Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükme Esas Alınacak Deliller”
- Uyuşmazlık: Sanıkların nitelikli yağma suçundan mahkumiyetlerine dair yerel mahkeme kararının gerekçesinin yeterli olup olmadığı ve görevsizlik kararı veren mahkemece yapılan işlemlerin görevli mahkemece tekrarlanıp tekrarlanmaması gerektiği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, hükme esas aldığı delilleri gerekçesinde açıkça belirtmesi ve sanıkların mahkumiyetine yeterli gerekçe sunması, ayrıca görevsizlik kararı veren mahkemede dinlenen bazı tanıkların görevli mahkemede yeniden dinlenmemiş olmasının, hükme esas alınan diğer deliller ve CMK 7. maddesi uyarınca hükümde hukuka aykırılık yaratmaması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet kararına dayanak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanık hakkında uyuşturucu ticareti yaptığına dair istihbari bilgi edinmelerine rağmen, CMK'nın ilgili hükümlerine uygun bir adli arama kararı almaksızın sanığın üzerinde arama yapmalarının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kolluk tarafından iş yerinde yapılan aramanın usulsüz olup olmadığı ve elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk tarafından iş yerinde yapılan aramanın, mahkeme kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri olmaksızın gerçekleştirilmesi ve sanığın rızasının hukuken geçerli sayılamayacağı gözetilerek, elde edilen delillerin yasak delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Önleme araması kararına istinaden yapılan aramaların hukuka uygun olup olmadığı, elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanığın örgüte silah sağlama suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç şüphesinin ortaya çıkması üzerine CMK hükümlerine göre usulüne uygun adli arama kararı alınmadan önleme araması kararına istinaden aramaya devam edilmesi ve sanığın arama anında yanında bulunmaması hukuka aykırı bulunmuş, bu sebeple elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı, dosyadaki diğer delillerin de sanığın mahkumiyeti için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı yöntemle elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın konutunda yapılan aramanın adli arama kararı olmaksızın gerçekleştirildiğinin ve bu nedenle Anayasa'nın 21. maddesi ile CMK'nın 119/1. maddesine aykırı olduğunun anlaşılması üzerine, hukuka aykırı elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan hükümde eksik araştırma ve yetersiz gerekçe bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında yapılan arama işleminin hukuka aykırı olduğu, hukuka aykırı arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı ve bu deliller değerlendirme dışı bırakıldığında sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Önleme araması kararıyla durdurulan bir otobüste ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı delil olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevcut önleme araması kararının olay tarihi ve yerini kapsaması, aramanın kamuya açık bir alanda yapılması, ele geçirilen suç konusu maddenin toplum sağlığı için büyük tehlike oluşturması, kolluk görevlilerinin suç delillerini korumak için derhal tedbir alması gerekliliği ve alınan tedbirlerin ölçülü olması gözetilerek, uyuşturucunun hukuka uygun elde edildiğine ve hükme esas alınabileceğine karar verilerek yerel mahkeme kararının onanması gerektiği yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulü ile Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı elde edilip edilmediği, buna bağlı olarak hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanığa atılı suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kendi rızasıyla teslim ettiği ve montunun ceplerinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin suçüstü hükümlerine göre hukuka uygun olarak elde edildiği, ancak karakolda gözaltına alınmadan önce cüzdanında ele geçirilen uyuşturucu maddenin ve telefon görüşmesinin hukuka aykırı olarak elde edildiği gözetilerek, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma ilamı kaldırılmış ve dosya esas incelemesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, önleme araması kararına istinaden hukuka uygun olarak elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İstihbari bilgi üzerine şüphelinin bulunduğu yere giden kolluk görevlilerinin, şüphelinin kimliğinin tespitinden sonra, şüphelinin üzerinde silah veya tehlikeli eşya bulunabileceği hususunda yeterli şüphenin varlığı ve olay yeri ile zaman dilimini kapsayan önleme araması kararının bulunması sebebiyle yapılan üst aramasında uyuşturucu madde ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, ayrıca kolluk görevlilerinin olay yerinde suçüstü haliyle karşılaşması nedeniyle CMK ve PVSK hükümleri uyarınca suç delillerinin kaybolmaması için gerekli tedbirleri alıp ele geçirilen maddeleri muhafaza altına almasının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önleme araması kararına istinaden yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı delil olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin uyuşturucu madde sevkiyatı yapılacağına dair soyut istihbari bilgi üzerine, önleme araması kararı kapsamında aracı durdurup sanığın üzerinde ve aracında arama yapmalarının ve sonucunda uyuşturucu madde ele geçirmelerinin hukuka uygun olduğu, bu nedenle ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı delil sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ilişkin Yargıtay 20. Ceza Dairesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aracında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, hukuka aykırı elde edilip edilmediği ve buna bağlı olarak hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında iletişimin tespiti kararı alınmış olması, eldeki önleme araması kararının dayanağı olan kaymakamlık kararının dosyada bulunmaması ve sanığın aynı suçtan yargılandığı başka bir dosyanın da mevcut olup istinaftan bozulmuş olması gibi hususlar gözetilerek, eksik araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında müdafi atanması talebinde bulunmayan ve tutuklu yargılanan sanık hakkında, müdafi atanmamasının CMK'nın 101/3. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu bağlamda savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ile TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanun’un 5. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa, CMK'nun 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve tutuklama talebiyle sevk edildiğinde müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise kendisine müdafi seçme veya görevlendirme talebinde bulunmadığı, CMK m. 150/3'te düzenlenen zorunlu müdafilik hükmünün sanığa atılı suçun temel cezası dikkate alındığında uygulanmayacağı, CMK 101/3'ün ise ilk tutuklamaya ilişkin olduğu ve tutuklu olarak yargılanmanın tek başına zorunlu müdafilik nedeni olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.