Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hırsızlık Suçunun Vasfı”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin yağma mı yoksa hırsızlık mı oluşturduğu hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla girdiği iş yerinde, mağdur iş yerine gelince elindeki silahı doğrultarak mağduru kaçmaya mecbur etmesi ve malı almadan ayrılmasının yağma suçunu oluşturduğu, Yerel Mahkemece eylemin hırsızlık olarak nitelendirilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı ve temyiz incelemesinin sanık müdafisinin temyiz nedenleriyle sınırlı olmayıp maddi hukuka aykırılık iddialarının tümünün incelenmesi gerektiği gözetilerek, hırsızlık, silahla tehdit ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun iş yerinden eşya alıp satması eyleminin hırsızlık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa iş yerinin anahtarının teslim edilmesi ve mağdurun uzun süreli olarak şehir dışında bulunması sebebiyle sanığın hamallık görevinin ötesinde iş yeri idaresinin de sanığa bırakıldığı, dolayısıyla sanığa eşya üzerinde zilyetlik devredildiği ve sanığın bu zilyetliği kötüye kullanarak eşyaları sattığı gözetilerek, eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasında, mahkemenin eylemi hırsızlık suçu olarak nitelendirip mahkûmiyet kararı vermesinin iddianamede belirtilen suçun kapsamı dışında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede mala zarar verme suçundan bahsedildiği ve hırsızlık suçunun unsurlarını oluşturabilecek bir anlatım yer almadığı, mahkemenin ise iddianamede belirtilen suçun dışına çıkarak hırsızlık suçundan hüküm kurduğu, bu durumun "davasız yargılama olmaz" ilkesine aykırı olduğu ve sanığın savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun işyerinden altınları alıp kaçarken silah tehdidinde bulunması eyleminin yağma suçunu mu yoksa hırsızlığa teşebbüs ve tehdit suçlarını mı oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun işyerinden altınları alıp kaçarken, kendisini takip eden mağdur ve polise silah doğrultarak tehdit etmesinin yağma suçunun oluşması için yeterli olduğu, zira malın alınması ile cebir ve tehdidin aynı anda gerçekleşmiş sayılacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üç ayrı mağdurun cep telefonlarını ve bir mağdurun parasını çalan sanık hakkında, üç ayrı hırsızlık suçundan mı yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı anda, aynı yerde bulunan üç ayrı mağdura ait cep telefonlarını ve bir mağdurun parasını çalması eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak kabul edilemeyeceği, fiiller arasında illiyet bağı bulunmadığı ve her bir mağdura yönelik eylemin bağımsız bir hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemece sanık hakkında her bir müştekiye karşı işlenen hırsızlık suçundan ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı ve Yargıtay 13. Ceza Dairesinin zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle verdiği bozma kararının hatalı olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire bozma kararından zincirleme suçla ilgili bozma nedeni çıkarılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun cüzdanından parayı el çabukluğu ile alarak hırsızlık suçunu işlediği olayda, eylemin TCK'nın 142/2-b maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu mu yoksa TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen temel hırsızlık suçunu mu oluşturduğu ve eylemin uzlaştırma kapsamına girip girmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun rızasıyla eline aldığı cüzdanın içindeki parayı, cüzdanı geri verirken el çabukluğu ile aldığının anlaşılması karşısında, eylemin TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen temel hırsızlık suçunu oluşturduğu ve 6763 sayılı Kanun ile hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma işlemleri yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin hırsızlık mı yoksa nitelikli yağma mı suçunu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müştekinin beyanlarının çelişkili olması, olayda cebir veya tehdidin unsurlarının bulunmaması ve müştekinin telefonunun rızası dışında alınmasının hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü öldürdükten sonra üzerinden para alması eyleminin basit hırsızlık mı yoksa nitelikli hırsızlık mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık kastının öldürme eyleminden sonra ortaya çıkması ve nitelikli hırsızlığın oluşması için maktulü kimin öldürdüğü hususunun önemsiz olması gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 142/2-a maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğuna ve yerel mahkeme hükmünün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 106/1-1. cümlesi yerine 106/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılması ve eylemin uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, "Bu evi de seni de yakarım" sözleriyle eşini tehdit etmesinin TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen nitelikli tehdit suçunu oluşturduğu, ancak yerel mahkemece daha hafif cezayı gerektiren TCK'nın 106/1-2. cümlesi uygulandığı, ayrıca 6763 sayılı Kanun ile tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmü, suç vasfının tespiti ve uzlaştırma hükümlerinin uygulanması için bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü öldürdükten sonra maktulün üzerinden aldığı eşyaları yakma eyleminin hırsızlık suçunu mu yoksa suç delillerini yok etme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü öldürdükten sonra cebinden cep telefonunu alması ve daha sonra işlediği suçun delillerini yok etmek amacıyla yakması eyleminin, maktulün bir miktar parasını da aldığının anlaşılması karşısında faydalanma maksadıyla gerçekleştirildiği ve bu nedenle hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmü ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.