Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçici Koruma Statüsü”
- Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu malul kalan davacının, yabancı uyruklu olması sebebiyle dava şartı olan teminatı yatırıp yatırmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Suriye uyruklu olması ve Türkiye ile Suriye arasında adli yardım anlaşmasının askıya alınması nedeniyle, davacının mülteci veya uluslararası koruma statüsü olup olmadığının, geçici koruma altında ise adli yardımdan yararlanıp yararlanamayacağının, yararlanamıyorsa teminat yatırıp yatırmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı uyruklu taraflar arasında açılan boşanma davasında uygulanacak hukukun tespiti ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararın hukuka uygunluğu uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların Suriye vatandaşı olup yabancılık unsuru taşıyan davada, öncelikle tarafların müşterek milli hukukunun, bunun tespit edilememesi halinde müşterek mutat mesken hukukunun, bunun da tespit edilememesi durumunda Türk hukukunun uygulanması gerekirken, milli hukuk araştırılmadan Türk hukuku uygulanarak hüküm kurulması ve evlilik tarihinin tespit edilmemesi doğru görülmeyerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik dağıtım hattından kaynaklanan yangın nedeniyle orman idaresinin uğradığı maddi zararın tazmini ve davalıların sorumluluğu ile tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin kusurlu eylemi sonucu oluşan yangından kaynaklanan zararın tazmini gerektiği, ancak hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığı gözetilerek, mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 26.07.2004-30.09.2014 tarihleri arasında kesintisiz çalışıp çalışmadığı ve davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü'nün davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına karşı verdiği direnme kararında, UYAP sistemine elektronik imza ile imzalanmış, gerekçeleri farklı iki ayrı karar bulunması ve mahkemenin davadan elini çektikten sonra dosyaya tekrar el koyarak yeniden gerekçe yazamayacağı gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edildikten sonra, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla aldığı ölüm aylığı kesilen davacıya yapılan sağlık harcamalarının tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşamaya devam ederek, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla haksız yere genel sağlık sigortasından yararlandığı ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğu gözetilerek, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 45. maddesinden yararlanamayacağı ve 31.01.2012 tarihinden sonraki sağlık giderlerini ödemesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen ve annesinin ölümü nedeniyle hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı alan davalıya, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan sağlık harcamalarının iadesinin talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ölüm aylığı almak için eşinden boşanmasına rağmen fiilen birlikte yaşamaya devam ederek, hak kazanmadığı halde genel sağlık sigortasından yararlanmasının ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmasının 5510 sayılı Kanun'un Geçici 45. maddesindeki istisnadan yararlanmasına engel teşkil etmesi gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin, iş sözleşmesinin fesih sebebinin geçerli olup olmadığı ve işe iadesine karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ekip lideri olarak görev yaptığı ekipte çıkan anlaşmazlıkları çözmedeki eksikliği, işverenine olumsuz ifadeler içeren e-postalar göndermesi ve ekip içi huzursuzluğa sebebiyet vermesi gibi davranışlarının iş sözleşmesinin feshinde geçerli neden oluşturduğu değerlendirilerek, Anayasa Mahkemesi’nin kişisel verilerin korunması hakkının ihlali yönündeki kararı sonrası yapılan yargılamada da ilk karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsündeki çalışma sürelerinin, daimi kadroya alındığı tarihteki derece ve kademesinin tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevsimlik iş sözleşmelerinin zincirleme olarak yenilenmesiyle belirsiz süreli hale gelmesi ve kadroya alınmadan önceki çalışmanın hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olması, ayrıca işçinin ekonomik olarak işverene bağımlı olması ve hak arama özgürlüğünün anayasal güvence altında bulunması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsündeki çalışma sürelerinin, daimi kadroya alındıktan sonraki derece ve kademe tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevsimlik iş sözleşmelerinin zincirleme şekilde yenilenmesiyle belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüştüğü, daha önceki mevsimlik çalışmaların yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, işçinin ekonomik olarak işverene bağımlı olması sebebiyle mevcut uygulamayı zımnen kabul ettiğinin varsayılamayacağı ve hak arama özgürlüğünün anayasal güvence altında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsündeki çalışma sürelerinin, daimi kadroya alındıktan sonraki derece ve kademe tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevsimlik iş sözleşmelerinin zincirleme olarak yenilenmesiyle belirsiz süreli hale gelmesi ve kadroya alınmadan önceki çalışmanın hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olması, ayrıca işçinin ekonomik olarak işverene bağımlı olması sebebiyle mevcut uygulamayı zımnen kabul etmiş sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsündeki çalışma sürelerinin, daimi kadroya alındığı tarihteki derece ve kademesinin tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevsimlik iş sözleşmelerinin zincirleme olarak yenilenmesiyle belirsiz süreli hale gelmesi ve kadroya alınmadan önceki çalışmanın hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olması, ayrıca işçinin ekonomik olarak işverene bağımlı olması ve hak arama özgürlüğünün anayasal güvence altında bulunması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsündeki çalışma sürelerinin, daimi kadroya alındığı tarihteki derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından davacının kadroya alınmasıyla tüm yıl benzer işlerde çalıştırılıyor olmasının, önceki mevsimlik çalışmalarının niteliğini değiştirmemekle birlikte, bu çalışmanın hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olacağı, zincirleme yenilenen mevsimlik iş sözleşmelerinin belirsiz süreli hale geldiği ve kadroya alınmadan önceki çalışma ile sonraki çalışma arasında niteliksel bir fark yaratılmasının veya önceki çalışmanın yok sayılarak davacı hakkında yeni işe girmiş gibi işlem yapılmasının kanuni dayanağının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.