Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükmi Red”
- Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölüm tarihinde ödemeden aczinin açıkça belli olması halinde mirasın reddedilmiş sayılması hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölüm tarihinde ödemeden aczinin açıkça belli olması halinde, mirasın reddedilmiş sayılacağı ve mirasçıların ayrıca bir irade beyanına gerek olmadığı, bu durumun tereke alacaklılarına karşı defi yoluyla ileri sürülebileceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla terekenin borca batık olup olmadığının tespiti hususunda mahkemece yapılan araştırmanın yeterliliği ve bu araştırmanın usul hukuku kurallarına uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın hükmen reddinin, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla malvarlığındaki aktif ve pasiflerin net bir şekilde ortaya konulmasıyla tespit edilebileceği, davalı mirasçıların terekenin borca batık olduğunu ileri sürmesi halinde mahkemenin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği resen kapsamlı bir araştırma yapması gerektiği ve yerel mahkemenin eksik incelemeyle hüküm kurmasının usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Terekenin borca batık olması halinde mirasın hükmen reddedilmiş sayılıp sayılmayacağı ve hakimin tarafların iddia ve savunmaları dışında re'sen araştırma yapıp yapamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın hükmen reddi halinde, mirasçının terekenin borca batık olduğunun tespiti davası açabileceği, hakimin ise tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup HUMK 72, 74 ve 75. maddeleri uyarınca re'sen İcra İflas Kanunu'nun 278. maddesini uygulayamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında, dava şartı olan uzlaşma yolunun tüketilip tüketilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesi uyarınca dava açılmadan önce uzlaşma yoluna başvurulması dava şartı olmakla birlikte, davacıların davalı idareye yaptıkları uzlaşma taleplerinin reddedildiği ve uzlaşma yolunun tüketildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, murislerine ait taşınmaza davalı idarelerce kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla, taşınmaz bedelinin tahsili istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın, davacıların murisi tarafından diğer parsellerine geçit sağlamak amacıyla yol olarak terkin edildiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca malikin muvafakati ile yol olarak terkin edilen alanlar için bedel talep edilemeyeceği gözetilerek, davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu taşınmazın kamulaştırma işleminin yasal olarak tamamlanıp tamamlanmadığı ve davacıların kamulaştırmasız el atma tazminatı talep etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gazete ilanında davacı murisinin isminin hatalı yazılması ve parsel numarasının okunaksız olmasına rağmen, diğer delillerle murisin kimliğinin tespit edilebilir olduğu ve ilanın usulüne uygun olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, mirasbırakanlarının paydaşı olduğu taşınmazlar üzerinde davalı belediye tarafından yapılan kamulaştırmanın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı konuda açılan davanın kesinleşmiş olması ve 221 sayılı Kanun uyarınca yapılan kamulaştırmanın geçerli olması gözetilerek yerel mahkemenin davayı red kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan kısmın tahsili isteminin ve yargılama giderlerinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak hüküm kurulduğu, ilk davanın konusu kalmadığına karar verilen davalı hakkında ise davanın kısmen kabulü ile bakiye alacağa hükmedildiği ve Anayasa Mahkemesi'nin 6100 sayılı HMK'nın 326/2. maddesini iptal ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'na göre, 1936 Beyannamesinde kayıtlı taşınmazın haksız tescili nedeniyle tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceği ve Hazine'nin davaya husumetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. ve 11. maddeleri uyarınca, 1936 Beyannamesinde kayıtlı taşınmazın belediye adına tescil edilmesi ve sonrasında satılması nedeniyle vakfın tazminat talebinde bulunabileceği, ancak Hazine'nin taşınmazın tescili ve satışı ile doğrudan ilgisi bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, üzerinde okul inşa edilen taşınmaza davalı idarelerce kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan bedel davasında, hangi idarenin sorumlu olduğu ve taşınmaz bedelinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Eğitim alanı olarak belirlenen taşınmaza okul yapılması nedeniyle kamulaştırmasız el atma fiilinin gerçekleştiği, okul inşaatını gerçekleştiren Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nın değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nın sorumlu olduğu ve taşınmaz bedelinin emsal yöntemi ile tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davalı Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı yönünden husumetten ret, Milli Eğitim Bakanlığı yönünden ise kabul kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.