Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gözetim ve Denetim Yükümlülüğü”
- Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, Cumhuriyet başsavcısı tarafından iddianame düzenlenmesi için iade edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak düzenlenen iddianamenin hukuki değerinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'da suç soruşturması ve sonucunda iddianame veya kovuşturmaya yer olmadığı kararı verme yetkisinin Cumhuriyet savcılarına ait olduğu, Cumhuriyet başsavcılarının ise idari gözetim ve denetim yetkisi olsa da bunun ceza muhakemesi işlemlerine müdahale anlamına gelmediği, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı kararının hukuken geçerli olduğu ve başsavcının iade yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin kanun yararına bozma isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Annesi ile gayri resmi birlikte yaşayan sanığın, birlikte yaşadıkları çocuğa karşı işlediği cinsel istismar suçunda, TCK 103/3’teki koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi sıfatıyla nitelikli halin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile annesinin gayri resmi birlikteliği nedeniyle ve mağdurenin annesinin çalıştığı zamanlarda mağdureyi sanığa emanet etmesi nedeniyle sanığın mağdure üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, birlikte yaşadığı mağdur çocuğun annesinin çalıştığı zamanlarda mağdureyi gözetimine bırakarak cinsel istismarda bulunduğu olayda, sanığın TCK 103/3’teki “koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler” kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdur çocuğun annesi ile aynı evde birlikte yaşadığı, annenin çalıştığı zamanlarda çocuğu sanığın gözetimine bıraktığı, sanığın bu durumdan faydalanarak cinsel istismar suçunu işlediği, dolayısıyla sanığın TCK 103/3’te düzenlenen “koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler” kapsamına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka görevlisinin, müşteri hesabından yetkisiz kişiye yaptığı ödeme nedeniyle bankanın uğradığı zarardan dolayı, görevlisinin sorumluluk oranı ve bankanın tazminat talep hakkının olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevlisinin ödeme işlemlerindeki özen yükümlülüğüne aykırı davranarak bankaya zarar verdiği, ancak bankanın da gerekli denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediği değerlendirilerek, oluşan zarardan görevlisinin %50 oranında sorumlu tutulmasına ve bankanın tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Düz-flat rack konteyner ile yapılan denizyolu taşımasında, yükte meydana gelen hasarın taşıyıcının gözetim yükümlülüğünün ihlalinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Düz-flat rack konteynerde, yükün konteynere yüklenmesi gönderen tarafından yapılsa dahi, taşıyıcının yükün güvenli deniz taşımasına uygunluğunu gözetme ve denetleme yükümlülüğünün bulunduğu, bu yükümlülüğün ihlali halinde taşıyıcının sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin taşıyıcının sorumluluğunu reddeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noterden kaynaklanan tazminat davasında, ceza zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanmayacağı ve buna bağlı olarak davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Noterlerin, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 160. maddesi gereğince çalışanları üzerindeki gözetim ve denetim görevini yerine getirmemeleri halinde TCK'nın 257/2. maddesi uyarınca cezalandırılacakları ve bu eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi sebebiyle, tazminat davasında ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denize giren çocuklarını gözetimsiz bırakan sanıkların eylemlerinde bilinçli taksir olup olmadığı ve TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, çocukları yüzme bilse de dalgalı ve ıssız bir denizde yarım saat gözetimsiz bırakarak boğulmalarına sebebiyet vermelerinde, ölüm sonucunu öngördükleri halde güvenerek hareket ettikleri ve bu nedenle bilinçli taksirle hareket ettikleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesi kararında, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafisinin kişiselleştirme kurumlarından hangisinin uygulanacağına dair açık bir talepte bulunmaması, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak olarak daha lehe olduğunun söylenememesi ve yerel mahkemenin sanığı gözlemleyerek takdir hakkını hapis cezasının ertelenmesi yönünde kullanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hapis cezası ertelenen sanık hakkında belirlenen denetim süresinin, aleyhte düzeltme yasağı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Genel Kurulu, aleyhte düzeltme yasağının cezanın türü ve miktarıyla sınırlı olup ertelemedeki denetim süresini kapsamadığı, denetim süresinin hatalı uygulama sonucu verilen ceza miktarına göre değil doğru uygulama yapıldığında hükmolunacak ceza miktarına göre belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme hükmünü bozmuştur. - Uyuşmazlık: Hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanık hakkında, yasal olarak mümkün olmamasına rağmen hükmolunan adli para cezasının ertelenmesi ve denetim süresi belirlenmesi hususunda, Yargıtay Özel Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'da erteleme müessesesinin sadece hapis cezaları için öngörüldüğü, adli para cezaları için erteleme kurumuna yer verilmediği ve hapis cezalarının ertelenmesi halinde öngörülen denetim süresinin kıyas yoluyla adli para cezalarına uygulanmasının mümkün olmadığı, aksi halde kıyas yasağına aykırılık teşkil edeceği gözetilerek; yerel mahkeme hükmündeki “bir ay”lık denetim süresinin “bir yıl” olarak düzeltilmesine ve TCK'nun 51/7. maddesinin uygulanmasına ilişkin “kısmen veya tamamen ceza infaz kurumunda” ibaresinin çıkarılmasına karar verilerek Özel Daire'nin düzelterek onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan hükümlü hakkında, koşullu salıverilme kararı verilmeden önce tedavi veya yükümlülük kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108. maddesinin 9. fıkrası ile Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, cinsel suçlardan hükümlüler hakkında cezanın infazına başlandıktan sonra, koşullu salıverilme kararı beklenmeksizin tedavi veya yükümlülük kararı verilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin aksine karar veren direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.