Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hak ve Borçların Belirtilmesi”
- Uyuşmazlık: Yerel mahkemece verilen kısa kararda, davacıya yüklenen hak ve borçların açıkça belirtilmemesi nedeniyle, kararın HMK'nın 297, 298/2 ve 321. maddelerine uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 297, 298/2 ve 321. maddelerine göre, kısa kararda tarafların hak ve yükümlülüklerinin açık, şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerektiği, yerel mahkemenin kısa kararında bu hususlara uyulmadığı, bu nedenle de Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece bozma öncesi oluşturulan kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki olup olmadığı ve kısa kararın hüküm fıkrasının 6100 sayılı HMK'nun ilgili maddelerine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında taleplerin her biri hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği halde kısa kararda bu hususlara yer verilmemesi ve Yargıtay'ın bu hususa dair bozma ilamına rağmen yerel mahkemece önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, direnme kararının usulüne uygun yazılıp yazılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, HMK m. 297/1-c ve HUMK m. 388/1-3'te belirtilen hususlara, özellikle tarafların istek sonuçları, yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça belirtilmesi kuralına uyulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK), sigortalının yaşlılık aylığını bağladıktan yedi yıl sonra, hizmet süresi hesabında başka bir sigortalının hizmetlerinin yer aldığını tespit ederek aylığı iptal etmesinin ve ödenen aylıkları geri istemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: SGK'nın kendi hatasından kaynaklanan hizmet tespitindeki yanlışlığın, aradan yedi yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra sigortalının aylığını iptal ederek düzeltilmesinin, dürüstlük kuralı, iyi niyet ve güven teorisi ile bağdaşmadığı, ayrıca sosyal güvenlik hakkına müdahalenin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu ve vazgeçilmez haklar kapsamında bulunan sosyal güvenlik hakkını zedelediği gözetilerek, yerel mahkemenin Kurum işlemini iptal eden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kayıt tashihi davasında, direnme kararının HUMK'nun 388. maddesinde belirtilen hüküm fıkrası kurallarına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, HUMK'nun 388. maddesi uyarınca, kararın açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, istekler hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların belirtilmesi gerekirken, yalnızca "önceki kararda direnilmesine" denilerek hüküm fıkrası oluşturulmadığı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararında usul kurallarına uygun hüküm fıkrası oluşturulup oluşturulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 388. maddesi uyarınca direnme kararında dahi hüküm fıkrasında, gerekçeye ilişkin hususların tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça belirtilmesi gerektiği, aksi halde kararın bozulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında hüküm fıkrası oluşturmayıp yalnızca "önceki kararda direnilmesine" diyerek karar vermesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 388. maddesi uyarınca mahkeme kararlarında hüküm fıkrasında isteklerin her biri hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça belirtilmesi gerektiği, bu kurala uyulmaksızın yalnızca önceki kararda direnildiğinin belirtilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararında hüküm fıkrası oluşturulmayıp yalnızca "önceki kararda direnilmesine" denilmesinin, usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK’nın 388. maddesi uyarınca direnme kararında dahi hüküm fıkrasında, isteklerin her biri hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça belirtilmesi gerektiği, aksi halde kararın tefhim edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararında usul kurallarına uygun hüküm fıkrası oluşturulup oluşturulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nın 388. maddesi uyarınca direnme kararında da hüküm fıkrasında isteklerin her biri hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça belirtilmesi gerektiği, yalnızca "önceki kararda direnilmesine" denilerek hüküm fıkrası oluşturulmasının usul kurallarına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel Daire bozma kararına karşı direnen yerel mahkemenin direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, HMK'nın 297. maddesinde belirtilen hususlara, özellikle hüküm fıkrasında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça belirtilmesi kuralına uyulmadığı ve 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nun 429. maddesi gereğince usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin istifa dilekçesi ve ibraname vererek işten ayrılmasına rağmen, ödenmeyen işçilik alacakları nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği iddiasıyla açtığı davada, kıdem ve ihbar tazminatı ile genel tatil ücreti taleplerinin akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin istifa dilekçesi ve ibranamenin irade fesadı altında imzalandığına dair iddiasını ispatlayamaması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, ancak genel tatil ücreti konusunda davalı işverenin savunması ile ibraname arasında çelişki bulunduğundan, ibranamenin bu kısma ilişkin geçersiz sayılarak genel tatil ücreti alacağı yönünden direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.