Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HUMK 150”
- Uyuşmazlık: Davacıların kadastro öncesi nedene dayanarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasının açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların vekilinin istifası ve bazı davacıların duruşmalara katılmaması nedeniyle davanın HUMK 150. madde kapsamında açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davalıların davayı takip etme iradesini ortaya koymuş olmaları ve davanın açılmamış sayılması koşullarının oluşmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, yerel mahkemece keşif yapılmasına ilişkin kurulan ara kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı ve eksik harcın tamamlatılmadan yargılamaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/1, 28. maddeleri ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca, eksik harcın tespiti halinde mahkemenin davacıya kesin süre vermesi, mehil verilmesine rağmen harcın yatırılmaması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekirken, eksik harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edilerek keşif giderleri hususunda kesin süre verilmesi ve bu süreye uyulmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, işlemden kaldırılan davanın süresinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, işlemden kaldırılan dava için öngörülen süre içerisinde davanın yenilenmesi talebinde bulunmadığı ve mahkemenin bu hususta usulüne uygun hareket ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti davasında, davacının 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için davadan feragatinin hukuki sonuç doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalılık tespiti davalarının sosyal güvenlik hakkı ile birebir ilişkili olduğu ve bu hakkın Anayasal güvence altında vazgeçilemez nitelikte olduğu gözetilerek, davacının 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için yaptığı feragatin geçerli olmadığı ve davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti davasında, davacının 6552 sayılı Kanundan yararlanmak için davadan feragat etmesinin hukuki sonuç doğurup doğurmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez bir hak olmasına rağmen, davadan feragatin sosyal güvenlik hakkından vazgeçmek anlamına gelmediği, davacının feragati ile yalnızca açtığı davadan vazgeçtiği, 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için feragatin kanuni bir zorunluluk olduğu ve feragatin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 309. maddesi gereğince karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespitini talep eden davacının 6552 sayılı Kanundan yararlanmak için davadan feragatinin hukuki sonuç doğurup doğurmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının Anayasal güvence altında olmasına ve 2926 sayılı Kanun'da sigortalılıktan feragat edilemeyeceğinin düzenlenmesine rağmen, davadan feragatin sosyal güvenlik hakkından feragat anlamına gelmediği, davacının 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için davadan feragat etmesinin kanuni bir zorunluluk olduğu ve bu feragatin HUMK'nun 309. maddesi uyarınca geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılan satış işlemleri nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının bedel istemine dönüştürülmesi sonucu mirasçıların ve miras reddi beyanında bulunan davalılar hakkındaki yargılama giderlerine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakan adına miras reddi beyanında bulunmayan davalı ... yönünden hüküm kurulması gerekirken, miras reddi davası açılmasına rağmen mirası reddedilmemiş olan davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi ve Mahkemece karar ve ilam harcına hükmedilirken davacı tarafından peşin olarak yatırılan tamamlama harcının dikkate alınmaması doğru olmadığından, Yüksek Mahkemece hüküm fıkrasında gerekli düzeltmeler yapılarak onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünün uygulandığı bir davada, 1086 sayılı HUMK döneminde bir, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra da bir kez işlemden kaldırılan davanın, HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte tamamlanmamış usul işlemlerine yeni kanun hükümlerinin uygulanacağı, ancak HUMK dönemindeki işlemden kaldırmanın hukuki sonuç doğurduğu ve HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte tamamlanmış bir işlem olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın satış yoluyla yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, mirasbırakanın satış işleminin mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yapıldığını ve muvazaalı olduğunu kabul ederek verdiği tapu iptali ve tescil kararı, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların davadan feragat etmeleri üzerine, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hangi dava değeri üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davanın açılışında düşük bir dava değeri beyan etmiş olmalarına rağmen, davalının dava değerine itiraz etmesi ve feragatin dava ferilerine etki etmeyeceği gözetilerek, vekalet ücretinin, feragat tarihinden sonra tamamlanan eksik harç dikkate alınarak değil, davanın açılış dilekçesinde belirtilen değer üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından teminat olarak verilen taşınmazın, anlaşmaya aykırı olarak satışı nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılmış, davalı ise taşınmazı satın aldığını ve davanın reddini savunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece eksik harcın ikmal edilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına dair karar Yargıtay tarafından, ara kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilebilmesi için öncelikle dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, yeniden yapılan yargılamada ise davanın reddine karar verilmiş, bu karar da Yargıtay tarafından delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmaması gerekçesiyle onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.