Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hızlı Yargılama”
- Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iştirak nafakasının artırılması davasında, tarafları duruşmaya davet etmeden HMK’nın 320. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme ile karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 320/1. maddesindeki “mümkün olan hallerde” ifadesinin yasanın uygulama alanını dar bir çerçeve ile sınırladığı, hâkimin ancak istisnai hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verebileceği, nafaka davalarında tarafların dinlenilmesinin ve tanıklarının dinlenmesinin zorunlu olduğu, hukuki dinlenilme hakkının her türlü yargılama usulü için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilke olduğu, aksi halde maddi gerçeğe aykırı karar verilebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması talebi üzerine yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 432. ve devamı maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması kararlarında hızlı karar vermenin önemi gözetilerek, uyuşmazlığın ilk intikal ettiği mahkeme olan Simav Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve tescili davasında, idarenin satın alma usulüne ilişkin ön şartları yerine getirmemesine rağmen davanın ön şart yokluğu nedeniyle reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun amacının kamulaştırma işlemlerini hızlandırmak olduğu ve mahkemenin 10. madde uyarınca kamulaştırmayı sonuçlandırma görevi bulunduğu, davada keşif yapılıp bilirkişi raporu alınarak işin esasına girilmiş olması ve mirasçıların dahi davaya dahil edilmiş olması gözetilerek, davanın ön şart yokluğu nedeniyle reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması talebi üzerine yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 432. ve devamı maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması kararlarında hızlı karar verilmesinin önemi gözetilerek, ilk intikal eden mahkeme olan Korkuteli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması talebi üzerine yetkili vesayet makamının (sulh hukuk mahkemesinin) belirlenmesine ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 432. ve devamı maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde hızlı karar vermenin önemli olduğu ve ilk intikal eden mahkemenin uyuşmazlığı çözmesi gerektiği gözetilerek Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi yetkili kılınmıştır. - Uyuşmazlık: Koruma amacıyla özgürlüğü kısıtlanan kişinin bulunduğu yer vesayet makamının yetkili olup olmadığı hususunda yargı yeri uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması kararlarında hızlı hareket edilmesi gerektiği ve uyuşmazlığın ilk intikal ettiği mahkemece çözümlenmesi gerektiği gözetilerek Karabük Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması talebi üzerine yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 432. maddesi uyarınca koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde en önemli hususun hızlı karar vermek olması ve bu nedenle uyuşmazlığın ilk intikal ettiği mahkemenin yetkili sayılması gerektiği gözetilerek İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesi yetkili kılınmıştır. - Uyuşmazlık: Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması talebiyle açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 432. maddesi uyarınca koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde hızlı karar vermenin önemli olduğu ve uyuşmazlığın ilk intikal ettiği mahkemede çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, Yalova Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tedavi amaçlı kişisel koruma kararı talebiyle açılan davada, Bafra ve Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin karşılıklı yetkisizlik kararı vermesi üzerine yetkili yargı yerinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 433/1. maddesi uyarınca koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlanması kararlarında hızlı karar vermenin önemli olması ve uyuşmazlığın ilk intikal ettiği mahkeme olması gözetilerek, Bafra Sulh Hukuk Mahkemesi yetkili yargı yeri olarak belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Tedavi amaçlı kişisel koruma kararı talebiyle açılan davada, iki farklı sulh hukuk mahkemesinin yetkisizlik kararı vermesi üzerine görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlanması davalarında hızlı karar verilmesi gerekliliği ve uyuşmazlığın ilk intikal ettiği mahkeme olması gözetilerek, Bodrum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tedavi amaçlı kişisel koruma kararı talebiyle açılan davada yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin yargı yolu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 432 vd. maddelerinde düzenlenen koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlanması davalarında hızlı karar verilmesinin önemli olması ve uyuşmazlığın ilk intikal ettiği mahkeme olması gözetilerek Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlanması talebi üzerine yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 432. maddesi uyarınca koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlanması kararlarında hızlı hareket edilmesi gerektiği ve ilk intikal eden mahkemenin dosyayı çözümlemesinin daha uygun olacağı gözetilerek, Osmaniye 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.