Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Görevli Mahkemeye Gönderme”
- Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı davalı tarafa tebliğ edilmeden ve tarafların dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebi olmadan, dosyanın görevsiz mahkemece görevli mahkemeye gönderilmesi üzerine, görevli mahkemenin verdiği esasa ilişkin kararın geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevsizlik kararının davalı tarafa tebliğ edilmemesi ve tarafların dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunmaması nedeniyle, görevsizlik kararının usulüne uygun kesinleşmediği ve bu nedenle görevli mahkemede yapılan yargılamanın hukuka aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı banka tarafından kredi kartı sözleşmesine dayanılarak açılan itirazın iptali davasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 5464 sayılı BKKK'nın 44/2. maddesindeki HUMK'ya yapılan atfın HMK'ya yapılmış sayılması ve HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, TTK'nın 4/1-f maddesinde düzenlenen ticari dava tanımının bu davalarda uygulanmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararının Yargıtay'ca onanması sonrası, birden fazla davacıdan sadece birinin 10 günlük süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunması halinde, diğer davacılar yönünden davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK m. 193'e göre, Yargıtay'ca onanan görevsizlik kararı sonrası, tüm davacıların 10 gün içinde görevli mahkemeye başvurmaları veya çağrı kağıdı tebliğ ettirmeleri gerektiği, aksi halde dava açılmamış sayılacağı ve yerel mahkemenin bu hususu re'sen incelemesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: HSK kararıyla asliye ticaret mahkemesinin kurulması sonrasında, daha önce asliye hukuk mahkemesinde görülen ticari davaya hangi mahkemenin bakmaya yetkili olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HSK kararında derdest davaların devrine ilişkin bir hüküm bulunmaması, Anayasa'nın 37. maddesindeki doğal hakim ilkesi ve HMK'nın 30. maddesindeki usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, davanın açıldığı tarihte görevli olan asliye hukuk mahkemesinin yargılamaya devam etmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesindeki "diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça" ibaresi ve 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinin (f) bendi uyarınca, kredi kartı faaliyetinin bir bankacılık işlemi ve mutlak nitelikte ticari dava sayılması nedeniyle, bankalar tarafından açılan kredi kartı alacağına ilişkin itirazın iptali davalarında asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan kaynaklanan icra takibine itirazın iptali davasında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihleri arasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5464 sayılı Kanun'un 44/2. maddesindeki HUMK’ya yapılan atfın HMK’nın ilgili maddesine yapılmış sayılacağı ve HMK’da asliye ticaret mahkemelerinin görevine ilişkin bir düzenleme yer almadığı, ticaret mahkemelerinin görevinin 6102 sayılı TTK'nun 5. maddesinde düzenlendiği, TTK'nun 4/1-f maddesinde ise bankalara ilişkin uyuşmazlıklarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu hususları değerlendirilerek, uyuşmazlığa konu davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı sonrası davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen ek kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, görevsizlik kararının kesinleşmesinden önce görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi talebinde bulunmuş olmaları ve bu taleplerinin mahkemece gözden kaçırılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek, ek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, görevsizlik kararı üzerine davacının görevli mahkemeye başvuru süresini geçirmesi halinde, sonradan harç yatırarak davaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 193. maddesinde öngörülen 10 günlük hak düşürücü sürenin geçirilmesinden sonra, harç yatırılarak dahi sürenin yeniden ihyasının mümkün olmadığı ve davanın açılmamış sayılacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı verilen kadastro tespitine itiraz davasında, davacının görevli mahkemeye başvurma süresini geçirdikten sonra yaptığı başvuru ve harç yatırmasının davanın açılmamış sayılmasına engel teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK m. 193'te öngörülen 10 günlük hak düşürücü başvuru süresinin geçirilmesinden sonra, harç yatırılsa dahi davanın açılmamış sayılacağı ve bu sürenin yeniden ihyasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sakarya ilinde asliye ticaret mahkemesinin kurulmasından önce asliye hukuk mahkemesinde açılan ticari davaya, asliye ticaret mahkemesinin kurulmasından sonra hangi mahkemenin bakmaya görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararlarında, asliye ticaret mahkemesi olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesinin ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı ve Anayasa'nın 37. maddesinde düzenlenen tabii hâkim ilkesi gereğince, davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere ve o tarihte görevli mahkemeye bakılması gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.