Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Getiri Esasına Göre Değerlendirme”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve tescil kararının ada parsel numarasının güncel halini yansıtıp yansıtmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza getiri esasına göre değer biçilmesi, uygulanan kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranının uygunluğu, dosya kapsamı ve taşınmazın özellikleri gözetilerek yerel mahkeme kararının mahalle ve ada parsel numarası bilgisi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili ile ilgili uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza getiri esas alınarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemesi, bilirkişi raporuna uygunluk ve belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kamulaştırılan alanın bir kısmının terkinine, diğer kısmının ise idare adına tesciline dair düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Murisin sağlığında, bedelini ödeyerek davalı oğlu adına tescil ettirdiği taşınmazın, miras payına mahsuben yapılmış bir kazandırma olup olmadığı ve denkleştirmeye tabi tutulup tutulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, miras hukuku kapsamında denkleştirme davası olarak değil, inançlı işlem hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle davanın halefiyet esasına göre tüm mirasçılar adına açıldığının kabulüyle diğer mirasçıların da davaya dahil edilmesi ve inançlı işlem hükümlerine göre taraf delilleri toplanarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'na aykırılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İthal edilen çeltik ve pirinçlerde GDO bulunmamasına rağmen, ürünlerde tespit edilen düşük miktardaki GDO'lu soya bulaşanının, sanıkların uzun süredir ithalat işiyle iştigal etmeleri ve ticari deneyimleri nedeniyle öngörmeleri gereken bir durum olduğu, bulaşan GDO'nun yem amaçlı kullanımı onaylanmış olsa dahi insanların tüketimine sunulan gıdalarda bulunmasının kanuna aykırı olduğu ve bu nedenle sanıkların eylemlerinin 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'nun 15/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin 29.04.2010 tarihine kadar olan ilave tediye alacağının, 2010 yılı için hak kazanılan dönemin tüm süresine göre mi yoksa sadece çalışılan süre nazara alınarak kıstelyevm esasına göre mi hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde ilave tediye alacağını 29.04.2010 tarihine kadar talep etmesi ve hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ilkesi gözetilerek, yerel mahkemenin 2010 yılının tamamı için ilave tediye alacağına hükmetmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşıma sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan tazminat davasında yetkili mahkemenin davacı şirketin merkezi mi yoksa davalı şirketin merkezi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle talep edilen tazminatın bir para borcu niteliğinde olduğu, bu nedenle Borçlar Kanunu'nun 73. maddesi gereğince alacaklının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi uyarınca katılan kurumun zararını gidermesi halinde ceza verilmesine yer olmadığına dair bildirimde bulunulmadan mahkûmiyet kararı verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un amacının yargılamayı hızlandırmak olduğu, sanığa zararın tespit edilip bildirilmesinden sonra ödeme için makul bir süre verilmesi ve ödenmesi halinde ceza verilmemesi gerektiği, aksi halde eksik araştırma yapılmış olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, belirlenen bedelin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza getiri esas alınarak değer biçilmesinin hukuka uygun olduğu, belirlenen kapitalizasyon faizi, objektif değer artış oranı ve değer azalışı oranının yerinde olduğu, kullanılan verilerin güncel ve doğru olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacağı davasında, arabuluculuk son tutanağı tarihi itibarıyla henüz muaccel olmayan ilave tediye alacağının kıst yevmiye uygulanarak hesaplanıp hüküm altına alınmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk son tutanağı tarihi itibarıyla muaccel olmayan alacak için uyuşmazlık bulunmadığından, henüz muaccel olmayan 14.12.2020 ödeme tarihli ilave tediye alacağının kıst yevmiye esasına göre hesaplanarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacağı davasında, arabuluculuk son tutanağı tarihi itibarıyla henüz muaccel olmayan ilave tediye alacağının kıst yevmiye uygulanarak hesaplanıp hüküm altına alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk son tutanağı tarihinde henüz muaccel olmayan ve ifa zamanı gelmemiş bir alacak için hukuken korunan bir menfaatin bulunmadığı, ifası talep edilemeyen bir alacağın arabuluculuk kapsamında değerlendirilemeyeceği ve 25.11.2020 tarihli arabuluculuk son tutanağı tarihinde henüz muaccel olmayan 14.12.2020 ödeme tarihli ilave tediye alacağının kıst yevmiye esasına göre hesaplanarak hüküm altına alınamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesiyle imal edilmesi üstlenilen işin her iki taraf açısından ticari iş niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davacı kurum açısından ticari işletmesiyle ilgili bir faaliyet kapsamında yapılmadığı, TTK m.16/2 hükmü gereğince davacı kurumun tacir olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve bu sebeple uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddine dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.