Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükmi Ziya”
- Uyuşmazlık: Sigorta poliçesinin kapsamının kısmi mi yoksa tam mı olduğu ve sigorta şirketinin bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasında çıkan uyuşmazlık nedeniyle oluşan hasarın karşılanıp karşılanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının poliçenin tam ziya ile sınırlı olduğunu bilmesine rağmen 14 gün içinde itiraz etmediği ve sigorta şirketinin bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair karine oluştuğu değerlendirilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rücuan alacak davasında, direnme kararının davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu, davalı şirkete yapılan tebligatların Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine uygun olarak yapılmadığı, yetkili kişilere tebliğ edilmediği ve sıralı kişilere tebliğde bulunulması halinde gerekli şerhlerin tebliğ mazbatasında yer almadığı gerekçesiyle davalı şirketin savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek direnme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyesinin kooperatife karşı açtığı alacak davasında, direnme kararının ve davacı temyiz dilekçesinin davalı kooperatife usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun hükmi şahıslara tebligat ile ilgili hükümleri uyarınca, davalı kooperatife yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, tebligatın yetkili kişilere yapılmadığı ve tebliğ imkansızlığı halinde izlenecek usule riayet edilmediği gözetilerek, dosyanın usulüne uygun tebliğin sağlanması için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak açılan kısmi davada, ıslahla artırılan miktarın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve belirsiz alacak davası hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın yürürlüğe girmesinden önce açılan kısmi davalarda ıslahla artırılan miktar için zamanaşımının kesilmeyeceği, belirsiz alacak davası hükümlerinin ise geriye yürümeyeceği ve tamamlanmış işlemlere uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye başkanlığına yapılan icra takibinde, ödeme emrinin belediye başkanına veya yetkili kişilere tebliğ edilmeden doğrudan evrak memuruna tebliğ edilmesinin usulsüz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca belediye başkanlığının tüzel kişiliğini belediye başkanının temsil etmesi, tebligatın öncelikle başkana, olmadığı takdirde yetkili kişilere, onların da bulunmaması halinde tebliğ mazbatasına gerekçesi yazılmak suretiyle diğer memurlara yapılması gerektiği, bu usule uyulmadan yapılan tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirkete yapılan kamulaştırma işlemlerinin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümleri uyarınca anonim şirketlere tebliğin yetkili temsilciye yapılması gerektiği, aksi halde tebliğe yetkili kişilerin bulunmama nedenlerinin tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiği, somut olayda ise tebliğin doğrudan şirketin daimi işçisine yapıldığı ve tebliğ evrakında gerekli açıklamaların bulunmadığı gözetilerek, tebliğin usulsüz olduğu ve davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirkete yapılan kamulaştırma işleminin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümleri uyarınca hükmi şahıslara yapılacak tebligatın usulüne uygun olarak yetkili temsilciye yapılması gerektiği, somut olayda ise davacı şirkete yapılan tebligatın hiçbir gerekçe gösterilmeden ve yetkili kişilerin tespiti yapılmadan doğrudan şirketin daimi işçisine yapıldığı, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğu ve davanın süresinde açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İtibari hizmet süresinin tespiti davasında davalı şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve şirketin savunma hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı anonim şirkete dava dilekçesi, duruşma günü ve gerekçeli kararın tebliğinin usulüne uygun yapılmadığı, şirket yetkililerine tebliğde bulunulmadan doğrudan sekretere tebliğ yapıldığı, tebligat evrakında yasal olarak gerekli açıklamaların bulunmadığı, bu nedenle şirketin savunma hakkının kısıtlandığı ve usulüne uygun taraf teşkili sağlanamadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinin 506 sayılı Kanun'un Ek 5/2. maddesinde düzenlenen itibari hizmet süresinden yararlanılmasına olanak sağlayan "basım işyeri" sayılıp sayılmayacağı ve davalı şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete dava dilekçesi, duruşma günü ve gerekçeli karar tebliğlerinin usulüne uygun yapılmadığı, tebligatın yetkisiz kişiye yapıldığı ve şirketin savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.