Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK m.20”
- Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı verilen bir tazminat davasında, davacının dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin HMK m.20'de öngörülen sürede yapılmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde davacının dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmaması nedeniyle, HMK’nın 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair verilen ek karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yetkisizlik kararı sonrası davanın açılmamış sayılması için öngörülen süreye ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu m. 21/1'e göre tebligat yapılacak kişinin adreste bulunmaması halinde keyfiyetin haber verildiği kişinin kimliğinin tebliğ evrakında belirtilmesi gerektiği, bu kurala uyulmadığı için davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve iki haftalık sürenin başlamadığı gözetilerek, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi usulüne uygun yapılmayan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen görevsizlik kararından sonra, HMK m. 20 gereğince tarafların iki hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvuruda bulunması gerekirken, dosyanın mahkemece kendiliğinden gönderilmesi usule aykırı olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin HMK 20. maddesinde öngörülen süre içerisinde yapılmaması nedeniyle takibin açılmamış sayılıp sayılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki itirazının kabulü ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi kararının kesinleşmesinden sonra, alacaklının HMK'nın 20. maddesinde öngörülen iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmaması nedeniyle, kamu düzeni gereği takibin açılmamış sayılması gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı verilen bir davanın, görevli mahkemeye sevk talebinin yasal süresi geçtikten sonra yapılması nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 20. maddesindeki iki haftalık hak düşürücü süre içerisinde görevli mahkemeye sevk talebinde bulunulmaması ve bu sürenin mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, aksi halde davanın açılmamış sayılacağı gözetilerek yerel mahkemenin esasa ilişkin verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çekte ibraz tarihi bulunmaması ve yetkisizlik kararı sonrası dosyanın yetkili icra dairesine süresinde gönderilmemesi nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Çekte ibraz tarihinin bulunmaması, yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın yetkili icra dairesine HMK'nın 20. maddesinde öngörülen süre içinde gönderilmemesi ve yeniden başlatılan takibin çekin keşide tarihinden itibaren 10 günlük ibraz süresi geçtikten sonra yapılması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı sendikanın davacı sendikanın ismine benzer bir isim kullanması nedeniyle davacı sendikanın isim hakkının ihlal edilip edilmediğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'ndan kaynaklanmaması ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 26. maddesi kapsamında adın korunmasına ilişkin olması nedeniyle, görevli mahkemenin İş Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan icra takibine itirazın iptali davasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa tüketici mahkemesi mi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, abonelik sözleşmesinden kaynaklanması, davalının tüketici, davacının satıcı konumunda olması ve uyuşmazlığın tüketime konu bir mala ilişkin olması nedeniyle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı ve bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına tescil davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu ve davamn açıldığı tarihte yürürlükte olan HUMK hükümlerine göre görevli mahkemenin taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirleneceği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkin davada, iş mahkemesinin mi yoksa genel mahkemenin mi görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın tarafları arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmaması, davanın sosyal güvenlik ve iş hukuku mevzuatının uygulanmasıyla çözümlenebilecek nitelikte olmaması ve 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir uyuşmazlık olması nedeniyle genel mahkemelerin görevli olduğu gözetilerek, iş mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı sendikanın, davacı sendikanın kullandığı kısaltılmış isme benzer bir kısaltılmış isim kullanması nedeniyle davacı sendikanın isim hakkına tecavüz edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’ndan kaynaklanmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun adın korunmasına ilişkin hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle görevli mahkemenin iş mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek, iş mahkemesince verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni asliye ticaret mahkemeleri kurulması ve mevcut mahkemelerin yargı çevrelerinin yeniden belirlenmesi sonrasında, bu karardan önce asliye hukuk mahkemelerince asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan derdest davaların yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerine devredilip devredilmeyeceği hususunda bölge adliye mahkemeleri daireleri arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanuni hakim ilkesi gereğince, her davanın açıldığı tarihte geçerli olan yasal düzenlemelere göre kurulmuş mahkemede görülmesi gerektiği, yeni asliye ticaret mahkemelerinin kurulmasına ilişkin kararda derdest davaların devrine dair bir hüküm bulunmadığı ve bu durumun Anayasa'nın 37. maddesinde düzenlenen kanuni hakim güvencesi ilkesine aykırılık oluşturacağı değerlendirilerek, derdest davaların yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerine devredilmeyerek, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam edilmesi gerektiği yönünde karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.