Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hürriyetin Sınırlandırılması”
- Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın market içindeki şüpheli hareketleri ve polisin yanına gittiğinde arkasına bir şeyler saklamaya çalışması üzerine oluşan makul şüpheye dayalı olarak yapılan üst yoklamasının, suçüstü hali kapsamında değerlendirilerek hukuka uygun olduğu, kolluk görevlilerinin suç delillerinin kaybolmasını önlemek için gerekli tedbirleri alabileceği ve bu kapsamda yapılan aramada elde edilen uyuşturucu maddenin hukuka uygun delil olarak kabul edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, istihbari bilgi üzerine uyuşturucu satışı yapılan yerde yaptıkları gözlem sırasında, sanığın tanık ile para karşılığında uyuşturucu madde alışverişi yaptığını görmeleri üzerine, sanık ve tanığı suçüstü halinde yakalayarak, kaçmalarını veya kendilerine yahut başkalarına zarar vermelerini engellemek ve suç delillerinin karartılmasını önlemek amacıyla yaptıkları üst aramasının hukuka uygun olduğu, bu nedenle eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına, Özel Daire bozma kararının ise kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun direncini kırmak ve eziyet etmek amacıyla geçici süreyle ellerini bağlamasının ve ağzını kapatmasının, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşması için yeterli olmadığı, eylemin eziyet suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirkette genel kurulda alınan bir kararın iptali davasında, davacının karara muhalefet şartını yerine getirip getirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Ticaret Kanunu'nun 446/1-a maddesi uyarınca genel kurul kararının iptali davası açabilmek için davacının karara olumsuz oy kullanmasının ve bu muhalefetini tutanağa geçirmesinin şart olduğu, somut olayda davacı vekilinin gündem maddesinin görüşülmesi sırasında olumsuz eleştirilerde bulunmasının ve olumsuz oy kullanmasının bu şartı karşılamadığı, zira kanun maddesindeki "karara muhalefet" ifadesinin kararın alınmasından sonraki olumsuz tavır beyanını ifade ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Döviz cinsinden alacak davasında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesi için dövizin dava tarihindeki mi yoksa karar tarihindeki mi kurunun esas alınacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca, miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği, davaya konu edilen toplam miktarın dava tarihindeki karşılığının kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz isteminin reddine dair ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Döviz cinsinden alacak davasında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde dövizin Türk Lirası karşılığının hangi tarihteki (dava tarihi mi yoksa karar tarihi mi) kur üzerinden hesaplanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği, dosya kapsamında reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktarın dava tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı para cinsinden alacak davasında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde dava tarihi mi yoksa karar tarihi itibariyle hesaplanan kurun mu esas alınacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu alacağın, dava tarihindeki kur üzerinden hesaplandığında temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, davalının temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Döviz cinsinden icra takibine itirazın iptali davasında, temyiz kesinlik sınırının tespitinde dövizin dava tarihindeki mi yoksa karar tarihindeki mi kurunun esas alınacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Döviz cinsinden alacak davalarında, miktar veya değeri kesinlik sınırını aşmayan davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği, HMK 362. maddesi uyarınca kesinlik sınırının tespitinde dava tarihinin esas alınması gerektiği gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Döviz cinsinden hüküm kurulan bir alacak davasında, temyiz kesinlik sınırının ve harcının hesaplanmasında döviz kurunun hangi tarih (dava tarihi mi yoksa karar tarihi mi) esas alınacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği, davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki miktarın kesinlik sınırının altında kalması ve hükmün yasalara uygun olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Döviz cinsinden alacak davasında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesi için dövizin dava tarihindeki mi yoksa karar tarihindeki mi kurunun esas alınacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm altına alınan döviz cinsinden alacağın karar tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının, temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen sanık ve müdafisinin, bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafinin, ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olsalar dahi bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme haklarının bulunduğu, CMK’da aksi yönde bir sınırlamanın olmadığı, bu yönde bir yorumun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı ile AİHS'in 6. maddesinde yer bulan adil yargılanma hakkının ihlaline yol açabileceği gözetilerek Özel Daire’nin ret kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyarlama yargılamasında, 5237 sayılı TCK'nın lehe hükümlerinin uygulanması durumunda, aynı Kanun'un mükerrirlere özgü infaz rejimi ve mahsuba ilişkin hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla yürürlükte olmayan ve aleyhe olan 5237 sayılı TCK'nın mükerrirlere özgü infaz rejimine ilişkin 58/7. maddesinin ve mahsuba ilişkin 63. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair yerel mahkeme kararının, infazda karışıklık ve hak kaybına neden olabileceği gözetilerek, 58/7. maddesinin uygulanamayacağı, 63. maddesinin ise uygulanması gerektiği yönünde düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.