Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gerekli Unsurlar”
- Uyuşmazlık: Kooperatif genel kurul kararının iptali davasında, dava dilekçesinde iddianın dayanağı olan vakıaların ve ispat vasıtalarının eksikliğinin HMK’nın 119/2 maddesi kapsamında davanın açılmamış sayılmasını gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 119/1-e ve f bentlerinde düzenlenen vakıaların ve ispat araçlarının gösterilmesinin dava dilekçesinde bulunması gereken zorunlu unsurlar olmayıp gerekli unsurlar olduğu, bu unsurların eksikliğinde HMK 119/2 hükmü uyarınca davacıya eksiklikleri tamamlaması için süre verilemeyeceği ve davanın açılmamış sayılamayacağı, ancak bu eksikliklerin yargılama aşamasında tamamlanmaması halinde ispat yükümlülüğünün yerine getirilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticari taksi şoförünün, araç sahibiyle arasındaki hukuki ilişkinin hizmet sözleşmesine mi yoksa ürün kirasına mı dayandığı ve buna bağlı olarak sigortalı çalışmanın tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasındaki ilişkinin niteliğini belirlerken, Anayasa’nın 60. maddesi ile güvence altına alınan sosyal güvenlik hakkının ve sigortalılık yükümlülüğünün önemini göz önünde bulundurmayarak, olayı tüm yönleriyle araştırıp, yeterli delil toplamadan eksik incelemeyle hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticari taksi şoförünün, araç sahibi aleyhine açtığı işçilik alacakları davasında, taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi mi yoksa hasılat kirası mı olduğu ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin, görünürdeki işlemlere değil fiili duruma göre belirlenmesi, davalı gerçek kişinin her iki yasa dönemi açısından ayrı ayrı esnaf tanımı içinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve toplanacak deliller ışığında taraflar arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında yaşayan davalı adına kayıtlı ticari takside çalışan davacının, iş sözleşmesine mi yoksa kira sözleşmesine mi tabi olduğu ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yurtdışında yaşaması, davacı üzerindeki denetim ve gözetiminin olmaması, davacıya ticari taksi ile ilgili resmî işlemleri yapmak üzere vekaletname verilmiş olması, yoklama fişinin ve sigortalılık kaydının tek başına iş sözleşmesi varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı ve davacının aracı kiraladığına dair belge imzalamış olması gibi hususlar değerlendirilerek davacı ile davalı arasında iş ilişkisi değil, kira ilişkisi olduğu ve iş mahkemesinin görevsizliğine karar verilmiş, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesine mi yoksa adi ortaklığa mı dayandığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işverenin iş organizasyonu içinde, hukuki ve kişisel olarak bağımlı bir şekilde, iş görme edimi karşılığında ücret alarak çalıştığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin iş sözleşmesi niteliğinde olduğu ve işçilik alacakları davasının esastan incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı apartmanda yaptığı çalışmaların, kapıcılık sözleşmesi imzalayan eşine yardım niteliğinde mi, yoksa bağımlı bir çalışma ilişkisi mi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, oğlu askerdeyken davalı apartmanda bağımlı olarak kapıcılık görevi yaptığı ve bu çalışmasının eşine yardımdan ziyade bizzat iş görme edimini yerine getirme niteliğinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin iş ilişkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının dava konusu apartmanda kapıcı olarak hizmet akdi ile çalışıp çalışmadığı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vergi mükellefiyeti, başka işyerlerindeki kayıtları ve tanık beyanları değerlendirildiğinde dava konusu apartmanda kapıcı olarak hizmet akdi ile çalıştığı, taraflar arasında iş ilişkisi bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın işyerinde sayaçtan geçmeden su kullanıp kullanmadığı, kullandığı miktar, kastı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve kurum zararının giderilmesine dair sanığa bildirimde bulunulup bulunulmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Karşılıksız yararlanma suçunun oluşumu için gerekli unsurların eksik araştırılması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti için gerekli incelemenin yapılmaması, sanığa kurum zararının giderilmesi için yasal bildirimde bulunulmaması ve kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında hak yoksunluğuna karar verilmesi isabetsizlikleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işveren nezdinde 01.12.2005-06.08.2015 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin iş organizasyonunun niteliği, davacının yaptığı işin niteliği, işin denetim şekli, ücretin belirlenme şekli ve bağımlılık unsurunun varlığı gibi hususlar yeterince araştırılmadan ve bozma kararında belirtilen hususlar gözetilmeden önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, tahsis konusu taşınmazın imar planında ticaret alanında kalması nedeniyle tescil koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu tahsis belgesinin mülkiyet hakkı değil yalnızca fiili kullanımı gösteren bir belge olması ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun'un amacının gecekondu sahiplerine konut imkanı sağlamak olması, bu nedenle de imar planında ticaret alanında kalan taşınmazın davacı adına tescilinin mümkün olmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının hatalı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı mağdura karşı farklı tarihlerde işlenen cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından dolayı zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ilk suçtan sonra yakalama kararı çıkmasına rağmen aradan geçen sürede yeni bir suç işleme kastıyla hareket ederek aynı mağdura karşı tekrar aynı suçları işlemesi nedeniyle suçlar arasında fiili kesintinin olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı zincirleme suçtan değil, tek tek suçlardan cezalandıran direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı tarihten sonraki döneme ilişkin alacak talepleri yönünden asliye ticaret mahkemesinin mi yoksa iş mahkemesinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldıktan sonraki dönemde şirketle arasında işveren vekili sıfatıyla bağımlı bir iş/hizmet ilişkisi içerisinde olduğu, sahip olduğu pay oranının da şirketin yönetimine etki edebilecek düzeyde olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığın iş mahkemesinin görev alanına girdiğine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.