Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakaret Suçu”
- Uyuşmazlık: Sanığın çeşitli kamu görevlilerine karşı hakaret, görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla açılan davalarda mağdur ve katılanların davaya katılma ve temyiz haklarının bulunup bulunmadığı, hakaret suçunun oluşup oluşmadığı ve şikâyet süresinin geçip geçmediğidir.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdur ve katılanların görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından doğrudan zarar görmedikleri, mağdurun kovuşturma aşamasında şikâyetinden vazgeçtiği, bazı hakaret eylemlerinin suçun unsurlarını oluşturmadığı, diğer hakaret eyleminin ise basit hakaret suçu kapsamında kaldığı ve şikâyet süresinin geçirildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, bankanın internet sitesinde şikayetini dile getirirken kullandığı ifadelerin hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı ifadelerin şikayet ve eleştiri hakkı kapsamında kaldığı, muhatabın giyimine yönelik ifadelerin ise fiil isnadına dayanmayan bir değer yargısı niteliğinde olup hakaret suçunun unsurlarını oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, hakim ve savcıya karşı ayrı ayrı sarfettiği sözlerin hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkime yönelik "cebinizi dolduruyorsunuz" şeklindeki sözlerin, rüşvet iması içermesi ve hâkimin tarafsızlığına saldırı niteliğinde bulunması nedeniyle hakaret suçunu oluşturduğu, savcıya yönelik "yazıklar olsun" sözünün ise onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin hâkime yönelik hakaret suçundan verdiği mahkûmiyet hükmü onanmış, savcıya yönelik hakaret suçundan verdiği mahkûmiyet hükmü ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanın fotoğrafını rızası dışında bir arkadaşlık sitesine koyması eyleminin kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu mu yoksa hakaret suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, katılanın rızası olmadan fotoğrafını internetteki bir arkadaşlık sitesine koyması nedeniyle kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu oluşturduğu, ayrıca aynı zamanda katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olması nedeniyle alenen hakaret suçunu da oluşturduğu, bu nedenle hukuki anlamda tek fiil sayılması gereken bu eylem ile hem kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçu hem de alenen hakaret suçu oluştuğundan, TCK’nun 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca, oluşan suçlardan en ağır cezayı gerektiren kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçundan sanığa ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire çoğunluğunun bozma kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, ağabeyinin aldığı cezaya tepki olarak sarf ettiği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sözlerinin, ağabeyinin aldığı cezaya yönelik şiddetli elem ve ızdırap sonucu açığa vurduğu şahsî değer yargıları kapsamında kaldığı, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdur ile arasındaki alacak verecek meselesi nedeniyle mağduru tehdit ederek ve zor kullanarak hürriyetinden yoksun bırakıp yağma suçunu işleyip işlemediği, ayrıca hakaret suçu kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru tehdit ederek hürriyetinden yoksun bıraktığı, yağma suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli halinin uygulanması gerektiği ve hakaret suçu bakımından da zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen birden fazla mahkûmiyet hükmünden hangilerinin temyiz kapsamında olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin süre tutum dilekçesinde suç adını eksik belirtmiş olsa da, dilekçenin genel içeriğinin tüm mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu, ayrıca gerekçeli temyiz dilekçesinde her iki suçu da belirtmesi, hak arama özgürlüğü ve AİHS’nin temyiz hakkına ilişkin düzenlemesi de gözetilerek, temyiz talebinin her iki suçu da kapsadığı kabul edilerek, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın diğer suç yönünden de temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hakaret suçunda TCK'nun 129/3. maddesinin, mala zarar verme suçunda ise TCK'nun 167/2. ve 29. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tanık beyanlarının değerlendirilmesi sonucu karşılıklı hakaretin ve haksız tahrikin unsurlarının oluşmadığı, ancak sanık ve mağdurun kardeş oldukları ve aynı konutta yaşamadıkları gözetilerek mala zarar verme suçunda TCK'nun 167/2. maddesinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına, ancak TCK 167/2 ve 53. maddeleri gözetilerek düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kamu görevlisine hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususlarında yerel mahkemenin gerekçelerinin yeterliliği ve çelişkili olup olmadığı ile kamu görevlisine hakaret suçundan TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisine hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması kararının gerekçesinin yetersiz ve çelişkili olması, TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanmasının CMK 226'ya aykırı olmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve Özel Daire bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın gazeteci olması, olay koşulları, demokratik toplumun zorunlu unsurlarından olan eleştirme ve yorumlama işlevi ile Anayasa’nın 26. ve AİHS’nin 10. maddeleri gözetildiğinde, yazı içeriklerinin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, şikayetçi olduğu bir hırsızlık dosyasında kovuşturmaya yer olmadığı kararı veren Cumhuriyet savcısına gönderdiği itiraz dilekçesindeki ifadelerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı ifadelerin nezaket dışı, kaba ve ağır eleştiri niteliğinde olmakla birlikte, savcının onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadı ya da sövme fiili içermediği, ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararını bozan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, görevli polis memuruna sarf ettiği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sözlerinin, polis memurunun şahsına değil, yapılan uygulamaya yönelik ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve muhatabın onur, şeref ve saygınlığını objektif olarak rencide edici boyutta olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar veren Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.