Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükmolunan Şey”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilirken gösterilen gerekçenin CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçe ile çelişip çelişmediği ve bu bağlamda sanık hakkında daha lehe sonuç doğuran hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair yerel mahkeme kararındaki gerekçenin, aynı sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesi kararındaki gerekçe ile çeliştiği, sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkum olmamış olması, hükmolunan cezanın iki yıldan az hapis cezası olması, ayrıca sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanması için bir zararın giderilmesinin de gerekmemesi ve diğer şartların da oluşması karşısında, yerel mahkemenin sanık hakkında daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluna gitmesi gerekirken hapis cezasının ertelenmesine karar vermesi isabetsiz görülerek yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmiş sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, TCK'nun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 50/3. maddesinde, 18 yaşını doldurmamış kişiler için kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesinin "daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak" koşuluna bağlı olduğu, sanığın bu koşulu sağlamaması nedeniyle hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 50/3. madde kapsamında seçenek yaptırıma çevrilmesinin zorunlu olmadığı, ancak mahkemenin takdir yetkisi dahilinde TCK'nın 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilebileceği ve bu takdirin gerekçelendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen basit yaralama suçundan hükmolunan adli para cezasına dair kararın temyiz edilebilirliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmolunan adli para cezasının miktarı nedeniyle hükmün kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz yoluna kapalı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin temyiz talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilirken gösterilen gerekçenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçe ile çelişip çelişmediği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin kararın yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar gerekçesinin yetersiz ve hapis cezasının ertelenmesine ilişkin gerekçe ile çelişkili olması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanma şartlarının oluştuğu halde, yerel mahkemece bu hususta gerekli değerlendirmenin yapılmaması ve diğer kişiselleştirme hükümleri olan erteleme müessesesine geçilmesi bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilirken gösterilen gerekçenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçe ile çelişip çelişmediği ve bu bağlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin kararın yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair gerekçenin, hapis cezasının ertelenmesine dair gerekçe ile çeliştiği ve bu gerekçenin yasal ve yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği halde, ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmamasının kazanılmış hak teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 58. maddesinin 6. fıkrasının ikinci cümlesinin açık anlatımından, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin yeterli olduğu, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine ayrıca hükmolunmamasının ve aleyhe temyiz olmamasının kazanılmış hak oluşturmayacağı, zira mükerrir olan sanık hakkında cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasının cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin zorunlu bir sonucu olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne ve Özel Daire'nin düzeltilerek onama kararındaki ilgili eleştirinin çıkarılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilirken gösterilen gerekçenin CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçe ile çelişip çelişmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin değerlendirme yapılmadan, diğer kişiselleştirme hükümlerine geçilmesi ve bu hükümlerin gerekçeleri arasında çelişki bulunması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırıma çevrilen çocuk sanığın, seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmemesi halinde TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca hapis cezasının infazına mı karar verileceği, yoksa diğer seçenek tedbirlere veya adli para cezasına mı hükmolunması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin yalnızca yetişkin sanıklar için öngörüldüğü, çocuk sanıklar hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 4/i maddesindeki çocuk haklarının korunması ilkesi uyarınca hapis cezasına en son çare olarak başvurulması gerektiği ve bu nedenle seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında hapis cezasının infazına karar verilemeyeceği, bunun yerine diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 2. Ceza Dairesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilirken gösterilen gerekçenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verilirken gösterilen gerekçe ile çelişip çelişmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanamayacağına dair değerlendirme yapılmadan yetersiz gerekçe ile reddedilmesi ve hapis cezasının ertelenmesine ilişkin gerekçenin de hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin gerekçe ile çelişkili olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmolunan tazminat ve nafaka miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanık hakkında, yasal olarak mümkün olmamasına rağmen hükmolunan adli para cezasının ertelenmesi ve denetim süresi belirlenmesi hususunda, Yargıtay Özel Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'da erteleme müessesesinin sadece hapis cezaları için öngörüldüğü, adli para cezaları için erteleme kurumuna yer verilmediği ve hapis cezalarının ertelenmesi halinde öngörülen denetim süresinin kıyas yoluyla adli para cezalarına uygulanmasının mümkün olmadığı, aksi halde kıyas yasağına aykırılık teşkil edeceği gözetilerek; yerel mahkeme hükmündeki “bir ay”lık denetim süresinin “bir yıl” olarak düzeltilmesine ve TCK'nun 51/7. maddesinin uygulanmasına ilişkin “kısmen veya tamamen ceza infaz kurumunda” ibaresinin çıkarılmasına karar verilerek Özel Daire'nin düzelterek onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi ve bu tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infaz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'ndeki çocuğun yararı ilkesi ve özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlere en son çare olarak başvurulması gerektiği gözetilerek, çocuk hakkında hükmolunan seçenek tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infazına karar verilemeyeceğine, bunun yerine adli para cezasına çevirme dahil diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiğine karar verilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş, ancak yeniden yargılama gerektirmediğinden ihtar bölümü çıkarılarak ve adli para cezası taksit miktarı düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.