Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçmişe Etkili Düzenleme”
- Uyuşmazlık: Boşanma sonrasında düzenlenen mal ortaklığı sözleşmesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinilen taşınmazın mülkiyetinin devri talep edilebilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesi uyarınca mal rejimi sözleşmesinin kanunda belirtilen sınırlar içinde düzenlenebileceği, geçmişe etkili düzenleme yapılamayacağı ve edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinilen taşınmaz için mülkiyetin değil, alacağın talep edilebileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hakkı olmayan yere (köy merasına) tecavüz suçundan açılan kamu davasının yargılaması sırasında yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun'un, sanığın eylemini suç olmaktan çıkarıp çıkarmadığı ve sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı noktasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Özel Daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun'un idari yapılanmayı düzenleme amacı taşıması ve TCK'nın 154/2. maddesinde yer alan köy merasına tecavüz suçunun ceza normunda bir değişiklik yapmaması, fiilin suç olmaktan çıkmaması ve fail lehine kanun hükmünün uygulanamayacağı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek Özel Daire onama kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mal rejimi değişikliği sözleşmesiyle geçmişe etkili olarak mal ayrılığı rejimine geçilip geçilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesi uyarınca eşlerin mal rejimi sözleşmesiyle ancak kanunda belirtilen sınırlar çerçevesinde mal rejimi belirleyebilecekleri, geçmişe etkili düzenleme yapamayacakları, bu nedenle sözleşmenin sadece yapıldığı tarihten itibaren geçerli olacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedellerinin iadesi talebiyle açılan davada, yargılama aşamasında yürürlüğe giren ve geçmişe etkili olan yasal değişiklik nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6719 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan değişikliklerle uyuşmazlığa konu bedellerin yasal dayanağının oluşması ve bu düzenlemenin geçmişe etkili olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedellerinin iadesi talebi üzerine açılan istirdat davasının konusuz kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren ve geçmişe etkili olan 6719 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’ndaki değişiklikler, uyuşmazlığa konu bedellerin tahsiline ilişkin hukuki durumu değiştirdiğinden ve davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıalarla bağlı kalınması gerektiğinden davanın konusuz kaldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedellerinin iadesi talebiyle açılan istirdat davasının konusuz kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17. maddesinde yapılan değişikliklerin, kayıp-kaçak bedellerinin tahsiline ilişkin yeni bir düzenleme getirerek geçmişe etkili olması ve bu nedenle davanın konusuz kalması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf şerhi nedeniyle ödenen taviz bedelinin iadesi talebi üzerine açılan istirdat davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki hak düşürücü süre ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18. ve geçici 5. maddelerinin uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18. maddesiyle getirilen yeni düzenleme ve geçici 5. maddesiyle devam eden davalara da uygulanmak üzere geçmişe etkili kılınması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki hak düşürücü süre ve 5304 sayılı Kanun'un ek 1. maddesi hükümleri uygulanamayacağından, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin, işveren tarafından yürürlükten kaldırılan personel yönetmeliği hükmü gereğince kıdem teşvik ikramiyesine hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, yeni personel yönetmeliğinin kendisine tebliğinden önceki çalışma süresi için eski yönetmelikteki kıdem teşvik ikramiyesine hak kazanmış sayılamayacağı, yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle eski yönetmelikte düzenlenen kıdem teşvik ikramiyesi hükmünün de ortadan kalktığı, İş Kanunu m.22'ye uygun olarak yapılan değişikliğin geçmişe etkili olarak uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, itiraza ve davaya konu markalarının hükümsüz kılınması nedeniyle, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararına itiraz ve dava açmasının hakkın kötüye kullanılması olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümsüzlük kararlarının geçmişe etkili olduğu ve davacının itiraza dayanak markalarının hükümsüzlük kararlarının YİDK kararından önce kesinleştiği, ayrıca davacının diğer marka ve tasarımlarının davalı başvurusuyla benzer olmadığı ve kötü niyetli başvurunun ispatlanamadığı gözetilerek, davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vakıf şerhi nedeniyle ödenen taviz bedelinin istirdadı davasında, kadastro öncesi tesis edilen vakıf şerhinin, kadastro tutanağının kesinleşmesinden on yıl geçtikten sonra tapuya işlenmesinin mümkün olup olmadığı ve bu şerhin vakıf türüne göre tavize tabi olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18. maddesi ve Geçici 5. maddesi ile getirilen yeni düzenlemelerin, devam eden davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe etkili olduğu, bu nedenle mahkemenin uyuşmazlığı bu yeni hukuksal durum çerçevesinde değerlendirmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf şerhinin terkinine ilişkin davada, şerhin konuluş tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçip geçmediği ve bu tür şerhlerde hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18. maddesi ve Geçici 5. maddesi uyarınca vakıf şerhleriyle ilgili davalarda diğer kanunlardaki hak düşürücü sürelerin uygulanmayacağı ve bu düzenlemenin devam eden davaları da kapsayacak şekilde geçmişe etkili olduğu, ayrıca mahkemenin taşınmazın mülkiyet durumunu ve vakfiyet niteliğini araştırarak karar vermesi gerektiği gözetilerek, eksik incelemeyle verilen direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.