Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hal”
- Uyuşmazlık: Sanıklara atılı marka hakkına tecavüz suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesi içeriği, suça konu eşyanın kaçırılma ihtimali ve gecikmesinde sakınca bulunan halin varlığı gözetilerek Cumhuriyet savcısı tarafından verilen yazılı arama emrinin hukuka uygun olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gecikmesinde sakınca bulunan hal iddiasıyla Cumhuriyet savcısı tarafından verilen yazılı arama emriyle yapılan aramada elde edilen delilin hukuka uygun olup olmadığı ve bu delil dışında sanığın mahkumiyeti için yeterli delil bulunup bulunmadığı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sulh ceza hakiminin arama talebini reddetmesine rağmen, Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz etmeyip gecikmesinde sakınca bulunan hal iddiasıyla arama emri vermesinin hukuka aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen delilin de hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş sayılacağı ve diğer delillerin de tek başına mahkumiyet için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde ve bisikletinde bulunan uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesiyle sonuçlanan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma nedeniyle hükmün bozulup bozulmaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu madde alışverişi yaparken suçüstü yakalandığı, bu nedenle kolluk görevlilerinin CMK m.90/1-a, m.90/4 ve PVSK m.13/1-A, Ek-6. maddeleri uyarınca yakalama yetkisini kullandığı, akabinde suç delillerinin tespiti ve karartılmasının önlenmesi amacıyla yapılan aramanın da hukuka uygun olduğu, ayrıca Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği m.8-f uyarınca suçüstü halinde ayrıca arama kararı aranmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında şüpheli davranışlar sergileyen sanığı durdurup, üzerini yoklama biçiminde kontrol etmelerinin, suçüstü hali ve gecikmesinde sakınca bulunan haller kapsamında hukuka uygun olduğu, ayrıca bu yoklama işleminin arama boyutuna varmadığı gözetilerek Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetkililerce verilen arama kararına istinaden akaryakıt istasyonunda yapılan arama sonucu ele geçirilen kaçak akaryakıtın hukuka aykırı delil olup olmadığı ve sanık hakkında verilen cezanın belirlenmesinde TCK 61. maddesi uyarınca yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat olunan suça ilişkin olarak ihbar üzerine Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emrine istinaden yapılan aramada ele geçirilen suç unsurlarının hukuka uygun delil olduğunun ve sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde gösterilen gerekçenin yeterli ve dosya kapsamına uygun olduğunun kabulüyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, üzerinde bulunan kaçak sigaralar nedeniyle mahkumiyetine ilişkin hükmün, yapılan arama işleminin hukuka uygunluğu ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususlarında oluşan uyuşmazlık nedeniyle temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında şüphe üzerine sanığı durdurmalarının ve sanığın poşetlerinde kaçak sigara olduğunu kabul etmesinin suçüstü hali oluşturduğu, ayrıca ele geçen sigara miktarı ve sanığın beyanları değerlendirildiğinde sanığın ticari amaçla hareket ettiğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet kararına dayanak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanık hakkında uyuşturucu ticareti yaptığına dair istihbari bilgi edinmelerine rağmen, CMK'nın ilgili hükümlerine uygun bir adli arama kararı almaksızın sanığın üzerinde arama yapmalarının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunda, sanık üzerinde yapılan aramanın hukuka uygun olup olmadığı hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair ihbar üzerine olay yerine gittiklerinde, sanığın görevlileri görüp kaçması, kovalamaca sonucu yakalandığında ise elindeki uyuşturucu maddeleri atmaya çalışması üzerine suçüstü hali oluştuğu, bu nedenle CMK'nın 90/1-a, 90/4 ve PVSK'nın 13/1-A ve Ek-6. maddeleri uyarınca yakalama ve arama işleminin hukuka uygun olduğu, ayrıca Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8/f maddesi gereğince suçüstü halinde arama kararı aranmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu madde satışı sırasında suçüstü yakalanması ve olay yeri ve zaman dilimini kapsayan önleme araması kararı da bulunması nedeniyle, yapılan üst aramasının ve ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kolluk görevlileri tarafından, sanığın kaçması üzerine yakalanıp üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu madde sattığına dair duyuma dayalı istihbari bilgi üzerine olay yerine giden kolluk görevlilerini görünce kaçması ve kovalamaca sonucu yakalanması, suçüstü hali olarak değerlendirilerek, elde edilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olduğuna ve bu bağlamda arama kararı veya yazılı arama emri aranmasına gerek olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kullandığı araçta yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve mevcut delillerin mahkumiyet için yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Araçta ele geçirilen uyuşturucunun, CMK ve PVSK hükümlerine aykırı olarak, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca halinde Cumhuriyet savcısı emri olmaksızın yapılan aramada elde edilmesi nedeniyle hukuka aykırı delil olarak kabul edilmesi, ancak sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair tanık beyanları ve diğer delillerin yeterli görülmesiyle Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve dosya esasının incelenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne dair yapılan temyiz incelemesinde, ele geçirilen kaçak sigaraların hukuka uygun delil olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın üzerinde bulunan kaçak sigaraların, kolluk görevlileri tarafından devriye görevi sırasında şüphe üzerine yapılan durdurma ve kimlik kontrolü neticesinde, suçüstü halinde ele geçirildiği, bu nedenle arama işleminin hukuka uygun olduğu, PVSK ve CMK hükümleriyle Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 8. maddesi uyarınca suçüstü halinde ayrıca arama kararı aranmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün onanmasına ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.