Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm Verme Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan alacak kalemleri hakkında yeniden hüküm kurulup kurulamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararı üzerine önceki hükmün tamamen ortadan kalktığı ve mahkemenin 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtilen unsurları taşıyan yeni bir karar vermesi gerektiği gözetilerek, bozma kapsamı dışında kalan alacak kalemleri hakkında “yeniden karar verilmesine yer olmadığı” şeklindeki hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı taşeronun, bakiye iş bedeli alacağı için başlattığı icra takibine davalı yüklenicinin yaptığı itirazın iptali davasında, yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususları yerine getirmeyerek, bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermeden ve davalı tarafından sunulan uzman görüşünü değerlendirmeden karar vermesi ve önceki davada rapor düzenleyen bilirkişinin aynı uyuşmazlıkla ilgili sonraki davada da görev alması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesince davacının sözleşmeden dönme hakkına ilişkin talebi reddedilip irade sakatlığına dayalı talebi kabul edilmişken, davacının istinaf başvurusunda bulunmaması sebebiyle sözleşmeden dönme hakkına ilişkin ret gerekçesinin davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesinin bu durumu gözetmeden davacının sözleşmeden dönme hakkına dayalı taleplerini kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sözleşmeden dönme hakkına ilişkin talebinin reddine dair gerekçenin davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin ise bu durumu gözetmeksizin 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesine aykırı olarak davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceğine karar verdiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık aleyhine temyiz bulunmayan bir dosyada, yerel mahkemece verilen adli para cezasının hesaplanmasında yapılan maddi hatanın, Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cezanın belirlenmesinde yapılan basit matematik hatalarının, iradi olmaksızın ve güdülen amacın dışında yapılması halinde aleyhe değiştirme yasağı kapsamında değerlendirilmemesi ve sanık aleyhine temyiz bulunmasa dahi doğru uygulama yapılmak suretiyle hükmün düzeltilebilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, temyiz aşamasında davacıların ve/veya vasilerinin davadan feragat etmesi üzerine Yargıtay'ın nasıl bir karar vereceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümden sonra davadan feragat edilmesi halinde hükmü veren mahkemenin yetkili olduğu ve Yargıtay'ın bu konuda karar veremeyeceği gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığı, tapu iptal ve tescil davasında hak düşürücü süre ve davadan feragatin sonuçları ile yargılama giderlerinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların bir kısmının davadan feragat etmesi, mirasbırakanın bir kısmına ilişkin davanın hak düşürücü süreye tabi olması ve yargılama giderlerinin hatalı hesaplanması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı ve bölge adliye mahkemesi kararları kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ve hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından temyiz aşamasında sunulan feragat dilekçesinin, davacının sağır, dilsiz ve okuma yazma bilmemesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sağır, dilsiz ve okuma yazma bilmemesinin tek başına feragat iradesini sakatlamayacağı, feragatin geçerli bir hukuki işlem olduğu, ancak irade bozukluğu iddiasının davacı vekili tarafından ileri sürülmesi ve bu iddiaya ilişkin delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı emlak komisyoncusunun, davalı mülk sahibi ile yaptığı sözleşmeye dayanarak komisyon alacağı talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin geçerliliği için TBK m. 520 gereğince yazılı şekilde yapılması ve her iki tarafın imzasının bulunması şartının, davalı adına imza atan kişinin vekaletnamesinde taşınmazı kiraya verme yetkisi olmadığı gözetilerek, davalıyı bağlayıcı olmayan sözleşmeye dayanarak hüküm kuran istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların çalıp parçaladıktan sonra yaktıkları araç nedeniyle hırsızlık suçunun yanı sıra mala zarar verme suçundan da cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan araca sonradan verilen zararın, korunan hukuki yararın tekliği ilkesi gereğince ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı ve eylemin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından hile nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının temyiz aşamasında davacı tarafından feragat edilmesi üzerine hükmün kesinleşip kesinleşmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz aşamasında davacının davadan feragat etmesi, hükmün kesinleşmesine engel bir durum teşkil ettiğinden ve bu konuda karar verme yetkisi ilk derece mahkemesine ait olduğundan, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargı çevresi dışında tutuklu bulunan ve SEGBİS ile savunma yapma imkanı tanınan sanığın, esas hakkındaki mütalaanın verildiği ve hükmün açıklandığı oturumlara getirilmeden karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı ve adil yargılanma ilkesinin ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşmada bizzat hazır bulunmasının savunma hakkının önemli bir unsuru olduğu, bu hakkın sınırlandırılmasının ancak istisnai durumlarda ve sanığın açık rızasıyla mümkün olabileceği, somut olayda ise sanığın duruşmalara bizzat katılma talebinin reddedilerek SEGBİS aracılığıyla savunmasının alınmasının ve yokluğunda hüküm verilmesinin savunma hakkını kısıtladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanığın hapis cezasıyla cezalandırılmasının yanı sıra tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine de hükmedilmesinin zorunlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 5560 sayılı Kanun ile değişikliğe uğraması sonucu, hakimin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulunduran ve kullanan kişi hakkında hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulamasının zorunlu olmadığı, bu hususta takdir yetkisinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığa sadece hapis cezası vermesine ilişkin hükmü onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.