Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK m. 47”
- Uyuşmazlık: Davacı ile dava dışı şirket arasında görülen ve faktoring şirketine verilen dört adet çeke ilişkin menfi tespit davasında verilen kararın, eldeki davada kefil sıfatıyla yargılanan davalılar yönünden kesin delil niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Menfi tespit davasının, yalnızca dava konusu dört adet çekin hukuki niteliğiyle sınırlı olduğu, taraflar arasındaki genel faktoring sözleşmesinden kaynaklanan tüm hukuki ilişkiyi kapsamadığı ve bu nedenle kefillerin sorumluluğunun tespiti için faktoring sözleşmesinin bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ve miktarı temyiz kesinlik sınırının altında kalan tazminat davası kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m. 362'deki temyiz kesinlik sınırının bölge adliye mahkemeleri kararları için öngörüldüğü, Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı davalarda ise HMK m. 47'ye göre verilen kararların temyiz edilebileceği, aksi halde yasa yolu güvencesinin ortadan kalkacağı gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen bir hükme karşı yapılan temyiz başvurusunun miktar itibarıyla kabil olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Dairesince verilen kararın değerinin, 2022 yılı için belirlenen temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, HMK m. 362'deki temyiz edilememe istisnasının uygulanması gerektiği gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği manevi tazminat davasına ilişkin kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Dairesince verilen kararın, manevi tazminat talep miktarı 2022 yılı temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından HMK m. 362'ye göre temyiz edilemeyeceği değerlendirilerek davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirketler arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren belediyenin işçisi sayılıp sayılamayacağı ve buna bağlı olarak ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından daha önce açılan ve kesinleşen bir davada, aynı çalışma dönemine ilişkin olarak davalı belediye ile alt işveren şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunun tespit edilmiş olması, eldeki davada unsur etkisi yaratarak kuvvetli delil niteliği taşıdığından ve davacının belediyenin işçisi olmadığı anlaşıldığından, ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenin alt işvereniyle arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, daha önce açılan işe iade davasında verilen kararın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve bu davanın sonucuna göre eldeki davada değerlendirme yapılıp yapılmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği, işe iade davasındaki muvazaa tespitinin eldeki davada kuvvetli delil niteliği taşıdığı, bu nedenle davacı ile aynı işi yapan emsal işçilerin ücretlerinin tespiti ile fark alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen ve miktarı temyiz kesinlik sınırının altında kalan bir kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlar için HMK m. 362'de öngörülen temyiz kesinlik sınırının uygulanması gerektiği, aksi halde yasa yolu başvuru hakkının daraltılacağı ve bu davaların Yargıtay’da görülmesinin sağladığı güvencenin anlamını yitireceği gözetilerek, temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle açılan manevi tazminat davasında görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m. 47 ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun ilgili kararları gözetilerek, vesayet hukukuna ilişkin verilen hüküm ve kararlara karşı açılan tazminat davalarında görevli mahkemenin Yargıtay 8. Hukuk Dairesi olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcıları tarafından düzenlenen iddianamenin ekine, davacı ile üçüncü bir kişi arasındaki telefon görüşmesine ait deşifrenin konulması nedeniyle davacı tarafından açılan manevi tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti ve davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile CMK’nın 141. maddesine eklenen fıkralar ve 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici madde uyarınca, Cumhuriyet savcılarının soruşturma aşamasındaki işlemleri nedeniyle açılan tazminat davalarında görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu ve davanın Devlet aleyhine yürütülmesi gerektiği, Yargıtay üyesi hakkında açılan davada ise HMK’nın 47. maddesi gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararın bir kısmının bozulmasına, bir kısmının ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, dava dışı alt işveren aleyhine açtığı ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen davada kabul edilen ücretinin, davalı asıl işveren aleyhine açılan davada kuvvetli delil olarak kabul edilip edilemeyeceği ve emsal ücret araştırması yapılmasının gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı asıl işverenin, alt işveren aleyhine açılan davada taraf olmadığından, verilen hükmün davalı yönünden kesin hüküm teşkil etmediği, ancak hükmün güçlü delil olarak değerlendirilebileceği, taraflarca getirilme ilkesi gereğince asıl işveren aleyhine açılan davada sunulan deliller ve kesinleşen hükmün birlikte değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda dosya kapsamındaki delillerin davacının ücretini ispatlamaya yeterli olduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketle arasında alt işverenlik ilişkisi içerisinde bulunan şirkette çalıştığı dönemde, asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile alt işveren arasında yapılan sözleşmenin işçi teminine yönelik olduğu, davacının yürüttüğü işin asıl işin bir parçası olduğu, davalı şirketin işçinin işe alınması ve işten çıkarılmasında söz sahibi olması, ayrıca forklift gibi ekipmanların davalı şirket tarafından sağlanması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren davalı şirketin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek, işe iade davasındaki kararın eldeki davada kuvvetli delil olarak kabul edilmesi ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Temyize konu edilen alacak toplamının, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, HMK m. 362 ve m. 352/1-b uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.