Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK m. 141”
- Uyuşmazlık: Davalının mazeretsiz olarak ön inceleme duruşmasına katılmaması üzerine, davacının bu aşamada yeni bir vakıa ve buna ilişkin tanık delili sunmasının HMK m. 141’e uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m. 141’in 7251 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki hali uyarınca, davalının mazeretsiz olarak ön inceleme duruşmasına katılmaması sebebiyle davacının, karşı tarafın muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişleterek yeni bir vakıa ve bu vakıaya ilişkin tanık delili sunma hakkı bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirlenebilir nitelikteki işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilmesi halinde davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın belirli veya belirsiz olması, davanın açılmasındaki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı, belirlenebilir nitelikteki işçilik alacakları için belirsiz alacak davası açılması halinde davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu yaklaşımın usul ekonomisi ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye erişim hakkına uygun düştüğü gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında sunulmayan, ancak temyiz aşamasında ibraz edilen ücret bordroları ve yıllık izin kayıtlarının delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 145. maddesinde belirtilen istisnai durumların bulunmadığı, davalının elinde bulunan delilleri yargılama aşamasında ibraz etme yükümlülüğünü ihlal ettiği ve temyiz incelemesinin ilk derece mahkemesindeki tahkikat aşamasının tekrarı niteliğinde olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin farklı dönemlerde farklı işverenler nezdinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacaklarının talep edildiği davada, dava dilekçesinin somutlaştırma yükümlülüğüne uygunluğu ve davalıların ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde hangi çalışma dönemi için hangi davalıdan hangi alacakları talep ettiğini ayrıntılı, açık ve anlaşılır şekilde belirtmesi nedeniyle somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalı ... Belediyesi vekilinin ıslaha karşı yaptığı zamanaşımı def'inin açık ve kesin olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ise denetime elverişli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacının dava dilekçesinde yer almayan maddi tazminat talebini daha sonraki bir aşamada ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 141. maddesi uyarınca, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia ve savunmanın genişletilemeyeceği veya değiştirilemeyeceği ve davacının dava dilekçesinde talep etmediği maddi tazminat talebinin ön inceleme aşamasından sonra ileri sürülmesinin iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasından sonra talep edilen yoksulluk nafakasının, HMK’nın 141. maddesinde düzenlenen iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk nafakasının boşanmanın fer'i niteliğinde bir talep olmasına rağmen, HMK'nın 141. maddesindeki iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğu, dilekçeler aşamasından sonra ileri sürülemeyeceği, aksi halde karşı tarafın Anayasal hakları olan hukuki dinlenilme ve ispat hakkının ihlal edileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcıları tarafından düzenlenen iddianamenin ekine, davacı ile üçüncü bir kişi arasındaki telefon görüşmesine ait deşifrenin konulması nedeniyle davacı tarafından açılan manevi tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti ve davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile CMK’nın 141. maddesine eklenen fıkralar ve 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici madde uyarınca, Cumhuriyet savcılarının soruşturma aşamasındaki işlemleri nedeniyle açılan tazminat davalarında görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu ve davanın Devlet aleyhine yürütülmesi gerektiği, Yargıtay üyesi hakkında açılan davada ise HMK’nın 47. maddesi gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararın bir kısmının bozulmasına, bir kısmının ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü cari hesaptan kaynaklanan alacak iddiasını, cevaba cevap dilekçesinde haksız tahsil iddiasına dönüştürmesinin ve davanın bu şekilde genişletilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, takibe konu alacağın ve sebebinin dava aşamasında değiştirilemeyeceği, davacının cevaba cevap dilekçesinde ileri sürdüğü haksız tahsil iddiasının davanın konusunu değiştirdiği ve HMK m. 141'e göre ön inceleme aşamasından sonra davanın genişletilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacının ön inceleme aşamasında sunduğu yeni vakıaların hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın ön inceleme duruşmasına mazeretsiz katılmaması ve davacının bu aşamada yeni vakıalar ileri sürmesinin HMK 141. maddesi uyarınca mümkün olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmanın fer'i niteliğindeki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin, yargılamanın hangi aşamasında ileri sürülebileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 141. maddesi uyarınca ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia ve savunmanın genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, davacının ön inceleme aşamasından sonra yaptığı yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin iddia genişletmesi niteliğinde olduğu ve davalı tarafça da açıkça kabul edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davanın açılmasından sonra meydana gelen olayların ıslah yoluyla ileri sürülüp sürülemeyeceği ve bunlara dayanılarak boşanma kararı verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Her davanın açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre karara bağlanması gerektiği, dava tarihinden sonra ortaya çıkan olayların ıslah yoluyla ileri sürülmesinin mümkün olmadığı ve bu olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacının ön inceleme duruşmasında yeni vakıa ve delil bildirmesinin HMK 141. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK 141. maddesindeki değişiklik öncesinde tamamlanmış olan ön inceleme duruşmasında davalı gelmediğinden, davacının yeni vakıa ve delil bildirmesine engel olmadığı ve toplanan delillerden davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.