Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu”
- Uyuşmazlık: Sanıkların görevi yaptırmamak için direnme ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükümlerde usul ve esasa ilişkin bir hukuka aykırılık bulunmadığı, kasten yaralama suçundan verilen hükümlerde ise silah kullanımı ve ceza miktarı hususlarında hukuka aykırılıklar tespit edilmesi nedeniyle, direnme suçundan verilen hükümler onanmış, kasten yaralama suçundan verilen hükümler ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların polis memurlarına karşı gerçekleştirdikleri eylemlerin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturup oluşturmadığı ve sanıklar hakkında verilen cezaların hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların polis memurlarının görevlerini yapmalarını engellemek amacıyla fiili saldırıda bulundukları ve bu eylemlerinin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu, ayrıca hükümlerde bazı eksiklikler bulunsa da temyiz edenlerin sıfatı gereği aleyhlerine bozma yapılmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının tebliğnameye kısmen uygun olarak onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, trafik polisi olan katılana karşı gerçekleştirdiği fiilin, görevi yaptırmamak için direnme suçu kapsamında mı yoksa ayrıca kasten yaralama suçunu da oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Görevi yaptırmamak için direnme suçunun işlenmesi sırasında meydana gelen yaralamanın, kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerine ulaşmaması halinde, TCK'nın 265/5. maddesi uyarınca ayrıca kasten yaralama suçundan ceza verilemeyeceği, bu durumda sanığın yalnızca görevi yaptırmamak için direnme suçundan cezalandırılması gerektiği ve temel cezanın belirlenmesinde de meydana gelen zararın ağırlığının gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, Özel Daire bozma ilamına ekleme yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haciz işlemi sırasında avukata karşı gerçekleştirilen görevi yaptırmamak için direnme suçunda, avukatın "yargı görevi yapan kişi" sayılıp sayılmayacağı ve TCK’nın 265/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatların TCK'nın 6/1-d maddesi kapsamında yargı görevi yapan kişilerden olması ve müvekkilleri adına haciz işlemlerini takip etmelerinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35. maddesi anlamında adli bir işlem sayılması nedeniyle, haciz sırasında avukata karşı gerçekleştirilen direnme eyleminin TCK’nın 265/2. maddesindeki nitelikli hal olarak kabul edilerek cezayı ağırlaştıracağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kaçmaya imkan sağlama ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının sabit olup olmadığı ve yerel mahkeme kararının yeterli gerekçeye dayanıp dayanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, sanıkların savunmalarına yer verilmiş olmasına rağmen, katılanların beyanlarına yer verilmemesi ve suç oluşturduğu kabul edilen eylemlerin tereddüte yer vermeyecek açıklıkta belirtilmemesi nedeniyle, Anayasa’nın 141. ve CMK’nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen usul ve yasaya uygun gerekçe şartlarına uyulmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kaçmaya imkan sağlama suçu mu yoksa görevi yaptırmamak için direnme suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek bir fiili ile birden fazla suçun oluşması nedeniyle, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri gereğince en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerekirken, fiilin bölünerek farklı suçlardan hem beraat hem de mahkûmiyet kararı verilmesi suretiyle hükmün karıştırıldığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Görevi yaptırmamak için direnme suçunda tehdit unsurunun oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alkollü olması ve kendisini durduran polise "sizi doğuya sürdüreceğim" şeklindeki sözlerinin, somut olayın özelliklerine göre polis memurunun iç huzurunu bozmaya veya onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olmadığı, bu nedenle tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kamu görevlisine hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususlarında yerel mahkemenin gerekçelerinin yeterliliği ve çelişkili olup olmadığı ile kamu görevlisine hakaret suçundan TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisine hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması kararının gerekçesinin yetersiz ve çelişkili olması, TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanmasının CMK 226'ya aykırı olmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve Özel Daire bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin sanık müdafisinin temyiz istemini reddetmesi üzerine, temyiz süresinin başlangıcına ilişkin yapılan kanun yolu bildiriminin yasal olup olmadığı ve sanığın temyizinin süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin, yüzüne karşı yapılan tefhimde temyiz süresinin başlangıcının hem tefhim hem de tebliğden itibaren başlayacağı şeklinde belirtilmesinin avukat açısından bir yanılgı oluşturmayacağı ve kanun yolu süresinin işlemeye başlamasını engellemeyeceği, mesleği gereği avukatın bu hususta bilgi sahibi olması gerektiği ve ayrıca sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde bu hususta bir yanılgıya düştüğünü de ileri sürmemesi gözetilerek yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına, ancak görevi yaptırmamak için direnme suçuna 6352 sayılı Kanunda bir düzenleme bulunmadığından, bu suç yönünden yerel mahkemenin kararı hukuken değerden yoksun kabul edilerek Özel Dairece bu suça ilişkin ilk hükmün temyiz incelemesinin yapılması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdur Cumhuriyet savcısına yönelik eylemlerinin görevi yaptırmamak için direnme mi, yoksa kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama mı oluşturduğu ve sanıklara atılı hakaret suçunun sabit olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdur Cumhuriyet savcısının görevini engellemek amacıyla hareket ettikleri ve mağdura yönelik hakaret eylemlerinin tanık beyanlarıyla sabit olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın polis memurlarının dur ihtarına uymayarak aracını üzerlerine sürmesi eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçu mu yoksa kasten yaralamaya teşebbüs suçu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hakkında yasal işlem yapılacağını düşünerek yakalanmamak amacıyla, polis memurlarının dur ihtarına uymayıp aracını üzerlerine sürerek görevlerini yapmalarını engellemeye çalışmasının TCK'nun 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 15. Ceza Dairesinin kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, kendisini yakalamak isteyen polis memuruna karşı gerçekleştirdiği eylemin görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu yoksa kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın polis memurunu yakalamaktan kaçmak için yumruklayıp yere düşürmesinin ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralamasının, görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu, iddianamede de bu suçu kapsayacak şekilde olay anlatıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.