Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükümün Bölünemezliği”
- Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, davalı-davacı kadının yalnızca kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunması üzerine, davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla boşanmanın fer'ileri yönünden yaptığı istinaf başvurusunun reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma yoluyla istinafın, asıl istinafa sıkı sıkıya bağlı olması gerektiği, ancak karşılıklı boşanma davalarında hükmün bölünemez niteliği gözetilerek, davalı-davacı kadının yalnızca kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunması halinde dahi, davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla boşanmanın fer'ileri yönünden yaptığı istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerektiği gerekçesiyle, HMK 348. maddesinin yorumunda yanılgıya düşülerek davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla istinaf başvurusunun reddine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacının başlangıçta talep ettiği manevi tazminat miktarının dava aşamasında ıslah yoluyla artırılıp artırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Manevi tazminatın, haksız eylemin meydana geldiği anda oluşan acı ve elemin karşılığı olan bölünmez bir bütün olduğu ve manevi tazminat talebinin ıslah yoluyla artırılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunda, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve TCK'nın 22/6. maddesindeki cezasızlık veya indirim hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uzun süre araç kullanması ve dinlenmemiş olmasına rağmen lastiğin patladığı iddiasının aksine bir kanıt bulunmaması, sanığın bu durumu bilerek araç kullanmaya devam etmesinin bilinçli taksire işaret etmesi, ayrıca kazada ölenlerin tümünün sanığın ailesinden olsa da TCK 22/6'nın uygulanabilmesi için sanığın münhasıran kişisel ve ailevi durumu bakımından mağdur olması gerektiği, ancak kazada ölenlerin bir kısmının sanığın ailesinden farklı yakınlık derecesinde olması sebebiyle bu hükmün uygulanamayacağı değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve Özel Daire bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın kavgada mağdura önce yumruk atıp yaraladıktan sonra bıçak salladığı ancak isabet ettiremediği olayda, eylemin hukuki nitelendirmesinin ne olacağı ve TCK'nın 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin kısa süre içinde ve aynı mağdura yönelik olması sebebiyle tek bir fiil olarak kabul edilmesi, ancak bıçak kullanılmasının yaralama suçunun işleniş biçimini ağırlaştıran bir unsur olarak değerlendirilmesi ve bu nedenle sanığın TCK'nın 86/2, 86/3-e ve 35. maddeleri uyarınca silahla kasten yaralamaya teşebbüsten cezalandırılması gerektiği, ancak verilecek cezanın tamamlanmış basit yaralama suçu için öngörülen cezanın altına düşmemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, kesinleşmiş bir başka davanın sonucu ve harçların davalılardan tahsil şekli uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakana ait taşınmazların temlikiyle ilgili açılan önceki davanın muris muvazaası nedeniyle kesinleşmiş olması ve mirasbırakanın iradesinin bölünemezliği gözetilerek davanın kabulü yönünden karar onanmış, ancak harçların davalıların miras payları oranında değil de müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bu husus düzeltilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, bazı taşınmazları satış yoluyla gelinlerine devretmesinin muris muvazaası olup olmadığı ve davacının tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın aynı taşınmazlara ilişkin diğer mirasçılar tarafından açılan davada, temlik işleminin muvazaalı olduğuna dair kesinleşmiş yargı kararı bulunması ve iradenin bölünemezliği ilkesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddetme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu geçit hakkı tesisi davasında, mahkemenin belirlediği geçit güzergahının Hazine arazisinin ekonomik bütünlüğünü bozup bozmadığı ve davalının en az zarar göreceği alternatifin değerlendirilip değerlendirilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu geçit hakkı tesisinde, taşınmazın ekonomik bütünlüğünün korunması ve fedakarlığın dengelenmesi ilkeleri gözetilerek, Hazine arazisini parçalara ayıran ve davalıya en az zarar verecek alternatif güzergahların değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İki yıldan fazla hapis cezası ile birlikte verilen adli para cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hapis cezası ile birlikte adli para cezasına hükmolunan suçlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesinde hapis cezasının esas alınması, hapis ve adli para cezasına ilişkin hükmün bir bütün olarak değerlendirilmesi ve bölünememesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu ölüm nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, daha önce açılıp HUMK 409. madde gereğince açılmamış sayılan davada talep edilen miktarın, sonraki davada artırılarak istenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Manevi tazminatın bölünemez nitelikte olduğu ve ilk davada talep edilen miktarın zarar görenin iradesini ortaya koyduğu gözetilerek, açılmamış sayılan ilk davada beyan edilen miktarın üzerinde manevi tazminat talep edilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.