Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm Türü Değişikliği”
- Uyuşmazlık: Davalı Bakanlığın, davacının 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilmesi sonrasında ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarını eksik ödediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında hükmün yalnızca harç hususunda düzeltildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ilave tediyeye uygulanan faiz türü yönünden de değişiklik yapılarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması ve bu durumun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararına aykırılığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Bakanlık tarafından sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş sonrası ücret, ikramiye ve ilave tediyelerinin eksik ödendiği iddiasıyla açılan alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin karar gerekçesinde hükmün sadece harç hususunda düzeltildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ilave tediyeye uygulanan faiz türü bakımından da değişiklik yapılarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı ve bu durumun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararına aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın istinaf mahkemesince beraat kararı verilerek değiştirilmesinin temyiz edilebilir olup olmadığı ve mahkumiyet kararı verilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf mahkemesinin ceza verilmesine yer olmadığı kararını beraat kararına çevirmesinin hüküm türünü değiştirdiği ve bu nedenle temyiz edilebilir olduğu, dosya kapsamındaki deliller ve yapılan inceleme sonucunda sanık hakkında verilen beraat kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin esastan reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tür değişikliği yapan anonim şirket adına, limited şirket unvanı kullanılarak düzenlenen faturaya dayalı KDV alacağının talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tür değişikliği ile şirketin tüzel kişiliğinin ve hukuki ilişkilerinin devam ettiği, limited şirket unvanı kullanılarak fatura düzenlenmesinin maddi hata niteliğinde olduğu ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması aşamasında, daha önce sanık lehine temyiz edilen ilk hükümdeki ceza miktarı ve türünün gözetilmesinin "cezayı aleyhe değiştirememe" kuralı gereğince zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB, şartlı bir düşme nedeni niteliğinde olup, sanığa yasal bir avantaj sağladığı ve ilk hükmün sadece sanık lehine temyiz edilmesi sebebiyle "cezayı aleyhe değiştirememe" kuralının uygulanması gerektiği gözetilerek, HAGB kararı verildikten sonra denetim süresi içinde sanığın kasıtlı suç işlemesi halinde hükmün açıklanması sırasında da ilk hükümdeki ceza miktarı ve türünün esas alınması gerektiğine, aksi halde kazanılmış hak ihlali oluşacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasının çekişmeliye dönüşmesinden sonra yerel mahkemenin, dilekçeler aşamasını tamamlamadan hüküm kurması ve direnme kararında hüküm fıkrasında değişiklik yapması üzerine, direnme kararının usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire bozma kararına karşı verdiği direnme kararında, hem hüküm kısmında hem de gerekçesinde, ilk kararında hükmettiği manevi tazminatı maddi tazminata çevirerek hükümde değişiklik yapması ve bozma ilamına uymaması usule aykırı görülerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura karşı kasten yaralama suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdur beyanları, adli muayene raporu ve olay tutanağı gibi delillerin sanığın eylemini kanıtladığı ve yerel mahkemenin takdir yetkisini doğru kullandığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hükümde, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında yapılan hesap hatasının düzeltilip düzeltilemeyeceği ve hükmün ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine ilişkin kısmının uygulanabilirliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hesap hatası sonucu eksik belirlenen adli para cezasının, hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi sebebiyle aleyhe değiştirme yasağı kapsamında olduğu ve düzeltilemeyeceği, ancak hüküm fıkrasında yer alan "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesi" ibaresinin, 6545 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca kamuya yararlı işte çalıştırma seçeneğini göz ardı ettiği ve infazda tereddüt yaratabileceği gerekçesiyle hükmün bu kısmının bozulmasına, ilgili ibarenin çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tür değişikliği ile anonim şirkete dönüşen bir kooperatife ortaklığın tespiti davasında, derdestlik itirazının incelenmemesi nedeniyle kararın bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazları ile ileri sürülen derdestlik iddiası nedeniyle, diğer dava dosyasının celbedilerek değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde sanığın kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle açıklanması aşamasında, yerel mahkemece önceki hükümde belirlenen cezadan daha ağır bir cezaya hükmedilmesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması durumunda, yerel mahkemenin daha önce verilen hükümde değişiklik yapma yetkisi bulunmadığı ve denetim süresi içinde kasten yeni suç işlenmesi halinde mahkemenin yalnızca hükmü açıklamakla yükümlü olduğu gözetilerek, Özel Dairenin bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün açıklanması gereken cezanın belirlenmesi için dosyanın CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından davacı işçi aleyhine yapılan departman değişikliğinin iş şartlarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı, bu değişikliğin kabul edilmemesinin işveren açısından haklı fesih nedeni oluşturup oluşturmadığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacının çalıştığı departmanı değiştirmekle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi anlamında çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik yaptığı, davacının bu değişikliği kabul etmemesine rağmen davalı işverenin fesih bildiriminde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesine değil de 22. maddesine dayanarak fesih yoluna gittiği, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı çalışmasından kaynaklanan işçilik alacakları davasında, içtihat değişikliği nedeniyle mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde içtihat değişikliği nedeniyle davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmediği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.