Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 308”
- Uyuşmazlık: Dâhili davalının cevap dilekçesindeki beyanlarının, 6100 sayılı HMK'nın 308. maddesinde düzenlenen davaya son veren taraf işlemlerinden olan davayı kabul niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dâhili davalının, davacının talep sonucunu açıkça kabul ettiğine dair bir beyanda bulunmadığı, aksine hissesine düşen miktarı ödemeyi kabul ettiğini belirttiği, bu nedenle davayı kabulün şartlarını taşımadığı ve davayı sona erdirici nitelikte olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra, karar kesinleşmeden davalının kabul beyanından dönmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma davasında, tarafların boşanma ve fer'ilerine ilişkin iradelerinin serbestçe açıklanması ve hakim tarafından onaylanması şartının, HMK'nın 308. maddesinde düzenlenen "kabul" kavramından farklı olduğu, bu nedenle de hükmün kesinleşmesine kadar davalının kabul beyanından dönebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında verilen hükmün, miras paylarının hatalı hesaplandığı iddiasıyla tavzih yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümde, tarafların kabule yönelik sonraki beyanları ve veraset ilamındaki payların hatalı olduğu iddiasıyla yapılacak düzeltmenin, tavzih yoluyla değil kanun yoluyla ileri sürülmesi gerektiği, HMK 308. madde uyarınca tarafların kabule yönelik beyanlarının hükmün kesinleşmesine kadar değerlendirilebileceği gözetilerek, mahkemenin tavzih talebini reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların kabul beyanlarının geçerliliği ve davanın kabulüyle sonuçlanması hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların kabul beyanlarının HMK'nın 308, 309, 310 ve 311. maddeleri uyarınca geçerli bir usul işlemi olduğu ve davayı kesin olarak sonuçlandırdığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davacının imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tapu iptali ve tescil talebine ilişkin belediye meclisi kararı ile davanın kabulünün hukuki niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye meclisinin davanın kabulüne ilişkin kararının 6100 sayılı HMK'nın 308. maddesinde düzenlenen kabul beyanı niteliğinde olup olmadığının ve davayı sona erdirici bir taraf işlemi sayılıp sayılmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, bu hususların incelenmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın vefatından sonra kadastrosu yapılan taşınmazlar üzerindeki tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü süre ile davalının davayı kabul beyanının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra on yıllık hak düşürücü süre geçmiş olsa dahi, davalılardan birinin davayı kabul etmesi, HMK’nın 308 ve 311. maddeleri uyarınca kesin hüküm etkisi doğurduğu ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olduğundan, kabul beyanının hak düşürücü süreye üstün tutularak davanın kabulü gerektiği gözetilerek, bir parsel yönünden direnme kararı onanmış, diğer parsel yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemden kaynaklanan miras ortaklığındaki taşınmazlar üzerindeki tapu iptali ve tescil davasında, davacıların zilyetlik ve miras paylarını ispat edip etmedikleri ile bazı davalıların dava kabulü beyanlarının sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların malik sıfatıyla zilyetliklerini ispatlayamadıkları, ancak bazı davalıların davayı kabul etmelerinin HMK’nın 308, 309 ve 311. maddeleri uyarınca kesin hüküm doğurduğu ve bu davalılar yönünden davanın kabulü gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, babasından devraldığını iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tesciline ilişkin talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın davacı ve kardeşleri adına kayıtlı olduğu halde, davanın taraf sıfatı bulunmayan Atakent Belediye Başkanlığı'na yöneltilmesi ve husumetin tapu kayıt malikine yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastroya dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının davayı kabul etmesine rağmen mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesi uyuşmazlığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının davayı kabul etmesinin HMK 308 ve 311. maddeleri uyarınca kesin hüküm doğuracağı ve kamu düzenine aykırı olmayan kabulün hak düşürücü süreden önce geleceği gözetilerek, mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesi hatalı bulunmuş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre ve davalıların kabul beyanının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların bir kısmının davayı kabul anlamına gelebilecek beyanlarda bulunmuş olmasına rağmen, bunların kabul şartlarını taşımadığı; ancak davalı ...’ın beyanının HMK m. 308’deki kabul şartlarını taşıdığı ve kesin hüküm etkisi doğurduğu gözetilerek, mahkemenin bu beyanı dikkate almayıp davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, mirasçı olmayan davacı lehine hüküm kurulup kurulamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murisi, taşınmazın kök murisinden önce vefat ettiğinden davacılardan birinin yasal mirasçı olmadığı ve bu nedenle hissesi bulunmadığı gözetilerek, davacı hakkında aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.