Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükümün Bozulması”
- Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın temliki nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, daha önceki bir icra takibine ilişkin itirazın iptali davasından feragat edilmiş olmasının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İlk takipte temlik sözleşmesine konu bedelin tamamının talep edilmediği, takip talebinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu ve feragat edilen miktar ile dava konusu takipte talep edilen miktarın aynı olmadığı gözetilerek, önceki davanın kesin hüküm oluşturmadığı ve yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel Dairece bozma kararı verildikten sonra, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince TCK'nın 61. maddesine göre hüküm kurulup kurulmayacağı ve esastan ret kararının yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararının Yargıtayca bozulmasıyla ilk derece mahkemesi hükmünün de ortadan kalktığı, direnme kararında ise TCK'nın 61. maddesine göre yeni bir hüküm kurulması gerekirken esastan ret kararı verilmesi usule aykırı bulunduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Birleşen davalardan birisi hakkında hüküm kurulmaması nedeniyle kararın bozulması gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararlarının 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi uyarınca açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde her bir talep hakkında hüküm içermesi gerektiği, bu durumda birleşen davalardan biri hakkında hüküm kurulmamasının bu maddeye aykırılık teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararında usulüne uygun hüküm fıkrası yazılmaması nedeniyle, kararın bozulması gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 388. maddesi uyarınca, direnme kararında dahi hüküm fıkrasının açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması gerektiği, aksi halde kararın bozulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılarak yeniden hüküm kurulması sonucu verilen kararın Yargıtay tarafından bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi durumunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip verilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden hüküm kurulmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Özel Daire bozma kararına uyularak yapılan yargılamanın ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi niteliğinde olmaması gözetilerek, bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesinin uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurması gerekirken hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kaldırarak yeniden hüküm verdiği ilk derece mahkemesi kararının Yargıtay'ca bozulmasının ardından, dosyanın sehven ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve ilk derece mahkemesinin bozmaya uyması üzerine yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kaldırarak yeniden hüküm verdiği kararın Yargıtayca bozulması halinde, dosyanın ilk derece mahkemesine değil, Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiği ve bozmaya uyma veya direnme yetkisinin Bölge Adliye Mahkemesi'nde olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun kararı yok hükmünde sayılıp kaldırılmış ve dosya Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, mağdurenin akıl zayıflığının sanık tarafından bilinip bilinmediği hususunda eksik araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle bozulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin bulunup bulunmadığı konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler olması, mağdurenin babasının sanığı mağdurenin zihinsel durumu konusunda uyardığı iddiası ve sanığın mağdurenin akıl zayıflığını bilip bilmediğine dair yeterli araştırma yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılıp, yeniden hüküm kurulduktan sonra Yargıtay'ca bozulması ve bozmaya uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi halinde, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip verilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp hüküm kurulduktan sonra, ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Yargıtay bozmasına rağmen bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararıyla ilgili istinaf incelemesi yaparak esastan ret kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılıp esas hakkında yeniden hüküm kurulduktan sonra, bölge adliye mahkemesi kararının Yargıtayca bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi hâlinde, istinaf başvurusunun esastan reddedilip edilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden esas hakkında hüküm kurmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Özel Daire bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarının sabit olup olmadığı ve 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilip, davaya katılımının sağlanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi, Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri ve CMK'nın 234. maddesi birlikte değerlendirilerek, Bakanlığın kadına karşı şiddet suçlarında kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın etkin şekilde kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu, ayrıca yargılama aşamasında bu hakkın kullandırılmaması nedeniyle Bakanlığa gerekçeli kararın tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın tevdi karar verilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince verilen esasa ilişkin kararın Yargıtay tarafından bozulmasının ardından, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve ilk derece mahkemesince direnme kararı verilmesinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulması ve bu kararın Yargıtayca bozulması halinde dosyanın, HMK m. 373/2 gereği bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesinin direnme kararı vermeye yetkili olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden hüküm kurduğu ve bu hükmün Yargıtay tarafından bozulduğu durumda, bozma kararına karşı ilk derece mahkemesinin verdiği kararın temyiz incelemesinin hangi merci tarafından yapılacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden hüküm kurması ve bu hükmün Yargıtayca bozulması halinde, ilk derece mahkemesinin yetkisinin kalmadığı ve bozma kararına ilişkin karar verme yetkisinin bölge adliye mahkemesinde olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın usule aykırı olduğu gözetilerek, temyiz incelemesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.