Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçici Madde 15”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitinde, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesinin derdest davalara uygulanıp uygulanmayacağı ve bedelin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un ek 3. maddesinin derdest davalara uygulanmasına ilişkin geçici 15. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması, ancak geçici 17. maddenin yürürlükte kalması ve usulsüz kamulaştırmalarda bedel tespiti için ek 3. maddenin uygulanmasını öngörmesi nedeniyle, bedelin dava tarihi yerine taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçici 7. maddeye göre terkin edilen şirketin ihyasına ilişkin kararın ek tasfiye niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak tasfiye memuru atanmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu şirketin, geçici 7. maddeye aykırı şekilde değil, terkin tarihinden sonra açılan dava nedeniyle taraf teşkili için ihya edilmesi gerektiğinden, ihya kararının ek tasfiye niteliğinde olduğu ve TTK 547/2. maddesi gereğince tasfiye memuru atanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlarının bedelinin idareden tahsili istemiyle dava açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek 3. maddenin derdest davalara uygulanmasını öngören Geçici 15. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve her davanın açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanması ilkesi gözetilerek, taşınmaza el atma tarihi esas alınarak hesaplanan bedelin dava tarihi itibariyle güncellenmesi suretiyle belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 7201 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 15/2. fıkrasındaki "Ek 3. madde hükmü uygulanarak" ibaresini iptal etmesi ve her davanın açıldığı tarihteki mevzuata göre sonuçlandırılması ilkesi gözetilerek, taşınmaz bedeli, bozma öncesi alınan bilirkişi raporuna göre belirlenerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin belirlenmesinde, Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 15. maddesini iptal etmesiyle oluşan hukuki boşlukta, hangi kriterlerin uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla 2942 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesinin derdest davalara uygulanmasına ilişkin düzenlemenin ortadan kalktığı, bu durumda Yargıtay içtihatları ve genel hukuk prensipleri gereğince davanın açıldığı tarihteki durumun esas alınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle idarece el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 15. maddesindeki “ek 3. madde hükmü uygulanarak” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve usulsüz kamulaştırmalarda bedel tespitine ilişkin geçici 17. maddenin yürürlükte olması nedeniyle, taşınmazın bedelinin dava tarihindeki değeri üzerinden değil, idare adına tescil tarihi itibariyle değerlendirilerek TÜİK verileriyle güncellenmesi gerektiği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun'a muhalefetten dolayı verilen mahkumiyet hükmüne yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının, Özel Dairece düzeltilerek onanmasının ardından 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin bozma nedeni yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalar bakımından 5607 sayılı Kanun'da yapılan lehe değişikliklerin gözetilmesi gerektiği ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu bulunduğundan, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitinde değerlendirme tarihinin dava tarihi mi yoksa idare adına tescil tarihi mi esas alınacağı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kanun'un Geçici 15. maddesini iptal etmesiyle Ek 3. maddenin derdest davalara uygulanacağına ilişkin özel düzenlemenin ortadan kalktığı, bu durumda "her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır" ilkesi gereğince dava tarihinin esas alınması gerektiği ve belirlenen bedelin dava tarihi itibariyle tespit edilmesinde isabetsizlik görülmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitinde hangi tarihin esas alınacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesinin derdest davalara uygulanmasını öngören geçici 15. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve her davanın açıldığı tarihteki hukuki duruma göre karara bağlanması ilkesi gözetilerek, taşınmaz bedeli için dava tarihi itibarıyla değer tespiti yapılmak üzere mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitinde hangi tarihteki değerin esas alınacağı ve 7201 sayılı Kanun'un ek 3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 7201 sayılı Kanun'un ek 3. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesindeki "...dava tarihi itibarıyla..." ibaresini ve Geçici 15. maddesinin ikinci fıkrasındaki "...ek 3 üncü Madde hükmü uygulanarak..." ibaresini iptal etmesi ve davanın 7201 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce açılmış olması nedeniyle, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları doğrultusunda, dava tarihi itibarıyla taşınmaza değer biçilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırmaya konu taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 15. maddesini iptal etmesiyle Ek 3. maddenin derdest davalara uygulanmasına ilişkin düzenlemenin ortadan kalktığı, bu nedenle davanın açıldığı tarihteki hukuki durumun esas alınması ve taşınmazın değerinin dava tarihine göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek, davalı idareden taşınmaz bedelinin tahsiline yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin davada, Anayasa Mahkemesi'nin 7201 sayılı Kanun'un bazı maddelerini iptal etmesi üzerine, bedelin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesindeki usulsüz kamulaştırmalara da uygulanacağına dair hüküm ile geçici 17. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından etkilenmediği ve taşınmazın idare adına tescil edildiği tarihin değerleme tarihi olarak esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.