Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK m. 107/1”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, tazminat miktarının belirsiz olması sebebiyle HMK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini davalarında, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafından tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmaması ve taşınmazın gerçek değerinin tespiti için davalı tarafın bilgi ve belgelerine ihtiyaç duyulması nedeniyle, bu davaların belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin, davacıya ait hesaplara tedbir konulması ve bu tedbirin uzun süre devam ettirilmesi nedeniyle oluşan zarardan dolayı sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda, hâkimlerin HMK'nın 46/1. maddesinde belirtilen sorumluluk hallerine düşmedikleri, davaya bakan hâkimlere atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı ve dolayısıyla Devletin tazmin sorumluluğunun doğmadığı değerlendirilerek mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız azledilen avukatın açtığı vekâlet ücreti alacağı davasının belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin ve bu kapsamda talep artırımına izin verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız azil durumunda avukatın vekâlet ücretinin Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi gereğince dava değerinin belli bir yüzdesi olarak belirleneceği, ancak bu yüzdenin mahkeme tarafından takdir edilecek olması ve davanın açıldığı tarihte davacının alacağını tam olarak belirleyememesinden dolayı davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin ve talep artırımına izin verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davası olarak açılan davaya kısmi dava olarak devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açtığını belirtmesine rağmen, talep kısmında alacağın bir kısmının tahsilini istemesi ve dava konusu miktarın taraflar arasında tartışmalı olması nedeniyle davanın kısmi dava olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu durumda davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin, davacı ile ilgisi olmayan bir davada, davacının banka hesabına tedbir koyması nedeniyle oluşan zarardan dolayı devletin tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin tedbir kararının açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı olmadığı, hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmadığı ve davalı idarenin kusurlu bir davranışının da bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici hakem heyetlerinin görev sınırı dahilinde kalan dava değeri üzerinden açılan belirsiz alacak davalarının tüketici mahkemelerince çözümlenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici hakem heyetleri, belirli bir parasal sınırın altındaki uyuşmazlıklarda zorunlu başvuru mercii olduğundan ve belirsiz alacak davalarında dahi tüketicinin hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı belirterek başvuru yapabilmesi, hakem heyetlerinin işlevselliğini korumak ve mahkemelerin iş yükünü azaltmak amacıyla gözetilerek, tüketici mahkemesinin görevsizliğine değil, tüketici hakem heyetine başvuru şartının yokluğuna dayanarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici hakem heyetlerinin görev sınırı dahilinde kalan dava değeri üzerinden açılan belirsiz alacak davalarının tüketici mahkemelerince çözümlenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici hakem heyetlerinin işlevsiz kalmaması ve mahkemelerin iş yükünün gereksiz yere artmaması için, belirsiz alacak davalarında dahi tüketici hakem heyetlerinin görev sınırının dikkate alınması ve bu sınır dahilinde olan uyuşmazlıklarda öncelikle hakem heyetlerine başvurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisil istemine ilişkin davada, davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve belirsiz alacak davasında iddia artırımının nasıl yapılacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların bir kısmının dava konusu taşınmazdaki hisselerini devretmeleri nedeniyle husumet ehliyetlerinin bulunmadığı ve belirsiz alacak davasında yargılama sırasında belirlenecek miktar üzerinden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle açılan tazminat davasında, tazminat miktarının belirlenmesi ve zamanaşımına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazların değer tespitinde hatalı yöntem uygulanması, dava konusu taşınmazın değerinin doğru hesaplanmaması ve belirsiz alacak davasında ıslah hükümlerinin yanlış uygulanması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle açılan tazminat davasında, ıslah ile arttırılan kısım için zamanaşımının uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TMK 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarının belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve belirsiz alacak davalarında zamanaşımının dava açılan kısımla sınırlı kalmayıp tüm dava için kesintiye uğradığı, davacının HMK 107/2. maddesi uyarınca bilirkişi raporuyla belirlenecek miktara kadar alacak talebini arttırabileceği ve bu artırımın ıslah sayılmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin ıslah edilen kısım için zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkin açılan belirsiz alacak davasında, tazminat miktarının belirlenmesi ve ıslah kurallarının uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davalarında, davacının dava dilekçesinde belirttiği tazminat talebini HMK'nın 107/2. maddesi uyarınca bilirkişi raporuyla belirlendikten sonra artırmasının mümkün olduğu ve bu artırımın ıslah niteliğinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tazminat miktarını belirleme ve ıslah hususundaki hatalı uygulaması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle açılan tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TMK’nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarında, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafından tam ve kesin olarak belirlenemediği ve zarar miktarının ancak tahkikat sonucunda belirlenebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin belirsiz alacak davası açılamayacağına dair direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.