Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçici Önlemler”
- Uyuşmazlık: Yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yeri Türkiye olmayan bir uyuşmazlıkta, Türk mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın, tahkim yargılaması başladıktan sonra, Türk mahkemesi tarafından mı yoksa yabancı tahkim heyeti tarafından mı değerlendirileceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca, yabancılık unsuru içeren ve tahkim yeri Türkiye olmayan uyuşmazlıklarda Türk mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir kararlarına ilişkin itirazın, tahkim yargılaması başlamış olsa dahi, Türk mahkemelerince değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın yabancı tahkim heyeti tarafından değerlendirilmesi gerektiği yönündeki kararlar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının azlığı ve tedbir nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu ve kadının düzenli geliri olsa dahi tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında davacı kadın yararına tedbir nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası açılmasıyla eşlerin birbirlerine karşı evlilik birliğinden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerinin devam etmesi, birliğin giderlerine güçleri oranında katılma yükümlülüğünün de devam etmesi anlamına geldiğinden ve davacı kadının da geçim sıkıntısı içinde olduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin tedbir nafakasına hükmetmeyerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Farklı tarihlerde ve farklı sebeplerle açılmış iki boşanma davasının birleştirilmesi ve davalardan birinde tedbir nafakasına hükmedilmişken diğerinde de tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Farklı mahkemelerde açılan iki boşanma davası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, davalardan birinin sonucunun diğerini etkileyeceği, usul ekonomisi ve çelişkili kararların önlenmesi için davaların birleştirilmesi gerektiği; ayrıca, tedbir nafakasının talep ve kusur şartlarına bağlı olmaksızın, her boşanma davasında ayrı ayrı hükmedilebileceği, tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla birden fazla tedbir nafakasına hükmedilmesinin mümkün olduğu ve bu hususun infazda herhangi bir karışıklığa sebebiyet vermeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının azlığı nedeniyle Özel Daire bozma ilamına rağmen direnme kararının verilip verilemeyeceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen tedbir nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının az olduğu değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çalışan davalı eş lehine boşanma davasının devamı süresince tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesi uyarınca hakimin boşanma davası devam ederken eşlerin geçimlerine ilişkin gerekli geçici önlemleri re'sen alması gerektiği ve davalı kadının yeterli geliri olmaması halinde tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken verilen kişisel ilişki kararı sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle, hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında Devletin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin dava dilekçesinde çocuğun babası tarafından daha önce öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilmesine rağmen, hâkimin gerekli önlemleri almaksızın kişisel ilişki tesisine karar vermesi ve bu karar sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 46/1-c maddesindeki koşulların gerçekleştiği, ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin isabetli olmadığı gözetilerek Özel Daire kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire’nin, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğuna dair vermiş olduğu düzelterek onama kararının kesinleşmiş olması, davalı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, tedbir nafakasının talep olmaksızın re’sen hükmedilmesi gerektiği ve davalı kadının sürekli bir gelirinin olup olmadığının araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davalarında tarafların kusur durumunun tedbir nafakasının takdirine etkili olmadığı, davalı kadının evden ayrılmış olması veya gelirinin bulunmasının tedbir nafakası verilmesine engel teşkil etmediği ve davalının başka bir erkekle evlilik dışı birliktelik yaşadığı hususunun kanıtlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, çalışmayan ve epilepsi hastası olan davalı kocaya karşı, fiziksel engeli bulunmayan davacı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tedbir nafakasının eşlerin davanın başından itibaren geçimini sağlamak amacıyla verilen geçici bir önlem olduğu, takdirinde kusurun dikkate alınmayacağı ve davalının epilepsi hastalığının çalışmasına engel olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının boşanma davasından önce açtığı ve feragat ettiği tedbir nafakası davası nedeniyle, boşanma davasında hükmedilecek tedbir nafakasının başlangıç tarihinin ne olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tedbir nafakasının her an doğup işleyen bir hak olması ve davalının bağımsız tedbir nafakası davasından feragat etmesi, boşanma davasında hükmedilecek tedbir nafakasının feragat tarihinden itibaren başlaması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.