Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gece Vakti Hırsızlığı”
- Uyuşmazlık: Hırsızlık suçunda, failin konuta gece vakti girip eylemi gündüz vakti tamamlaması halinde, Türk Ceza Kanunu'nun 143. maddesindeki gece vakti hırsızlığına ilişkin ceza artırım hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Failin konuta gece vakti girerek hırsızlık suçunun icrasına başlaması ve suçun oluşması için gerekli elverişli hareketleri gece vakti gerçekleştirmesi, gece vakti hırsızlığının sağladığı kolaylıktan faydalanması ve bunun mağdur üzerinde daha olumsuz etki yaratması gözetilerek, suçun gündüz vakti tamamlanmış olsa dahi TCK'nın 143. maddesinin uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında 27.11.2020 ve 28.11.2020 tarihlerinde gerçekleşen eylemler nedeniyle zincirleme şekilde nitelikli hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK'nın 35. maddesinin uygulanmasının isabetli olup olmadığı ve 28-29.11.2020 tarihli eylemde TCK’nın 143. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra hareketlerine gece başlanıp gündüz tamamlanan hırsızlık eyleminde, gece vakti nitelikli halinin uygulanması gerektiği, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasında en ağır cezayı gerektiren eylemin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 143. ve 145. maddelerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun gece vakti işlendiği ve çalınan malın değerinin azlığı nedeniyle TCK’nın 143. ve 145. maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen gece vakti nitelikli hırsızlık suçu nedeniyle CMK 150/3 gereğince zorunlu müdafi atanıp atanmayacağı ve yerel mahkeme kararının yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle TCK 143. madde uyarınca cezanın yarı oranda artırılacağı ve bu durumda cezanın alt sınırının beş yılı aşacağı, dolayısıyla CMK 150/3 uyarınca sanığa zorunlu müdafi atanması gerektiği; ancak yerel mahkemenin gerekçesinin yetersiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nitelikli hırsızlık suçunda, suçun geceleyin işlenmesi nedeniyle yapılacak ceza artırımının hangi ceza üzerinden yapılacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesinin dördüncü fıkrasındaki 'bir suçun temel şekline nazaran daha ağır cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hâllerin gerçekleşmesi durumunda temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır' hükmü gözetilerek, önce TCK'nın 142/3. maddesine göre temel ceza belirlenip, TCK'nın 142/5. maddesi gereğince ceza artırımı yapıldıktan sonra, TCK'nın 143. maddesindeki 'gece vakti' artırımının da bu artırılmış ceza üzerinden hesaplanması gerektiğine karar verilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gece vakti trafik tescil şube müdürlüğü hizmet binasına girilerek hırsızlık yapılmasının işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu binalarının da TCK 116/2 kapsamında işyeri sayılacağı ve tescil şube müdürlüğünün halka açık olmadığı gece vakti girilmesinin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli hırsızlık suçunun sabit olup olmadığı ve dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun oluş tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, lehe olan kanun uygulanarak suçun gündüz vakti işlendiği kabul edilmiş ve 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesindeki sekiz yıllık zamanaşımı süresinin, Ceza Genel Kurulunun inceleme tarihinden önce dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu beraat hükmünün bozulmasına, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelendirilmesine ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 492/1-son ve 522. maddeleri uyarınca nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu, 5237 sayılı TCK kapsamında da 142/1-b ve 143. maddelerindeki nitelikli hırsızlık suçuna uyduğu, ancak her iki kanun kapsamında da dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin kasten yaralama mı yoksa kasten öldürmeye teşebbüs mü oluşturduğu, hırsızlık suçunun nitelikli halinin oluşup oluşmadığı ve meşru savunmanın bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerine kendi istekleriyle son vermeleri, katılana yönelik tek bir bıçak darbesinin bulunması ve taraflar arasında husumet olmaması gibi nedenlerle eylemlerinin kasten yaralama suçunu oluşturduğu, ancak hırsızlık eyleminin mağdurun malını koruyamayacak durumda olduğu gece vakti gerçekleştirilmesi nedeniyle nitelikli hırsızlık suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkemenin kasten yaralama suçundan verdiği hükümler onanmış, hırsızlık suçundan verdiği hüküm ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli hırsızlık suçuna teşebbüs ile mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının sabit olup olmadığı ve bu suçlar bakımından dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle suçun gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerektiği, zamanaşımını kesen son işlemin sanık ...'in 27.07.2007 tarihli sorgusu olduğu ve bu tarihten sonra zamanaşımını kesen herhangi bir işlem olmadığı gözetilerek TCK'nın 66/1-e maddesindeki sekiz yıllık zamanaşımı süresinin Ceza Genel Kurulunun inceleme tarihinden önce 27.07.2015 tarihinde gerçekleştiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararına konu beraat hükümlerinin bozulmasına ve kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut dokunulmazlığının ihlali suçunda, konutu birlikte kullanan eşlerden birinin rızasının suçun oluşumunu engellemeye yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Konutu birlikte kullanan eşlerden birinin rızasının geçerli olabilmesi için meşru bir amaca yönelik olması ve diğer eşin hakkını ihlal etmediğinin tespiti gerektiği, olayda ise sanığın gece vakti katılanın evinde bulunmasının meşru bir amaca yönelik olmadığı ve katılanın konut dokunulmazlığını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçlamasıyla açılan kamu davasında, iddianamede yer almayan işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede suçun unsurları oluşturan fiillerin açıkça belirtilmesi gerektiği, mahkemenin iddianamede belirtilen suçun dışında bir suçtan hüküm veremeyeceği ve sanığın hakkında dava açılmayan bir suçtan mahkum edilemeyeceği gözetilerek, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.