Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Genel Haciz Yoluyla Takip”
- Uyuşmazlık: Satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan genel haciz yoluna dayalı takibe yapılan itirazın iptali talebinin reddi üzerine, davacının temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının elinde kambiyo senedi bulunsa dahi genel haciz yoluyla takip başlatabileceği ve bu durumda da hukuki yararının bulunduğu, sonradan başlatılan kambiyo senedine dayalı takipte borcun ödenip ödenmediğinin, davanın devam edip etmeyeceği ve yargılama giderlerine ilişkin sonuca etkili olacağı gözetilerek, ilk takibe dayalı itirazın iptali davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kefilin, asıl borçlu şirket lehine ipotek verdiği taşınmaz üzerinde, alacaklının genel haciz yoluyla takip yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kefilin verdiği ilk ipotekte, hem asıl borçlunun hem de kefilin kendi sorumluluğunun teminat altına alındığı, ancak ikinci ipotekte sadece asıl borçlunun borcunun teminat altına alındığı, dolayısıyla kefilin kendi sorumluluğunu karşılamayan kısım için genel haciz yoluyla takibin mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'a tabi bir alacağın genel hükümler çerçevesinde takip edilip edilemeyeceği ve bu konuda idarenin seçimlik hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Kanun'un 1. maddesi ve İİK'nın 47. maddesi hükmünün, idareye genel hükümler uyarınca takip ve dava yoluna başvurma imkanı tanıdığı, bu nedenle davacının genel hükümler çerçevesinde takip ve dava yoluna başvurmasında hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması davalarının birleştirilip birleştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Her iki icra dosyasında da genel haciz yoluyla takibe geçildiği ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip bulunmadığı, ayrıca takip konusu senetlerin ve itirazların niteliğinin aynı olduğu gözetilerek, dosyaların birleştirilmesine yönelik yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, icra müdürlüğünün usule aykırı olarak genel haciz yoluna ait ödeme emri göndermesi nedeniyle yapılan şikayetin, genel şikayet süresine mi yoksa süresiz şikayete mi tabi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürlüğünün kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takipte, genel haciz yoluna ait ödeme emri göndermesinin İİK m.16/son'da düzenlenen 'bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması' hali olarak değerlendirilmesi ve bu nedenle şikayetin süresiz şikayet kapsamında olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun şikâyet ve istinaf dilekçelerinde takibin iptali talebi olmamasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince teminat mektubu ve çek yaprakları alacağına dayalı takibin gayri nakdi alacak olması sebebiyle kamu düzeninden re'sen iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Teminat alacakları için genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılabileceği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olmadığı ve borçlunun da takibin iptalini talep etmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin takibi re'sen iptal eden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı tarafından aynı borç için hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılması üzerine, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takibin iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. ve 167. maddeleri uyarınca rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış bir alacak için alacaklının her iki takip yolundan birini tercih etmesi gerektiği, aynı anda her iki takip yoluna birden başvurulamayacağı, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başladıktan sonra aynı borç için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatmasının mükerrer takip oluşturduğu ve bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aynı alacak için hem kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılıp başlatılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. ve 167. maddeleri ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 20.01.2023 tarihli ve 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek, aynı alacak için birden fazla takip yoluna başvurulamayacağından, mükerrer olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacağı rehinle teminat altına alınmış bir alacaklı tarafından, genel haciz yoluyla takip başlatıldıktan sonra, aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmasının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesindeki önce rehne başvurma zorunluluğuna aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesinin birinci fıkrası uyarınca alacağı rehinle temin edilmiş alacaklının öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorunda olması ve mükerrerlik iddiasının ancak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip dışındaki takipler yönünden ileri sürülebileceği gözetilerek, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin mükerrerlik nedeniyle iptal edilemeyeceğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde, takip konusu bononun kullandırılan krediler çerçevesinde keşide edildiğine dair alacaklı vekilinin beyanının, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir kabul olup olmadığı ve bu itibarla takibin iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluların ... ve ...'ye karşı yapılan takipte, alacaklının aynı alacak için hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapmasının, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca mükerrer takip oluşturduğu ve kamu düzenine ilişkin bu hususta aleyhe bozma yasağının uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur; borçlu ...'ye karşı yapılan takipte ise, alacaklı vekilinin beyanının teminat senedi kabulü olarak nitelendirilemeyeceği, bononun teminat senedi olduğunun ispat yükünün borçluda olduğu ve bu hususun sözleşmede bono numarası, vade ve miktarına açıkça atıfla kanıtlanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine aynı alacak için hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla, "tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" takip başlatılması üzerine, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. ve 167. maddeleri ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 45. maddesi gereğince bağlayıcı olan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 20.01.2023 tarihli ve 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca, rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış bir alacağın tahsili için aynı anda her iki takip yoluna da başvurulamayacağı, alacaklının takip yollarından birini tercih etmesi gerektiği, bu nedenle aynı alacak için derdest bir takip varken "tahsilde tekerrür olmamak kaydı" içerse dahi ikinci takibin mükerrer takip olacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.