Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK'nın Sistematiği”
- Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna ilişkin açılan tazminat davasında Yargıtay dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın temyizinde, HMK’nın 341. maddesindeki kesinlik sınırının mı yoksa 362. maddesindeki kesinlik sınırının mı uygulanacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin hukuki sorumluluğu davalarının özel niteliği ve HMK’nın 47. maddesindeki düzenlemeyle Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara karşı temyiz yolunun açıkça öngörülmüş olması, ancak bu düzenlemede temyiz kesinlik sınırına dair bir kural yer almaması karşısında, HMK'nın 362. maddesindeki parasal sınırın uygulanması gerektiği değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz isteminin miktar itibarıyla reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin hâkimin hukuki sorumluluğuna ilişkin davada ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ve davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine, HMK’nın 362. maddesindeki temyiz kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara karşı HMK m. 47/1’de temyiz yolu öngörülmekle birlikte, temyiz kesinlik sınırına dair bir düzenleme yer almaması ve bölge adliye mahkemeleri için getirilen kesinlik sınırının Yargıtay daireleri için de uygulanması gerektiği gerekçesiyle, HMK’nın 362. maddesinde belirtilen parasal sınırın esas alınması gerektiği gözetilerek temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği manevi tazminat davası reddine ilişkin kararın, miktar itibariyle temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 362. maddesinde belirtilen kırk bin Türk Lirası temyiz kesinlik sınırının, Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlar için de geçerli olduğu, davaya konu manevi tazminat miktarının bu sınırı aşmadığı gözetilerek, davacının temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, Yargıtay dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği karara karşı hangi temyiz kesinlik sınırının uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalarda özel yetki, görev ve temyiz kuralları öngörülmüş olsa da, miktar bakımından bir temyiz sınırı belirlenmemiş olması miktara bağlı olmaksızın temyiz edilebileceği anlamına gelmeyip, HMK’nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemeleri için öngörülen kırk bin Türk Lirası kesinlik sınırının, Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlar için de uygulanması gerektiği gözetilerek davacının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği manevi tazminat davasında, temyiz kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 362. maddesindeki temyiz kesinlik sınırının Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara da uygulanması gerektiği, aksi halde kanun koyucunun bölge adliye mahkemeleri için öngördüğü kesinlik sınırını aşan yetkiyi Yargıtay dairelerine tanımış olacağı gözetilerek davacının temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı tazminat davasında verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunda, temyiz kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalarda Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara karşı da HMK’nın 362. maddesindeki temyiz kesinlik sınırının uygulanması gerektiği, aksi halde kanun koyucunun bölge adliye mahkemeleri için öngördüğü kesinlik sınırını aşan yetkiyi Yargıtay dairelerine tanımış olacağı gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının temyiz incelemesinde miktar yönünden kesinlik sınırının belirlenmesinde HMK m.341/2 mi yoksa HMK m.362/1-a mı uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararlarının temyizinde kesinlik sınırının belirlenmesinde, HMK'nın sistematiği ve hak arama hürriyeti gözetilerek HMK m.362/1-a'nın değil, HMK m.341/2'deki düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, bu nedenle temyiz dilekçesinin miktar yönünden reddine dair çoğunluk görüşüne katılınmadığı belirtilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, dava dilekçesinde delil olarak gösterilen ancak ön inceleme aşamasında sunulmayan iş sözleşmesinin, yargılama sırasında sunulması halinde HMK m. 145 kapsamında yeni delil olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, dava dilekçesinde 28.04.2014 tarihli iş sözleşmesine dayandığı ve ekinde sunduğunu belirtmesine rağmen mahkemenin HMK'nın 140/5. maddesi uyarınca belgenin ibrazı için süre vermemesi ve belgenin dava dilekçesinde belirtilmiş olması sebebiyle sonradan sunulan delil olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesi kararını HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince kesin olarak kaldırıp dosyayı geri gönderme kararına karşı direnmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesince tarafların sunduğu önemli delillerin toplanmadığı veya değerlendirilmediği gerekçesiyle HMK'nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca verdiği kararın kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının her iki tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kesin nitelik taşıyıp taşımadığı ve yargılamadaki eksikliklerin hangi mahkemece giderileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı tarafın istinaf başvurusunu esastan reddederken davalı tarafın başvurusunu kabul edip dosyayı eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine göndermesi suretiyle çelişkili ve usule aykırı bir karar verdiği, bu nedenle kararın kesin olmadığı ve Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı halde, yargılamanın ilerleyen aşamalarında yemin delili teklif edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 145. maddesi uyarınca, tarafların kanunda belirtilen sürelerden sonra yeni delil sunmalarının kural olarak mümkün olmadığı, davalının ise cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı ve sonradan delil sunmasını haklı kılacak HMK 145/1-2. cümlesindeki istisnai bir durum da bulunmadığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamasına rağmen, ön inceleme duruşmasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenip dinlenilmeyeceği ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 129, 137, 140 ve 145. maddeleri uyarınca delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesi, en geç ön inceleme duruşmasında sunulması ve sonradan delil gösterilmesinin ancak kanunda belirtilen istisnai durumların varlığı halinde mümkün olması gözetilerek, süresinde cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmayan davalının sonradan bildirdiği tanıkların dinlenmesine imkân bulunmadığı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.