Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm Altına Alınan Miktar”
- Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında açıkça belirtilip belirtilmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında, gerekçeye ait hiçbir söz tekrar edilmeksizin talep sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt yaratmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aksi halde Yargıtay denetiminin mümkün olamayacağı ve hukuki belirlilik ilkesinin zedeleneceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının aylık ücret miktarının belirlenmesi için emsal ücret araştırması yapılıp yapılmayacağı ve hüküm altına alınan alacakların net mi brüt mü olduğunun hükümde belirtilip belirtilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının gerçek ücretinin tespiti için emsal ücret araştırması yapılması gerektiği ve hükümde yer alan alacak miktarlarının net mi yoksa brüt mü olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında açıkça belirtilip belirtilmemesi hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net veya brüt olduğunun açıkça belirtilmemesi, hükmün açıklığı ve icrası bakımından önem taşıdığından, HMK'nın 297/2. maddesi gereği hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde düzenlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında hüküm fıkrasında kabul edilen alacak miktarlarının net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aksi halde Yargıtay denetiminin mümkün olamayacağı ve hukuki belirlilik ilkesine aykırılık oluşturacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş mahkemesince hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net mi, brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında açıkça belirtilip belirtilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında hükmedilen işçilik alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olması ve ayrıca hükmün icrası aşamasında tereddütlere yol açması nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nın 297/2. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında hüküm altına alınan alacakların net veya brüt olduğunun açıkça belirtilmemesi, hükmün icrası aşamasında tereddüt yaratacağı ve Yargıtay denetimini imkansız kılacağı, HMK'nın 297/2. maddesindeki açıklık ilkesine ve hükmün icrası aşamasındaki işlevselliğe aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tazminat davasında verilen kararın temyiz incelemesinde, temyiz edilen miktarların kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl davada hüküm altına alınan ve reddedilen miktarların ayrı ayrı, birleşen davada ise bazı davacılar yönünden hüküm altına alınan miktarların kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle miktar itibariyle temyiz istemlerinin reddine, bir davacı yönünden ise ilk derece mahkemesince bozma kararına uyularak hüküm verildiğinden, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK 297/2’ye aykırı olup olmadığı ve infazda tereddüde yol açıp açmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında, hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduğunun açıkça belirtilmemesi, HMK'nın 297/2. maddesindeki "açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi" kuralına aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında hüküm altına alınan alacakların net mi brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında açıkça belirtilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında hükmedilen işçilik alacaklarının net veya brüt olduğunun belirtilmemesi, hükmün icrası aşamasında tereddütlere yol açabileceği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinin 2. fıkrasına aykırılık teşkil edeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, alacakların brüt mü yoksa net mi üzerinden hüküm altına alınacağı, davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu ve davalı lehine vekalet ücretinin hangi miktar üzerinden hesaplanacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebi brüt üzerinden olduğundan alacakların brüt üzerinden hüküm altına alınması gerektiği, davanın kısmi dava olarak açıldığından faizin dava ve ıslah tarihinden itibaren işletileceği ve davalı lehine vekalet ücretinin ise sadece ispatlanamayan alacaklar üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı kısmen onanmış, kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, hüküm altına alınan yabancı para cinsinden alacağın temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı iddiasıyla yaptığı temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına karşı yaptığı temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm altına alınan yabancı para cinsinden borcun dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı ile hüküm altına alınan Türk Lirası miktarının toplamının, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin verdiği hükmün temyiz kesinlik sınırının altında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 362/1-(a) maddesi uyarınca miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği, temyiz kesinlik sınırının hüküm altına alınan miktara göre belirleneceği, somut olayda da hüküm altına alınan miktarın temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek davacı ve davalının temyiz istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.