Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm İnşası”
- Uyuşmazlık: Hükümlü hakkında verilen adli para cezasının günlüğü belirtilmeden hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 52. maddesi uyarınca adli para cezasının günlüğü belirtilerek hüküm kurulması gerektiği, aksi halde hükmün kanuna aykırı olacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuş ve Yargıtay tarafından günlüğü belirlenerek hüküm kurulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin bozulması nedeniyle taşınmazdan yararlanamadığını iddia eden davacının tazminat talebinde husumetin hangi idareye yöneltileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu oluşan zararlar için husumetin kamulaştırmayı yapan idareye yöneltilmesi gerektiği, baraj gölünün başka idarelerce kullanılmasının bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı imalattan dolayı oluşan zararların tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yüklenicinin projeye aykırı imalat yapması ve gerekli önlemleri almaması nedeniyle kusurlu olduğu, davacının ise hatalı proje hazırlatması ve uygun olmayan dolgu malzemesi kullanması sebebiyle kusurlu olduğu, davalının kusurunun illiyet bağını kesen nitelikte olmadığı ve tarafların kusur oranlarının bilirkişi raporlarına uygun olarak belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle kamulaştırılan taşınmaza mücavir taşınmazın çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle ekonomik olarak kullanılamaz hale geldiği iddiasıyla açılan bedel tespiti davasında, mahkemenin resen değer düşüklüğü oranı belirleyip davanın kabulüne karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle taşınmazın bulunduğu bölgede yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı, sosyal ve ekonomik yönden yararlanma ve ulaşım imkanlarının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, kısıtlama var ise taşınmazın değerinde meydana gelen azalış oranının bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde keşif yapılarak tespit edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kurumun hatalı işlemi nedeniyle yersiz ödenen yaşlılık aylıklarının geri alınması talebinde, 5510 sayılı Kanun'un 96/b maddesi ile Borçlar Kanunu'nun sebepsiz zenginleşme hükümlerinden hangisinin uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesinin, Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarının tahsili konusunda özel bir düzenleme içermesi ve normlar hiyerarşisi gereğince genel hükümlere göre öncelikli olarak uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalıştığı süreyi borçlanarak yaşlılık aylığı bağlanan ve aynı zamanda Türkiye'de sigortalı çalışan davacının, daha sonra yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun ile getirilen destek primi ile çalışma imkanından faydalanıp faydalanamayacağı, faydalanamayacak ise yaşlılık aylığının iptal edilip ödenenlerin geri alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5997 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 3201 sayılı Kanun'un 6/B maddesinde yapılan değişikliğin, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önceki durumlara uygulanmasına imkan veren bir geçiş hükmü bulunmaması ve kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 1479 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun 4/1-b) kapsamında sigortalı olan eşinin 04.01.2016 tarihinde vefatı nedeniyle aldığı ölüm aylığının yanında, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasının 27.01.1999 tarihindeki vefatı nedeniyle de ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babasından ölüm aylığı almaya hak kazanma tarihi olan eşinin vefat tarihi dikkate alındığında, 5510 sayılı Kanun'un 34. ve 54. maddeleri gereğince hem eşinden hem de babasından ayrı ayrı ölüm aylığı almasına olanak bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce vefat eden babasından dolayı ölüm aylığı alıp alamayacağı, özellikle de eşinden dolayı ölüm aylığı alıyor olması nedeniyle 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesindeki aylıkların birleşmesi yasağının uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, sadece bu kanuna göre bağlanacak aylıkların birleşmesi halinde uygulanacağı, davacının babasından dolayı hak kazanacağı ölüm aylığının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereği yürürlükten kaldırılan 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanacağı, dolayısıyla 54. maddenin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşi 01.10.2008 tarihinden sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden kız çocuğunun, hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanması durumunda uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan ölüm aylığı hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince önceki yasalara tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce vefat eden babasından ve yasa yürürlüğe girdikten sonra vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşen aylıkların her ikisinin de bu kanuna göre bağlanması halinde uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan aylık hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince önceki yasalara tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma alanı bulamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan eşinden ölüm aylığı alan davacı, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasının vefatından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının eşinin vefatı ile babasından dolayı yetim aylığı almaya hak kazandığı, 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanması için her iki sigortalının da 01.10.2008 tarihinden sonra vefat etmiş olması gerektiği, babanın vefat tarihi itibarıyla uygulanacak olan 1479 sayılı Kanun uyarınca davacının babasından ölüm aylığı almaya hak kazandığı, 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince davacıya hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı bağlanabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.