Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geriye Dönük Prim Ödemesi”
- Uyuşmazlık: Davacının askerlik hizmeti yaptığı dönemde Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı ve bu döneme ilişkin icra yoluyla ödenen primlerin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının askerlik hizmeti yaptığı dönemde fiilen kendi nam ve hesabına ticari faaliyette bulunmasının mümkün olmaması ve geriye dönük toplu prim ödemesi ile isteğe bağlı sigortalılık hakkı kazanılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının geriye dönük Bağ-Kur prim ödemeleri yaparak zorunlu sigortalılık kapsamına girip giremeyeceği ve yaşlılık aylığı almaya hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gerekli şartları taşımadığı dönemde yapılan geriye dönük prim ödemelerinin, sigortalılık statüsü kazandırmayacağı ve isteğe bağlı sigortalılık olarak da değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının vergi kaydı bulunmadığı halde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tescil edildikten sonra geriye dönük prim ödeyerek 01.03.1984-01.04.1988 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vergi kaydının başlangıç tarihini bildiği ve düzeltmelere sessiz kaldığı, iyi niyetli olmadığı, ayrıca Kurumun vergi mükellefiyetini re'sen sorgulama yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştığı dönemle çakışan ve SGK tarafından iptal edilen sürelerin isteğe bağlı sigortalılık olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkeme kararıyla davacının yurt dışında çalıştığı dönemle çakışan sürelerde sigortalı sayılmasının mümkün olmadığının tespit edilmiş olması ve sonradan yapılan geriye dönük prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık iradesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 22.03.1985-12.12.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun'a tabi zorunlu sigortalılık koşullarını taşıyıp taşımadığı ve bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uyuşmazlık konusu dönemde vergi, meslek kuruluşu ve esnaf sicil kaydı bulunmadığı, geriye dönük prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık olarak değerlendirilemeyeceği ve davacının ibraz ettiği belgedeki hatalı bilgiye rağmen prim ödemesinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Zorunlu sigortalılığı sona eren sigortalının, sonrasında isteğe bağlı sigortalılık primlerini geriye dönük ödeyerek isteğe bağlı sigortalılığının devam ettiğinin tespiti talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılığın devamı için zorunlu sigortalılık döneminin sona ermesinden sonra, isteğe bağlı sigortalılık başvurusu veya düzenli prim ödemesi gibi sigortalılık iradesini gösterir bir eylemin bulunması gerektiği, geriye dönük prim ödemelerinin bu iradeyi göstermeye yetmeyeceği ve çıkarılan af yasalarının da bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tespiti davasında, davacının uyuşmazlık konusu dönemdeki sigortalılık iradesini ortaya koyacak başvuru, prim ödemesi, ürün satışı veya satışlardan prim tevkifatı bulunup bulunmadığına ilişkin araştırmanın yeterliliği ve buna göre davanın reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, uyuşmazlık konusu dönemde sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvuru, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği, bulunmaması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18. maddesinde belirtilen süre içerisinde Bağ-Kur sigortalılığı tescili için talepte bulunmadığı ve prim ödemediği, mevcut kaydının ise 2006 yılından itibaren olduğu gözetilerek, geriye dönük Bağ-Kur tescili yapılamayacağından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu dönemde yaptığı prim ödemelerinin yeterli olup olmadığı, fazla ödeme yapılmışsa bunun iadesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire’nin, prim ve gecikme zammı borcunun 1479 sayılı Kanun’un 4956 sayılı Kanun’un 47. maddesi ile eklenen geçici 18. maddesi başta olmak üzere diğer ilgili maddelerine göre hesaplanması gerektiği yönündeki bozma kararına uyulması gerektiği, bu hususta davalı Kurum lehine usuli kazanılmış hak doğduğu ve davacının fazla ödemesinin bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 24.03.1987 ile 01.06.1994 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık için kayıt ve tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı gerektiği, davacının ise belirtilen tarihler arasında yeniden tescil, iradi prim ödemesi veya prim tevkifatının bulunmadığı, dolayısıyla ilk prim tevkifatını takip eden aybaşı olan 01.06.1994 tarihinden önce Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.