz edilmesinin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereği, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önceki tarihte verilmiş kararlara karşı 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, asliye ceza mahkemelerinde Cumhuriyet savcılarının duruşmalara katılmamasının bu mahkemelerin kararlarına karşı temyiz yolunu kapatmayacağı ve savcının temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konutta yapılan arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddelere ilişkin arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Konutta arama için gerekli adli arama kararı veya yazılı arama emri olmadan yapılan aramada ele geçirilen delillerin hukuka aykırı olduğu ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hastane tuvaletinde doğum yapıp bebeği orada bırakan annenin ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin nitelikli kasten öldürme suçu olup olmadığı ve annenin eyleminin suçu bildirmeme suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Annenin bebeğin ölü doğmadığından emin olmadan hastaneden ayrılmasının suçu bildirmeme suçunu oluşturabileceği, bebeğin ölümünde suça sürüklenen çocuğun eylemi ile illiyet bağı olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmadan eksik inceleme ile beraat kararı verilmesi hukuka aykırı görülerek yerel mahkeme kararının suça sürüklenen çocuk ve anne yönünden bozulmasına, cinsel istismar suçundan verilen mahkumiyet hükmünün ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde asliye ceza ve sulh hukuk mahkemesi hakimi olup, son soruşturma açılma tarihinde ağır ceza mahkemesi üyesi olan sanığın hangi mahkemede yargılanacağı hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 90 ve 91. maddeleri uyarınca, son soruşturma açılma tarihinde ağır ceza mahkemesi heyetine dahil olan hakim ve savcıların son soruşturmalarının Yargıtay'ın görevli ceza dairesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, hâkim sıfatıyla yetkili olmadığı işler için yarar sağlama suçundan cezalandırılmasına dair hükmün temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, davaları etkileyebileceği izlenimini vererek ve yargı mensuplarıyla bağlantıları olduğunu iddia ederek menfaat temin etmesinin, yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmü, sanık hakkında üst sınıra yakın ceza tayin edilmesi gerektiği hususu aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmayarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların üzerlerinde ve ikametgahlarında uyuşturucu madde bulunmaması, suç konusu tabletlerin üzerinde parmak izlerinin tespit edilememesi, telefon kayıtlarında sanıkların uyuşturucu ticareti yaptığına dair kesin delil bulunmaması, tanık ifadelerinin sanıkları suçlamadığı ve diğer sanığın çelişkili ifadeleri nedeniyle sanıkların suç işlediklerine dair şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan TCK'nın 192/3. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç teşkil eden maddenin bulunduğu yerde yakalanmış olması ve suçun ortaya çıkmasında kolluk kuvvetlerinin zaten yeterli delile sahip olması nedeniyle, sanığın sonradan suçu kabul etmesinin etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı etkin pişmanlıktan yararlandırmayan mahkumiyet kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılmasına ilişkin hükmün temyiz incelemesi sonucu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine, sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı, suça iştirak şekli ve cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapan kişiyle birlikte hareket ettiği, uyuşturucu madde satışında aktif rol aldığı, satışlar sırasında araçta bulunduğu, kendi evinde uyuşturucu madde bulundurduğu, olay günü üzerinde ve aracında uyuşturucu madde ele geçirildiği ve iletişim kayıtlarının suç oluşumunu desteklediği gözetilerek sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun müşterek faili olarak cezalandırılmasına karar verilmiş, temel cezanın belirlenmesindeki usul ve yasaya uygunluk da gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan beraat kararı verilen sanıklar hakkında, Cumhuriyet savcısının sübuta erdiğini iddia ederek yaptığı temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklardan birisi hakkında zamanaşımı süresinin dolduğu, diğer iki sanığın ise vefat ettikleri anlaşıldığından, kamu davalarının düşürülmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın hakime noterden ihtarname çekme eyleminin TCK 277/1'deki yargı görevlisini etkilemeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, daire bozma kararına uymayıp yeni bir gerekçe ile hüküm kurması ve bu hususların daire denetiminden geçmemiş olması nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu değerlendirilerek dosyanın temyiz incelemesi yapılabilmesi için Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan kamu davasında, diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde tarafsızlığın güvence altına alınmasına yönelik düzenlemeler, CMK'nın 22 ve 23. maddelerinde sınırlı olarak sayılan hâkimin davaya bakamayacağı ve yargılamaya katılamayacağı hâller arasında, eşlerden birinin iddianame düzenlemesi durumunda diğer eşin hâkim olarak davaya bakamayacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiş olması, sanık hakkında iddianame düzenleyen Cumhuriyet savcısının kovuşturma evresinde mahkemede görev almaması, sanık tarafından hâkimin reddi istenmemesi, hâkimin davadan çekinmemesi, eşlerin bir mahkemenin aynı dairesinde görev yapmaması, ceza muhakemesi hukukunda kıyas yoluyla istisnai hükümlerin kapsamının genişletilememesi ve yerleşik uygulamanın da bu yönde olması hususları değerlendirilerek, eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan davada diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin başlı başına adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak şekilde objektif ve sübjektif anlamda tarafsızlık ilkesini zedelemediği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimler ve Savcılar Kanunu'na tabi bir Cumhuriyet savcısı ile birlikte yargılanan sanığın, savcının ölümü üzerine yargılamasına hangi mahkemenin devam edeceği konusunda oluşan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılaması yapmasının istisnai bir durum olduğu, HSK'ya tabi kişilerle birlikte yargılanmayı gerektiren iştirak ilişkisinin HSK'ya tabi sanığın ölümüyle ortadan kalktığı ve sanık hakkında yargılamaya ağır ceza mahkemesinde devam edilmesi gerektiği gözetilerek, ağır ceza mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.