Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HUMK m. 297”
- Uyuşmazlık: Yerel mahkemece verilen direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca usulden bozulmasının ardından, mahkemenin bozma ilamına uymak yerine Özel Daire kararına uyup davayı esastan reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verilmesiyle taraflar yönünden usulü kazanılmış hak doğduğu, direnme kararından dönmenin mümkün olmadığı ve Hukuk Genel Kurulu'nun usule ilişkin bozma kararının yerel mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararını esastan bozmuş gibi yorumlayıp Özel Daire bozma kararına uyarak hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortalılık başlangıcının tespiti ve yurtdışı borçlanması nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkin davada, yerel mahkemenin direnme kararının gerekçesinde hakim imzasının bulunmaması nedeniyle kararın geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı HUMK'nun 388/5 ve 390. maddeleri ile 6100 sayılı HMK'nın 297, 298 ve 299. maddeleri uyarınca gerekçeli kararda hakim imzasının bulunması zorunluluğu ve yerel mahkemenin direnme kararının gerekçesinde hakim imzası bulunmaması nedeniyle, temyiz incelemesinin yapılabilmesi için imza eksikliğinin tamamlanması amacıyla dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kısa kararda saip hususların gerekçeli kararda açıklanacağı belirtilmesine rağmen, gerekçeli kararda taraf aleyhine yeni bir hüküm kurulması suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı ve bu durumun 10.04.1992 günlü ve 1992/7 esas-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı'na aykırı olduğu gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında hüküm fıkrasını HUMK’nun 388. maddesinde belirtilen şekilde oluşturmayıp, bozulmuş olan ilk karara atıfta bulunmasının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararıyla ortadan kalkan ilk hükmüne atıfta bulunarak direnme kararı vermesi ve hüküm fıkrasını 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde (mülga 1086 sayılı HUMK m. 388) öngörülen usule uygun şekilde oluşturmaması hukuka aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın konusuz kalması nedeniyle verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa kararda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olmasının, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretini de kapsadığı ve bu nedenle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi'nde mi yoksa 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) m. 573 uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde mi görülmesi gerektiği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hakimin tutukluluğun devamı kararında gerekçe göstermemesine dayalı olarak HUMK m. 573'e göre hakimin genel hukuki sorumluluğuna ilişkin olduğu, CMK m. 141'deki koruma tedbirleri kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle davanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işverenlere ait işyerinde belirtilen süreler arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkin hizmet tespiti davasında, birleşen dosya ile işçilik alacakları talebinde bulunulmasına rağmen, mahkemece bu talep hakkında karar verilmemesi ve hizmet tespiti davasında zorunlu dava arkadaşı olarak bulunması gereken şirketin davaya dahil edilmemesi nedeniyle Yargıtay'ın bozma ilamına karşı direnilmesi uyuşmazlığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davasında, 25.07.2005 tarihinden sonra davacı adına Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirimde bulunan şirketin davaya dahil edilmemesi ve birleşen dosya ile işçilik alacakları talebinde bulunulmasına rağmen direnme kararında bu talep hakkında hüküm kurulmaması, hükmün kapsamında bulunması gereken unsurları içermemesi ve usul hükümlerine aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemece hizmet tespiti davasında verilen direnme kararının gerekçeli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, Özel Daire bozma kararının hangi nedenlerle yerinde olmadığına dair bir açıklama ve gerekçe bulunmadığı, sadece “direnildiği” ibaresinin yer aldığı, bu halin Anayasa'nın 141. maddesi ve HMK'nın 297. maddesinde aranan gerekçeli karar verme yükümlülüğüne aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı HUMK'nun 429. maddesi gereğince usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde verilen direnme kararının davacı vekiline tebliğ edilmemesi ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmemesinden kaynaklanan usul eksikliklerinin giderilip giderilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulandığı iş mahkemelerinde, gerekçeli kararın taraflara tebliğinin zorunlu olduğu, HMK m. 321 ve HUMK m. 433 gereğince direnme kararının davacı vekiline, temyiz dilekçesinin ise davacıya tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde verilen direnme kararının davacı vekiline tebliğ edilip edilmediği ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilip edilmediği hususlarında yaşanan usul eksiklikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Hem direnme kararının davacı vekiline tebliğ edilmemiş olması hem de davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmemiş olması sebebiyle, basit yargılama usulüne tabi iş davalarında HMK m. 321 ve HUMK m. 433'ün öngördüğü usul hükümlerine aykırılık bulunduğu gözetilerek dosyanın eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.