Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gecikmeyi Haklı Kılan Sebep”
- Uyuşmazlık: Anne tarafından açılan babalık davasında, davanın kendi adına mı yoksa çocuk adına mı açıldığı ve buna bağlı olarak bir yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik vaadiyle davacıyı oyalayarak ve aldatıcı davranışlarıyla davanın süresinde açılmasını imkansız kıldığı, bu sebeple davanın hak düşürücü süre içinde açılmasını engelleyen haklı sebeplerin bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tanıma işleminin üzerinden beş yıldan fazla süre geçtikten sonra açılan tanımanın iptali davasında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tanıma tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü sürenin ve gecikmeyi haklı kılan sebeplerin varlığı halinde tanınan ek bir aylık sürenin de dolduğu gözetilerek, tanımanın iptali davasının reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tanımanın iptali davasında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tanıma tarihinden itibaren bir ve beş yıllık hak düşürücü sürelerin geçmiş olması, gecikmeyi haklı kılan bir sebebin de ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tanımanın iptali davasında hak düşürücü sürenin uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tanımanın iptali davasında, Türk Medeni Kanunu'nun 300. maddesinde düzenlenen beş yıllık hak düşürücü sürenin, tanıma tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ve salt "geç öğrenme"nin bu süreyi durdurmayacağı, gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığının ayrıca ispatlanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Soybağının reddi davasında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Soybağının reddi davasında, davanın hak düşürücü süre içinde açılması için "öğrenme" olgusunun gerçekleşmiş olması gerektiği, bunun için de davacının soyut beyanlarının yeterli olmadığı, duraksamaya yer bırakmayacak şekilde öğrenmenin gerçekleşmesi için DNA testi yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tanıma ilişkin açılan iptal davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tanıma tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre ve gecikmeyi haklı kılan sebebin ortadan kalkmasından itibaren 1 aylık ek süre de dikkate alındığında davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan davanın, nüfus kaydındaki baba ve anne adının düzeltilmesi talebiyle, soybağı davası mı yoksa kayıt düzeltme davası mı olduğunun tespiti ve buna göre görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, amcası ve eşinin yerine biyolojik anne ve babasının adının nüfus kaydına tescilini talep etmesi, babalık karinesinin uygulanmaması nedeniyle soybağı değil, kayıt düzeltme davası olarak nitelendirildiğinden ve bu tür davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle verdiği direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı çocuğun nüfus kaydındaki anne-baba bilgisinin hatalı olduğu iddiasıyla açılan davanın, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydı düzeltme davası mı olduğuna ve buna göre görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde, davalı çocuğun gerçek anne ve babasının davacı olmadığının tespiti ve nüfus kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi talep edildiğinden, davanın nüfus kaydı düzeltme davası niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin aile mahkemesinin görevli olduğunu kabul eden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların nüfus kayıtlarındaki anne ve baba hanesinden terkin edilmesi talebinin soybağı davası mı yoksa kayıt düzeltme davası mı olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalıların nüfus kayıtlarındaki anne ve babalarının gerçek anne babaları olmadığını, davalıların başka kişilerin çocukları olduklarını iddia etmeleri, davanın amacının anne ve babalığın tespitinden ziyade mevcut nüfus kaydındaki bilgilerin düzeltilmesi olduğu, bu nedenle davanın nüfus kayıt düzeltme davası niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Babalık davasında, DNA testi yaptırmaktan kaçınan davalı hakkında, beklenen sonucun aleyhine yorumlanıp yorumlanamayacağı veya zorla DNA testi yaptırılıp yaptırılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Soybağının tespiti, kamu düzenine ilişkin olup, HMK m. 292'de düzenlenen özel hüküm gereği, davalının DNA testi yaptırmaktan kaçınması halinde, zorla kan/doku örneği alınması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evli bir erkeğin, eşinin başka bir ilişkiden dünyaya getirdiği çocuğun kendisinden olmadığını iddia ederek açtığı soybağının reddine ilişkin davada, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Soybağının reddinde, davanın açılması için öngörülen hak düşürücü sürenin başlangıcını belirleyen “öğrenme” unsurunun, boşanma davasındaki soyut beyanlarla değil, ancak DNA testi gibi kesin bir delille sabit olabileceği ve davacı vekilinden özel yetki alınmadan davanın açılamayacağı gözetilerek, mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.