Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hak Arama Hürriyeti”
- Uyuşmazlık: İdari para cezasına karşı kanun yoluna başvurulması ve sulh ceza mahkemesince cezanın miktarının azaltılması halinde, mahkeme kararına itiraz süresi içinde ödenen azaltılmış miktar üzerinden peşin ödeme indiriminden yararlanılıp yararlanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17/6. maddesindeki "kanun yoluna başvurmadan önce ödeme" şartının, hak arama özgürlüğünü engellemediği ve peşin ödeme indirimi için yasanın aradığı ön koşulun gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müdafii aracılığıyla takip edilen ceza davasında, istinaf başvurusunun reddine dair kararın sanık müdafiine tebliğ edilmesine rağmen sanığın kendisine ayrıca tebligat yapılmadan temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı ve cezaevinde bulunan sanığın müddetname tebliği üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında adil yargılanma hakkının ve etkin başvuru yolunun sağlanması için, kararın tebliğinin şekli değil, amacına uygun ve hak arama hürriyetini engellemeyecek biçimde yapılması gerektiği, CMK'nın 260. maddesiyle sanığın kanun yoluna başvuru hakkının açıkça kabul edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve CMK'nın 35. maddesi birlikte değerlendirildiğinde müdafiin yanında sanığa da tebligat yapılması gerektiği, müdafi ile vekilin farklı statülerde olduğu ve müdafinin sanığın temsilcisi sayılamayacağı, bu nedenle kararın cezanın muhatabı olan sanığa ayrıca tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının belediyeye verdiği şikayet dilekçesinin haksız şikayet olup olmadığı ve davacıya manevi tazminat ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikayet dilekçesinin, hukuken korunan hak arama özgürlüğü kapsamında ve yeterli emareye dayanarak verildiği, bu nedenle de kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tazminata hükmeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasına cevap olarak açılan maddi manevi tazminat davasında, davalının cevap dilekçesinde kullandığı ifadelerin hakaret niteliğinde olup olmadığı ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının cevap dilekçesinde kullandığı ifadelerin, iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı hakkında cinsel istismar suçlamasıyla ihbarda bulunması ve sonrasında ihbarın asılsız çıkması nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edilip edilmediği ve manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı hakkında hiçbir delile dayanmadan ihbarda bulunması ve soruşturma sonucunda ihbarın asılsız olduğunun anlaşılması, davalının hak arama özgürlüğünün sınırlarını aşarak davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların evlerinde çalışan davacı hakkında hırsızlık iddiasıyla şikayette bulunmalarının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların evlerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle, evlerine fazla yabancı girmemesi ve davacının her üç davalının evinde de çalışması gibi olgulara dayanarak davacıdan şüphelenmelerinin hak arama özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği, şikayet için yeterli emarelerin bulunduğu ve davalıların şikayet haklarını kötüye kullanmadıkları gözetilerek, davacının manevi tazminat talebinin reddine dair yerel mahkeme direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının idari makama yaptığı şikayetin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikayetinin, şikayeti haklı gösteren birtakım emare ve olgulara dayanması, iftira suçundan aldığı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukuk hakimi açısından bağlayıcı olmaması ve hak arama özgürlüğünün kötüye kullanıldığına dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği ve manevi tazminat gerektirmediği sonucuna varılarak yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı hakkında yaptığı şikayetin hak arama özgürlüğü kapsamında mı yoksa kişilik haklarına saldırı niteliğinde mi olduğu ve davalının manevi tazminat ödeyip ödemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikayetinin, şikayeti haklı gösteren birtakım emare ve olgulara dayandığı, ceza mahkemesinde davalı hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukuk hakimi açısından bağlayıcı olmadığı ve bu sebeple şikayet hakkının kötüye kullanılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı hakkında yaptığı şikayet ve basın açıklamalarının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikayet hakkını kullanırken somut emareler bulunduğu, basın açıklamasındaki ifadelerin ise davacının kamu görevlisi olması nedeniyle katlanmak zorunda olduğu eleştiri sınırları içerisinde kaldığı ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulmasına ilişkin raporun hangi tarih esas alınarak düzenlenmesi gerektiği ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 103/6. maddesi kapsamında mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun düzenlenmesi için öngörülen 6 aylık sürenin, zincirleme suçlarda son eylem tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve Bakanlığın davaya katılma hakkının bulunmasına rağmen, mevcut yargılamada katılan vekillerinin temyiz hakkını kullanarak etkin bir denetim sağladıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.