Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hak Kötüye Kullanımı”
- Uyuşmazlık: Yaş dışı emeklilik koşullarını sağlayan davacının iş sözleşmesini feshederek başka bir işyerinde çalışmaya başlamasının, kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıran bir hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin kanun tarafından tanınan emeklilik hakkını kullanmasının, başka bir işverene geçiş amacıyla da olsa hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği ve kıdem tazminatına hak kazanılmasını engellemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız şikayet nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, davalıların şikayet hakkını kötüye kullanıp kullanmadığı ve davacının kişilik haklarının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların şikayetlerinin gerçek dışı olduğu, iddiaların soyut nitelikte kaldığı, davacının iki kez üst üste aynı bölümde başkan seçilmiş olması gibi olgulara dayanarak, davalıların şikayet hakkını kötüye kullandıkları ve davacının kişilik haklarını zedeledikleri değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının belirlenmesi Özel Daireye bırakılmıştır. - Uyuşmazlık: Muris ile davalı arasında resmi bir evlilik akdinin kurulup kurulmadığı ve davacının evliliğin yokluğu davası açma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Resmi evlilik cüzdanı ve nüfus kayıtlarının varlığı, tarafların uzun süre birlikte yaşamaları ve çocuk sahibi olmaları, ayrıca davanın miras paylaşımı davasından sonra açılmış olması hak kötüye kullanımı şüphesini doğurduğu değerlendirilerek davacının temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının babasından dolayı aldığı ölüm aylığının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirilen düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığı ve boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmaması veya bağlanan aylığın kesilmesine dair Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak yerel mahkemenin birlikte yaşama olgusunu yeterince araştırmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının asıl işverenin işçisi olduğunun tespit edildiği durumda, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin hükümlerinden davacının yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının muvazaalı ilişki ile davacının asıl işverenin işçisi olduğunu gizlemesinin ve davacının farklı işkolunda örgütlü sendikaya üye olmasına neden olarak davalının geçerli toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engellemesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemeyeceği gözetilerek, direnme kararı onanmış ve dosya miktar itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti halinde, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin, gerçekte işçisi olmayan davacı hakkında uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin muvazaalı işlemle davacıyı alt işverenin işçisi gibi göstererek, asıl işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engellemesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak iddia edemeyeceği gözetilerek, direnme kararı onanmış ve dosya miktar itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti halinde, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin, gerçekte işçisi olmayan davacı hakkında uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin muvazaalı ilişki ile davacının asıl işverenin işçisi olduğunu gizleyerek ve davacının farklı işkolundaki sendikaya üye olmasına neden olarak, davacının asıl işyerindeki toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engellemesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak iddia edemeyeceği gözetilerek, direnme kararı onanmış ve dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti halinde, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin, gerçekte işçisi olmayan davacı hakkında uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin muvazaalı işlemle davacının asıl işverenin işçisi olmasını engelleyerek, davacıyı toplu iş sözleşmesinden yararlandırmamak suretiyle haksız menfaat elde etmeyi amaçladığı, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı onanmış ve hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti halinde, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin, gerçekte işçisi olmayan davacı hakkında uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin muvazaalı ilişki kurarak davacının asıl işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engellemesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak iddia edemeyeceği gözetilerek, direnme kararı onanmış ve dosya miktar itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun ve davacının baştan itibaren asıl işverenin işçisi olduğunun tespit edildiği durumda, alt işverenin imzaladığı toplu iş sözleşmesinin hükümlerinden davacının yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının muvazaalı ilişki yoluyla davacının asıl işverenin işkolundaki sendikaya üye olmasını ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engellediğinin, davalının bu durumdan haksız menfaat sağlamasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunun ve hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak iddia edemeyeceğinin gözetilmesiyle, direnme kararı, hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmek suretiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti halinde, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin, gerçekte işçisi olmayan davacı hakkında uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin muvazaalı sözleşmelerle davacıda alt işverenin işçisi olduğu görünümü yaratarak, davacının asıl işverenin faaliyet gösterdiği işkolunda örgütlü sendikaya üye olmasını ve işyerinde geçerli toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engellediği, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı iddiasıyla kesilmesine dair SGK işleminin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanlara ölüm aylığı bağlanamayacağı ve bağlanmışsa kesileceği, ancak bu hükmün uygulanmasında hakkın kötüye kullanımı ilkesi ile kanunun yürürlük tarihinden önceki durumlar için TMK m.2'deki dürüstlük kuralının da gözetilmesi gerektiği, somut olayda ise mahkemece davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının tüm açıklığıyla araştırılmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.